BatuhanNisanda gezilecek en güzel yerler listesi ile karşınızdayız! Bahar coşkusunun tüm güzelliği ile hissedildiği Nisan ayında, tatil planı yapmak isteyenler için birçok alternatifi bir arada. Bu ayda doğayla iç içe tatil yapabilir veya yeni şehirleri keşfetmek isteyebilirsiniz. Dilerseniz rotanızı tarihi destinasyonlara çevirerek kültür ağırlıklı bir tatil yapabilirsiniz. Bu konuda oldukça zengin olan Türkiye, gerek coğrafi konumu gerekse zengin tarihi ve kültürel mirasıyla tam bir tatil cenneti. Hele havaların ılık olduğu Nisan ayında, kuşlar, tomurcuklar, çiçekler, renkler her şey kıpır ve kıpırken sizlerde doğanın çağrısına kulak verebilirsiniz.
Nisanda nereye gidilir diye soranlar için tarihi ve doğal güzellikleri ile öne çıkan birkaç önemli destinasyon önerimiz olacak. Bu ayda ister önemli turistik tatil beldelerini gezebilir isterseniz, doğa yürüyüşleri veya kamp planları yapabilirsiniz. Rotanızı belirlemeden önce yazımızı okumanızı tavsiye ediyoruz.
Yolcu360 yola çıkacak herkesin yanında! Türkiye’nin 1 numaralı araç kiralama platformu ve en ucuz uçak biletinin güvenilir adresi Yolcu360 ile dünyanın dünyanın dört bir yanına ucuz uçak bileti alabilir, 18o ülkede binlerce marka ve model arasından ideal aracınızı en uygun fiyatlarla kiralayabilirsiniz!
Foça
İzmir merkeze 69 km uzaklıktaki Foça, tam bir Ege kasabasıdır. İlçe, hemen yakınında Yeni Foça Mahallesi kurulduğu için Eski Foça diye de anılıyor. Antik çağlarda denizde yaşayan fok balıkları nedeniyle Phokaia adı değişerek günümüze Foça olarak gelmiş. Antik çağlardan İyonya medeniyetine ait izleri taşıyan ilçe, huzurlu bir mola için ideal destinasyonlar arasında.
Foça, dar sokakları, taş evleri, Eski Foça Limanı’ndaki renkli balıkçı tekneleri, muhteşem gün batımı ile yerli ve yabancı ziyaretçilerin uğrak noktalarında bulunuyor. İlçe, doğal güzellikleri kadar tarihi dokusu ile de dikkat çekiyor. Foça Limanının hemen yanında bulunan Beşkapılar Kalesi, ziyaretçilerini antik çağlara yolculuğa çıkarıyor.
“Foça’ya bir defa giden mutlaka geri gelir” derler. Bu güzel ilçeyi gezerken “Karataş’a” rastlarsanız, üstüne basmayı unutmayın. Foça’nın ruhunu taşıyan taş, Foça tutkusunu ve özlemini artırarak, gidenleri geri çağırıyor.
Mardin
Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Mardin, tarihi dokusu, mimarisi ve kültürel zenginlikleriyle dünya çapında tanınıyor. Şehir, farklı dinlerin, dillerin, kültürlerin bir arada, derin bir hoşgörü içinde yaşadığı muhteşem bir mozaik sergiliyor. Güneydoğu’nun tarihini ve kültürünü tam olarak yansıtan şehir, mistik atmosferiyle ziyaretçilerini büyülüyor. İpek Yolu üzerinde yer alan Mardin’in tarihi geçmişi Paleolitik çağa kadar gidiyor. Asur’dan Urartu’ya, Hamdani’den Eyyübi’lere şehir, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Dar ve merdivenli sokakları, tarihin izlerini taşıyan evleri ve etkileyici manzaraları ile şehir, ziyaretçilerine zamanda yolculuk yapma fırsatı sunuyor. Deyrülzafaran Manastırı, Kırklar Kilisesi, Zinciriye Medresesi, Protestan Kilisesi, Kasımiye Medresesi, Ulu Camii şehirde gezebileceğiniz yerler arasında. Tam anlamıyla açık hava müzesi olarak yorumlanacak kentte, beş adet Han bir adet de Kervansaray bulunuyor.
Olimpos Antik Kenti
Nisan Ayı, Likya yerleşimi olan Olimpos Antik kentini keşfetmek için mükemmel zamanlama olabilir. Eski Yunancada “Ulu dağ” anlamına gelen Olimpos adı, kente 16 km uzaklıktaki Tahtalı Dağı’ndan geliyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan bölge, Caretta Caretta kaplumbağalarının yavrulama alanı olduğundan sit alanı ilan edilmiştir. Yeşilin, mavinin ve tarihin bir arada bulunduğu bölge, her adımda ziyaretçilerini tekrar tekrar büyülüyor.
