Galata Kulesi hakkında ne biliyorsunuz? Burası bizi derinden etkileyen bir büyüleyiciliğe sahip öyle değil mi? Galata Kulesi’nin sakladığı birçok sırrı olduğunu düşünüyoruz. Sanki çok fazla şeye tanıklık etmiş de susuyor gibi: Derin bir sessizlikle bakıyor bize. Sizleri, Galata Kulesi’nin anlatacağı hikayeleri dinlemeye davet ediyoruz.
Galata Kulesi Nerede?
Martıların aslında etçil kuşlar olduklarını biliyor musunuz? İstanbul halkı, martılara vapur seyahatlerinde simit atarak onları simite alıştırmışlar. Böylece boğazın üzerinde süzülen martılara simit atmak İstanbul’un vazgeçilmez geleneği olmuş. Haliyle İstanbul’u Boğazsız; Boğazı da İstanbulsuz düşünemeyiz öyle değil mi?
İşte Galata Kulesi de İstanbul’un vazgeçilmezlerinden biridir. “İstanbul’un kalbi neresi?” derseniz size Galata Kulesi desek abartmış olmayız.
Galata Kulesi, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde, Bereketzade Mahallesi, Büyük Hendek Caddesi, No: 2, Galata adresinde yer alıyor.
Galata Kulesi’ne Nasıl Gidilir?
İstanbul’un en gözde yerlerinden Galata Kulesi’ni toplu taşıma ile ziyaret etmek isterseniz; öncelikle Taksim Meydanı’na gelmeniz gerekiyor. Ardından İstiklal Caddesi’nin sonuna doğru yürümeye devam ederseniz karşınızda Galata Kulesi sizleri bekliyor olacak. Kendi aracınız ile de kolaylıkla ulaşım sağlayabilirsiniz. Bunun için Taksim Meydanı’na ulaştıktan sonra Galata Kulesi’ni işaret eden tabeladan sapmanız yeterli olacak.
Ayrıca burada sizlere sunduğumuz araç kiralama fırsatından yararlanabilirsiniz.
İstanbul Araç Kiralamalarınızda Yolcu360 Yanınızda!
Tatil planlarınıza Galata Kulesi’ni eklediyseniz Yolcu360 ailesi olarak seyahatinizi kolaylaştırmak için her zaman yanınızdayız. İstanbul’da araç kiralama yapacaksanız, yolcu360.com üzerinden, Misafir Merkezimizi (0850 360 5 360) arayarak ve mobil uygulamamızla 1 dakikadan kısa sürede işleminizi tamamlayabilirsiniz. Ayrıca mobil uygulamamızı aşağıdaki bağlantılar üzerinden indirebilirsiniz.
Galata Kulesi Giriş Ücreti Ne Kadar (2021-2022)
Kuleye giriş ücreti 2021 itibariyle 100 TL.
Müzekart Galata Kulesi’nde Geçerli mi?
Müzekart sahibiyseniz kuleye ücretsiz girebilirsiniz. Yani Müzekart Galata Kulesi’nde geçerli.
Galata Kulesi Ziyaret Saatleri (2021-2022)
Kule ziyarete haftanın 7 günü açık.
- Açılış Saati: 08:30
- Kapanış Saati: 00:00
- Gişe Kapanış Saati: 23:00
Galata Semti Hakkında Bilgiler
Kalenin bulunduğu semte adını verdiğinden bahsetmiştik. Galata Bölgesi’nin geçmişi sandığınızdan da daha eskiye dayanıyor. Romalılar döneminde yerleşim yeri olarak kullanılan yerin dillere destan bir güzelliği varmış. Hatta 4. yüzyılda Roma İmparatoru olan 1. Konstantin öldüğü zaman Galata’ya gömülmek istemiş. 13. yüzyılda ise Galata’da bir Ceneviz kolonisi kurularak Cenevizliler buraya yerleşmiş. Galata ve çevresini surlarla çevrelemişler. Öyle ki bir dönem Galata özerk bir bölge dahi olmuş. Limanlar sayesinde daha sonra buraya Venedikliler de gelip ticaret yapmışlar.
