Yolcu360 Blog
Araç Kiralama > Yolcu360 Blog > Gezi Rehberleri > Türkiye Gezi Rehberi > Samandere Şelalesi Tabiat Anıtı gezi rehberi / Düzce

Samandere Şelalesi Tabiat Anıtı gezi rehberi / Düzce

Samandere Şelalesi son zamanlarda İstanbul ve Bolu arasındaki konumuyla hafta sonu kaçamaklarının uğrak adreslerinden biri oldu. Gezgin çiftimiz Merve ve Furkan sizin için havaların güzelleşmeye başladığı bu dönemde Samandere Şelalesi Tabiat Anıtı‘nı gezdi gördü ve yazdı…

Samandere Şelalesi Tabiat Anıtı

Düzce ile Bolu arasında bir yerlere saklanmış, gizli bir cennet Samandere Şelalesi. Mis gibi doğası, sessiz sakin atmosferi, ziyaretçilerinin kulağında uğultusunu hatıra bırakan debisi yüksek şelalesi, upuzun yürüyüş parkuru ile doğa severlerin ilk görüşte aşık olacağı bir yer Samandere Şelalesi Tabiat Anıtı.

Haritadan baktığınızda Düzce’ye bağlı gözükse de coğrafi konum olarak bu iki yerleşim yerinin tam ortalarında yer alıyor. Yani hem Ankara hem de İstanbullular için hemen hemen eşit uzaklıkta olan harika bir hafta sonu kaçamağı rotası burası.

Samandere Şelalesi hakkında detaylara geçmeden önce bu çevrenin doğal güzellikler açısından oldukça zengin bir bölge olduğunu eklemeden geçmeyelim. Bizim için başka yazıların konusu olsa da siz gitmişken yakınlardaki güzelliklerin tadını çıkarmayı da ihmal etmeyin.

Samandere Şelalesi Nerede, Nasıl Gidilir?

Düzce ile Bolu arasında yer alan Samandere Şelalesi, hem Ankara hem İstanbul tarafında yaşayanlar için harika bir kaçış rotası. Düzce’ye bağlı olan ve il merkezine yaklaşık 26 kilometre mesafede bulunan Samandere Köyü üzerinden şelaleye rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Sağ ve sol tarafınızda ağaçların göğe yükseldiği bu yoldan ilerlemek size ayrı bir keyif verecek. Yola çıkmadan önce Yolcu360’tan kiralık araç seçeneklerine kesinlikle göz atın. İstanbul araç kiralama ve Ankara araç kiralama seçeneklerini değerlendirin.

Samandere Şelalesi’nde Ne Yapılır?

Yakın bir geçmişte koruma altına alınarak tabiat anıtı ilan edilen Samandere Şelalesi, biraz önce de belirttiğimiz gibi; ruhu arındırmak için harika bir tercih. Gümbür gümbür şelale sesiyle ve şelalenin akıp giden sularıyla metropol insanlarının dertleri de stresler de bir süreliğine uzaklaşıyor bunalmış bedenlerden. Zaten doğrusunu söylemek gerekirse Samandere Şelalesi’ndeyken huzurdan başka bir şeye odaklanmanız biraz zor. Çünkü şelale öyle güçlü akıyor ve öyle çok ses çıkarıyor ki, yanınızdakinin size söylediklerini bile zor anlıyorsunuz. Bir süre kendinizle baş başa kalıyorsunuz. Yani burada yapılacak ilk şey; bir süreliğine her şeye mola vermek ve kendinizi dinlemek.

Samandere Şelalesi’nde yapılacak şeylerden ikincisi bol bol fotoğraf çekmek. Ormanın içerisinden şelale sularının döküldüğü yere doğru ilerlerken birçok merdiven ineceksiniz. Doğa ile iç içe yaptığınız bu yolculuğu tamamladıktan hemen sonra sol tarafınızda kalan tahta köprüde güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Tabi olay sadece burasıyla bitmiyor. Sağınızdan solunuzdan aşağı süzülen sular, suların düştüğü yerde ortaya çıkan bembeyaz köpükler, kayalardan sarkan sarmaşıklar, ilerledikçe karşınıza çıkan daha fazla köprü… Hepsi size beni çek beni çek diye bağıracak. 😊

(Unutmadan, telefonunuzun ya da fotoğraf makinenizin şarjının tam dolu olduğundan emin olun. Çünkü yürüyüş parkuru boyunca harika manzaralar sizi bekliyor olacak.)

Samandere Şelalesi’nde yapılabilecek şeylerden bir diğeri, milli etkinliğimiz olan piknik. Bizim buraya gidişimiz sonbaharın bitişi, kışın merhaba deyişine denk gelmişti. O yüzden kimsecikler yoktu etrafta bizden başka. Sık sık bahsettiğiniz şelalenin sesini saymazsak derin bir sessizlik hakimdi. Dolayısıyla günübirlikçi dediğimiz piknikçi tayfa yoktu. Fakat yaz aylarında buranın dört dörtlük bir piknik yeri olduğundan zerre şüphemiz yok. 😊

Neyse efendim, uzun lafın kısası biz çok sevdik Samandere Şelalesi’ni. Kızıla çalan doğanın tadını alabildiğine çıkardık sonbaharın son demlerinde. Fakat şundan eminiz ki dört mevsim güzeldir bu aralar. İlkbahar, yaz, sonbahar, kış fark etmez. Gelin buraya. Ruhunuz dinlensin, temiz hava dolsun ciğerlerinize. Biraz stresten uzaklaşın (Bu bütün şehir insanlarının hakkı). Bol bol fotoğraf çekin. İsterseniz kahvaltılıklarınızı götürün, doğa ile iç içe bir kahvaltı yapın. Bulun bir bahane. Üşenmeyin kaçıp gidin bir hafta sonu Samandere’ye.

Yorum ekle