Antalya’nın güney sahillerindeki ikinci büyük antik liman kenti olan Olimpos, Beydağları Milli Parkı’nın bir parçasıdır. Likya Birliğine dahil olan antik kent, Helenistik ve Roma döneminde de önemini korumuş. Orman içinde ağaçlar ve çalılarla örtülü olarak günümüze kadar gelen kentin, kalıntıları arasında antik tiyatro, agora, tapınaklar, hamamlar ve surlar bulunuyor. Antik kentin ortasından geçen akarsuyun o dönemlerde islah edilerek kanal içine alındığı ve bu kanalın iskele olarak da kullanıldığı biliniyor. Korsanlar şehri olarak da bilinen Olimpos’ta görebileceğiniz ve sizde merak uyandıracak birçok detay bulunuyor.
Çevresindeki doğal güzellikleri ile dikkat çeken antik kent, Akdeniz’e uzanan ve muhteşem sahil şeridiyle çevrili bir koyun içinde yer alıyor. Likya Yolu’nun başlangıç olan kenti ziyaretinizde kanyonları, mağaraları şelaleleri de gezebilirsiniz.
Adana
Türkiye’nin güneyinde, Akdeniz ikliminin etkisi altında bulunan Adana, yaz mevsiminde “çok sıcak” olarak yorumlanan şehirlerimiz arasında bulunuyor. Tarihi ve doğal güzellikleri ile dikkat çeken şehri dört mevsim ziyaret edebilirsiniz. Ancak, Adana’yı gezmek için bahar mevsimlerini tercih etmenizi öneriyoruz. Şehrin dört bir yanında portakal, limon, turunç gibi turunçgiller familyasından birçok meyve yetişiyor. İlkbaharda özellikle Nisan ayında çiçeklenen bu ağaçlar, Adana’ya bambaşka bir güzellik katıyor. Tüm sokakları mis gibi portakal çiçeği kokan şehirde yenilendiğinizi hissedebilirsiniz. Nisan ayı Adana’da “Portakal Çiçeği Karnavalı” gibi muhteşem bir etkinlik düzenleniyor. Hava koşullarına göre süresi değişse de etkinlik genellikle Nisan ayı boyunca sürüyor.
Türkiye’nin en büyük altıncı şehri olan Adana, Torosların güneyinde Seyhan nehrinin kıyısında yer alıyor. Tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan şehrin bilinen tarihi M.Ö. 3000’li yıllara kadar dayanıyor. Adana’nın sembollerinden biri olan Taş Köprü’nün tarihi Roma dönemine kadar uzanıyor. Tarih tutkunlarının rotasında yer alan şehirde, Varda Köprüsü, Kazancılar Çarşısı, Ulu Camii, Bebekli Kilisesi, Yılan Kalesi gibi birçok yapıyı keşfedebilir, zamanda yolculuğa çıkabilirsiniz.
Yemek kültürüyle de dikkat çeken Adana, gastronomi turizmi açısından Türkiye’nin önde gelen şehirleri arasında bulunuyor. Buraya gelmişken başta kebap olmak üzere bici bici, şalgam suyu, analıkızlı, lahmacun ve daha birçok lezzeti tatmanızı öneriyoruz.
Eskişehir
“Dünyanın En Güvenli Şehirleri” sıralamasında Türkiye’yi temsil eden Eskişehir, son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin odak noktasında ve nisanda gezilecek en güzel yerlerden. Tarihi ilk Tunç çağına kadar giden şehir, dünyanın en eski yerleşim yerleri arasında. Şehir, tarihinde Hititlerden Perslere, İskender’in hakimiyetinden Roma imparatorluğuna kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış. Tarihin izlerini taşıyan kentte Tarihi Odunpazarı Evleri, Kurşunlu Camii ve Külliyesi, Midas Anıtı, Yazılıkaya Vadisi, Seyit Battal Gazi Külliyesi gibi yapılar ziyaretçilerini geçmişe götürüyor.