Daha sonrasında Osmanlı egemenliği altına giren şehirde Galata önemini kaybetmemiş. Fatih Sultan Mehmet, Venediklilerin ve Cenevizlilerin burada ticaret yapmasına izin vermiş. Ancak Galata o dönemde daha çok meyhanelerin yer aldığı ve gayrimüslimlerin yaşadığı bir yer olduğundan Osmanlı buraya pek de benimseyememiş. Galata, zaman geçtikçe otel ve bankaların ana merkezi haline gelmiş. Sulara ne oldu diye merak ediyorsanız, bu suların en sonuncusu 1864 yılında yıkılmış.
Galata Kulesi Tarihi
İsa Kulesi olarak da bilinen kule, M.S. 507 yılında ilk kez Romalılar tarafından inşa edilmiş. Ancak bugünkü görüntüsünü 14. yüzyılda Cenevizliler sayesinde kazanmış. 70 metre yüksekliği ve 10 bin ton ağırlığındaki kulenin inşa ediliş nedeni aslında gözetleme. Yani o dönem için bölgeyi korumak için yapılmış bir gözetleme kulesi. Kuleye İsa Kulesi denmesinin sebebi ise Cenevizler tarafından bir Katolik haçının konması. Fakat İstanbul 15. yüzyılda Osmanlı egemenliği altına girince bu haç kaldırılmış. Önce gözetleme amacı ile kullanılan kule, 16. yüzyıl içerisinde hapishane ve rasathane işlevi görmüş. 3. Murad’ın rasathane sıcak bakmaması sebebi ile kapatılmış.
Galata Kulesi, 18. yüzyılda yeni bir amaç için kullanılmaya başlandı. O dönem İstanbul’da çok fazla yangın çıkıyormuş. Bu yangınları kolay tespit etmek ve hızlı davranmak için yangın gözetleme kulesi olarak hizmet vermiş. Ama kendisi de bir süre sonra yanmış. Bu yangından sonra tadilata girmiş ama tekrar yanmış. 19. yüzyılda ise şiddetli bir rüzgar sonucunda çatısı uçmuş. Tekrar eden restorasyon çalışmaları sonucunda ise yine güzelliğine kavuşmuş. 🙂
Galata Kulesi Neden Yapıldı?
Galata Kulesi, tarihi yolculuğunda birçok işlevle kullanılmıştır. Osmanlı’da levazım ambarı, esirlerin tutulduğu yer hatta Mehterhane Ocağı olarak da kullanılmış. Fakat ilk olarak Cenevizliler tarafından gözetleme kulesi amacıyla inşa edilmiş. Ayrıca Cenevizliler Galata surlarını da inşa ederek güvenliği üst seviyede tutmuşlar. Günümüzde Galata Kulesi’nin restorasyon çalışması bitti ve çeşitli kültürel faaliyetler için kullanılıyor.
Galata Kulesi’ni Kim Yaptı?
Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından M.S 507-508 yılında inşa edilmiştir. Hatta rivayete göre İmparator I. Justinianus, mezarının Galata Kulesi’nde olmasını istemiştir. Kuleye günümüzdeki büyüleyici duruşunu 1348-1349 yılları arasında veren ise Cenevizlilerdir. 1500’lü yıllara gelindiğinde ise depremde hasar gören kule Mimar Murad bin Hayreddin tarafından onarılmıştır. II. Mahmut Dönemi’nde kuleye iki kat daha eklenmiş ve tepesi dam örtüsüyle kapatılmıştır. Galata Kulesi’nin mimarisi Bizans, Ceneviz ve Osmanlı’dan izler taşır.
Galata Kulesi Hikayesi
İstanbul’da gezilecek yerlerden Kız Kulesi’nin efsaneleşmiş birçok hikayesi mevcut. Bizlerin bildiği, yıllarca dilden dile anlatılan hikayesi ise hala gizemini koruyor: Galata Kulesi’nin Kız Kulesi’ne olan aşkı. Bu iki kulenin masalsı aşkını sağır sultan bile duydu. Ancak onların aşkına tanıklık eden Hezarfen Ahmet Çelebi’nin onlara yardım ettiği söyleniyor.
