Hadrianapolis her karış toprağından tarih fışkıran Anadolu topraklarının bir başka kültür durağı. Karabük‘ün köklerinin ne kadar büyük bir medeniyete uzandığını gözler önüne seren bu antik şehri sizin için derledik.
Hadrianapolis nerede ve nasıl gidilir?
Hadrianapolis Antik Şehri, Karabük iline bağlı Eskipazar ilçesinin 3 km. uzağında bulunan Viranşehir ve çevresinde büyükçe bir alanda dağınık bir şekilde bulunmaktadır. Yani şöyle ki antik kentin yanında bulunan bir eviniz varsa bu arazinin altında antik kente ait bir yapı olduğuna kesin gözüyle bakılıyor. Peki Viranşehir’e nasıl gidilir? Öncelikle bu eşsiz gezi rotasına ulaşmak için en iyi seçenek araç kiralama diyebiliriz. İstanbul’dan yola çıkacaklar İstanbul araç kiralama seçeneklerini Yolcu360 sayesinde değerlendirebilir. Eğer uçak yolculuğu yapmayı tercih ederseniz Kastamonu havalimanı araç kiralama fiyatları sizin için alternatif olabilir.
Hadrianapolis antik şehri nasıl bulundu?
2002 yılında burada bir sürü yapı olduğunu ve definecilerin yer altından mozaik çıkardığını gören o yılın muhtarı devlet kurumlarına burada bir antik kent olabileceğini kendi haber veriyor. Daha önce ekinler ekilen bu arazilere kurtarma kazılarına geliyorlar kurtarılmaya değer mi değmez mi diye ve gelip baktıklarında çok büyük bir şehrin olduğunu görüyorlar. Böylelikle Hadrianapolis Antik Kenti 2003 yılında başlayan kazı çalışmalarıyla gün yüzüne çıkmaya başlıyor.
Hadrianapolis Antik Şehri hangi döneme aittir?
Hadrianapolis Kenti’nde birden fazla merkez bulunmasından dolayı kalıntıları hakkında aslında net bir şey söylenemiyor. Bu merkezlerden birinde Roma kalıntılarının yoğunlaştığı görülüyor. Bu alan bir kaya yüzüne işlenmiş aedicula adı verilen, anlayacağımız şekilde telaffuz etmemiz gerekirse tapınakçık bulunan bir kutsal alandır. Bunun dışında kentin Roma dönemi mimari kalıntıları sınırlıdır. Erken Bizans dönemi kalıntıları ise yoğundur. Civarda bulunan kiliselerin tamamının ise MS 6. yy. ait olduğu belirlenmiş.
Antik Kentte Bu Güne Kadar Yapılan Kazılarda Neler Çıkmış?
Antik kentte bu güne kadar yapılan çalışmalarda çok sayıda mermer sütun ve sütun başlıkları, kiliseler, su sarnıçları, surlar, Roma hamamı, gözyaşı şişeleri, kaya mezarları, villalar, tüneller, erzak ve şarap mahzenleri çıkarılmıştır. Aynı zamanda önemli bir ayrıntı olarak kiliselerin, hamamların ve evlerin zemini hayvan, kuş, insan ve meyve gibi resimlerle süslenmiş mozaik zeminlerle döşeli olduğu ortaya çıkartılmış.
Anadolu’da Bir İlk!
Kilisenin tabanında görülen mozaikler gerçekten çok güzel gözüküyorlar ancak süs amaçlı yapılmadığını belirtelim. Hıristiyan kültüründe mozaik var ancak bu bölgede çalışanların demesine göre zeminde bulunan her bir figürün konusu var. Örnek olarak Cennetten doğup dünyaya hayat veren 4 kutsal nehri zeminde bulunan 4 kadın figürü ile tasvir etmişler. Bunlar “Phison”, “Geon”, “Euphrates” ve “Tigris” . Aslında bunlar Türkçede bildiğimiz Fırat, Dicle ve Nil nehirleridir. Diğerinin karşılığı ise henüz bilinmiyor. Anadolu’da ise böyle konu içeren mozaik figürlerine ilk kez rastlanıyor.
Fotoğraflarda gördüğünüz mozaikler definecilerin talan etmesinden kaynaklı genellikle fireli gözüküyor ancak bir kilise daha var ki mozaikler tamamen firesiz çıkıyor. Ancak defineciler çalmasın ve hava değişiminden zarar görmesin diye üstü çakıl taşlarıyla kapatılıyor.
Hıristiyanların Hac Bölgesi
Kazı yapılan bu bölgede çok küçük bir alanda 4 tane kilisenin bulunması ve Rusların hatıratlarında buraya rastlanmasında dolayı antik kentin Hıristiyanların o dönemde hac bölgesi olduğu düşünülüyor.
Burası hala ören yeri ilan edilmediği için şuan ücret vermeden gezebiliyorsunuz. İçeride buranın güvenliğini sağlayan ve size burayı anlatacak rehberler bulunuyor. Bu antik kente kesinlikle yolunuz düşmeli ve burayı görmelisiniz.
Yorum ekle