Tam bir Avrupa şehri görünümündeki kentte, hemen her kavşakta ve parkta farklı sanatçılara ait heykelleri görebilirsiniz. Parklarıyla fark yaratan kentte, Sazova Parkı, Japon Bahçesi, Eti Sualtı Dünyası, Eskişehir hayvanat Bahçesi, Kent Park, Şelale Park gibi birçok ilgi çekici yeri gezebilirsiniz. Bozkırın ortasındaki şehirde kumsala uzanıp biraz güneşlenebilir, masmavi sulara kendinizi bırakabilirsiniz. Porsuk Çayı etrafında, Adalar adı verilen bölgede yer alan, kafe, restoran ve barlarda yorgunluğunuzu atabilirsiniz. Porsuk Çayı kenarındaki çimlere uzanarak şehrin keyfini çıkarabilirsiniz. Hatta Porsuk Çayı üzerinde kayar gibi ilerleyen gondollara binerek Eskişehir’e başka bir açıdan bakabilirsiniz. Kültür gezisi yapmak isterseniz, Esminyatürk, Bilim Kültür Merkezi, Sabancı Uzay Merkezi, Çağdaş Cam Sanatları Müzesi gibi buram buram sanata kokan alanları gezebilirsiniz. Eskişehir BŞB Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykel Müzesi, Lületaşı El Sanatları Çarşısı, kentte mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Modern ve dinamik sosyal yaşantısı olan Eskişehir, farklı tatil beklentilerini karşılayabilecek destinasyonları ile ziyaretçilerini ağırlıyor.
Safranbolu
Tarihi ve kültürel dokusuyla UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Safranbolu, Karabük iline bağlıdır. Osmanlı kent mimarisinin en güzel örneklerini bünyesinde barındıran ilçe, Safranbolu Evleri ile tanınıyor. Taş ve ahşap malzemenin ustalıkla kullanıldığı bu yapılar, Osmanlı döneminin zengin tüccarları ve esnaflarına aitmiş.
Ülkemizin birçok turistik merkezinde Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan ev örnekleri bulunuyor. Ancak Safranbolu, tarihsel dokusunun bütünlüğü ile diğer merkezlerden ayrılıyor. İlçenin Arnavut kaldırımlı dar sokaklarına uzanan cumbalı evleri, ziyaretçilerine zaman tünelinden geçmiş hissi veriyor. Tarihi boyunca ticaretin yoğun olduğu bu ilçe, 17. yüzyılda Doğu ve Batı ticaret yolunun güzergahında yer almış. Osmanlı Dönemi’ne ait mimari özellikleri her yerde görmenin mümkün olduğu Safranbolu’da, birçok özel yapıyı bir arada görebilirsiniz. Burada Cinci Hamamı, Cinci Hanı, Kazdağlı Camii, Köprülü Mehmet Paşa Camii, İzzet Mehmet Paşa Camii, Bakırcılar Çarşısı gibi tarihi yerleri gezebilirsiniz. Ayrıca, ilçenin doğal güzellikleri ile dikkat çeken Tokatlı Kanyonu, Kristal Teras, Bulak Mencilis Mağarası gibi yerlerde manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Köyceğiz
Muğla’nın cennet köşelerinden Köyceğiz, Muğla merkeze 60 km mesafede ve nisanda gezilecek en güzel yerler arasında. 2019 yılında “cittaslow” (Sakin Şehir) unvanı alan ilçe, tarihi ve doğal güzellikleri ile her yıl yüzlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. İç içe geçmiş göl, nehir, dağ ve orman manzaraları ile çevrili olan Köyceğiz, ismini ilçenin merkezinde yer alan gölden alıyor. Doğal bir kanalla denize bağlanan göl, Türkiye’nin en büyük alabalık çiftliğine ev sahipliği yapıyor. Namnam çayı, Kargıcak çayı, Yuvarlak çay bu gölü besleyen su kaynakları arasında bulunuyor. Doğal yaşam alanı olan Köyceğiz gölü ve çevresi, özellikle ilkbaharda kuş gözlemcileri ve fotoğraf tutkunlarının rotasında yer alıyor.
Birçok efsaneye konu olan Köyceğiz, başta Karyalılar olmak üzere İskitler, Asurlular, İyonyalılar, Dorlar, Akalar, Persler, Hellenler gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Karya medeniyetinden kalma Kaunos Antik Kenti, Köyceğiz’in tarihi zenginliğinin küçük bir parçasını oluşturuyor. Toparlar Şelalesi, Ağla Yaylası, Sandras Dağı, Yuvarlak Çay, Sultaniye Kaplıcaları ve daha birçok doğal güzelliği Köyceğiz’de keşfedebilirsiniz. Deniz, göl, şelale, endemik bitkileri bir arada görebileceğiniz ilçe, doğa tutkunları için benzersiz bir tatil deneyimi sunuyor.
Add comment