Uçmaya merakı olan Hezarfen Ahmet Çelebi’nin çeşitli uçuş denemeleri olmuş. Hatta tahtadan kanatlar yaparak Galata Kulesi’nin üzerinden boğaza doğru uçtuğunu görenler olduğu söyleniyor. Boğazı aşan Hezarfen Ahmet Çelebi, Kız Kulesi’ne gidiyor olanı biteni anlatıyor. Galata Kulesi’nin onu nasıl sevdiğini, her gece onun için sessizce ağladığını anlatıyor. Ayrıca Galata Kulesi’nin Kız Kulesi için yazdığı mektupları bir bir okuyor.
Hezarfen Ahmet okudukça Kız Kulesi sevinçten ağlıyor. Aşkının karşılıksız olmadığını bilmek onu çok mutlu ediyor. Fakat Hezarfen Ahmet Çelebi’nin İstanbul Boğazı’nda uçması bazı tarihçiler tarafından kabul edilmiyor. Uçtuğu mesafenin uzak olması ve teknik açıdan uçmasının mümkün olmaması bu tezi doğruluyor. Bunu gerçek hikaye olmaktan çok efsaneleşmiş bir aşk olarak kabul edebiliriz.
Galata Kulesi Efsaneleri
Ah İstanbul, İstanbul olalı hiç görmedi böyle olağanüstü efsaneler! Galata Kulesi’nden tahta kanatlarla atlayanlar mı, aradığı aşkı bulduğuna inananlar mı? Yoksa imkansız aşkın peşinde perişan olanlar mı? Daha neler neler… Sizi daha fazla meraklandırmadan başlayalım.
Aşıkları Kavuşturan Galata Kulesi
Galata Kulesi’nin ruh eşinizi, kulağınıza fısıldadığını biliyor musunuz ? Şaşırdınız değil mi? Romalılardan beri inanılan bir gelenek varmış: Galata Kulesi’ne ilk kez birlikte çıkan çiftler evlenirmiş. Unutmayı, kural basit; ilk kez aşık olduğunuz kişiyle kuleye çıkmalısınız.
Yıllar önce birbirine sırılsıklam aşık iki genç çift Galata çevresinde yaşarlarmış. Birbirlerine öyle aşıklarmış ki ayrı nefes aldıkları bir an dahi yokmuş. Birinin kalbi sızlasa diğeri hissedermiş öyle kuvvetli bir aşkmış. Ama bu mutlu çift ailelerini bir türlü evlenmeye ikna edememişler. Düşünmüşler ve birlikte Galata Kulesi’ne çıkmaya karar vermişler. Ne de olsa Galata Kulesi imkansız görünen aşkları bile mümkün kılarmış.
Genç adamın içi rahat değilmiş. Çünkü yıllar önce aşık olmadığı başka bir kızla Galata Kulesi’ne çıkmış. Yani bu onun ilk çıkışı olmayacakmış. Bu gerçeği gerçek aşkına söylemeye çekiniyormuş. Derken bir gece herkesten habersiz kuleye çıkmışlar. Genç kız, sevdiği adamın elini sıkıca tutmuş ve gökyüzüne bakıp ömür boyu birlikte olmayı dilemiş. Genç adamın da dileği buymuş fakat kalbindeki gerçek onu huzursuz ediyormuş.
Tam o sırada şimşek çakmış; gökyüzü birden aydınlanmış. Bardaktan boşanırcasına kuvvetli bir yağmur bastırmış. Genç çift hemen kuleden uzaklaşmışlar. Hal böyle olunca genç adam olanları sevdiğine anlatmak zorunda kalmış. O günden sonra asla bir araya gelmemişler. Galata Kulesi’nin tılsımını gerçekleştirmek için sevdiğiniz kişiyle ilk kez kuleye çıkıyor olmalısınız. Siz de ruh eşinizi bulmak istiyorsanız yolunuz mutlaka Galata Kulesi’nden geçmeli.
Rehber Ak Martı
Orhan Veli’nin gözleri kapalı İstanbul’u dinlediği yer sizce Galata Kulesi mi? Acaba Bu dizeleri yazarken İstanbul’un eşsiz manzarasını Galata Kulesi’nde mi işitiyordu? Kimbilir belki şair burayı kimseyle paylaşmak istemediği için kulenin adını gizli tutmuştur. Oysaki Galata Kulesi’nin İstanbul’a hakim konumu bundan yüzyıllar önce ilginç bir olay sonucu keşfedildiği söyleniyor.
Cenevizliler denizciliğiyle meşhur bir millettir. Deniz ticaretinden oldukça iyi para kazanırlar bu yüzden de liman kentlerinde yaşamayı tercih ederler. Rivayete göre bir gün, yeni bir liman kenti bulma arayışı için gemilere doluşmuşlar. Tam yol ileri devam ederken aniden önlerine bir ak martı çıkmış. İlk başta çok şaşırmışlar: “Bu çılgın martı ne diye yolumuza çıktı !” diye kızmışlar. Daha sonra sakince düşünüp ak martının Tanrı’nın bir işareti olabileceğine karar vermişler.
Martının peşine takılmışlar. Adeta dalgalara dalıp çıkarak onu takip etmişler. Martı önde onlar arkada günlerce süren bu yolculuk nihayet sona ermiş. Ak martı, onları maviliğiyle göz kamaştıran bir liman kentine getirmiş. Evet, tahmin ettiğiniz gibi burası İstanbul’muş. Cenevizliler burayı görünce adeta büyülenmişler.
Ak martı Cenevizlilerin dinine göre Hz.İsa’yı temsil eden bir suretmiş. Ona duydukları şükranı dile getirmek için martıyı pişirip, yemişler. Ak martının yuvasının olduğu yere de anısına Galata Kulesi’ni inşa etmişler.
Galata Kulesi ve Kız Kulesi’nin Aşkı
“İstanbul deyince aklıma kuleler gelir. Ne zaman birinin resmini yapsam öteki kıskanır. Ama şu Kız Kulesi’nin aklı olsa Galata Kulesi’ne varır; bir sürü çocukları olur.” der Bedri Rahmi Eyüboğlu. Mutlu sonla bitirmek ister bu iki kulenin hikayesini. Ama bazen aşkları efsanevi yapan imkansız olmalarıdır.
Aralarında boylu boyunca uzanan İstanbul Boğazı’ymış onların aşkını imkansız kılan. Boğazın bir tarafında Kız Kulesi bir tarafında da Galata Kulesi aşkından mum olmuş eriyorlarmış. Geceleri Galata Kulesi, aşkından iç çeker dururmuş. Kız Kulesi’nin zerafetini anlata anlata bitiremezmiş. Ulaşmayacağını bildiği halde sayısız mektup yazarmış Kız Kulesi’ne.
Rivayete göre bu mektupları gören Hezarfen Ahmet Çelebi, hepsini heybesine doldurmuş. Bu iki aşığı kavuşturmak istemiş. Takmış kanatları ve Galata Kulesi’nin tepesinden bırakıvermiş kendini. Ama daha yolun yarısında mektuplar boğazın dört bir yanına saçılmış. Mektuplar Kız Kulesi’ne ulaşamamış. Rüzgar fısıldamış ona Galata Kulesi’nin aşkını. Kız Kulesi çok sevinse de aşklarının imkansızlığı içini sızlatıyormuş. Her gün birbirlerine bakıp kavuşamamak onları perişan ediyormuş. Yine de pes etmemişler. Kalpleriyle sevmişler birbirlerini yüzyıllar boyunca. Gün ışığıyla başlayan aşkları yıldızların altında sessiz sedasız hala sürüp gidiyor. Şarkı ne diyor bize: “Yıllar geçse de üstünden. Bu kalp seni unutur mu?”
İstanbul’un kalbine; Galata Kulesi’ne mutlaka uğramanızı tavsiye ediyoruz.
İyi tatiller dileriz.
Add comment