Yolcu360 Blog
Araç Kiralama > Yolcu360 Blog > Gezi Rehberleri > Türkiye Gezi Rehberi > Gölyazı : Herkesin bir gün mutlaka gitmek istediği yer / Bursa

Gölyazı : Herkesin bir gün mutlaka gitmek istediği yer / Bursa

Gölyazı muhteşem manzarası ve özgün dokusuyla gören herkesin hayran kaldığı bir Bursa beldesi. Doğa ile insan yapısının bir arada nasıl uyumlu bir güzellik ortaya çıkartabileceğini sergileyen ender yerleşim noktalarından biri olan Gölyazı, pek çok gezginin mutlaka gidilecek yerler listesinde yer alıyor.

Bursa gezilip görülecek yerler bakımından bir hayli zengin. Mudanya, Tirilye, Cumalıkızık derken bu seferki gidişimizde rotamızı Gölyazı’ya çevirdik. Hayatın yavaş aktığı yerlerden biri Gölyazı köyü. Hafta içi erken saatlerde geldiğimiz için bizden başka ziyaretçisi bulunmayan köyü doyasıya keşfetme fırsatı bulduk. Hadi gelin, Gölyazı’yı daha yakından tanıyalım.

Gölyazı ’ya Nasıl Gidilir?

Gölyazı Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı. Bursa merkeze yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta bulunan köye en kolay araç ile ulaşım sağlanabiliyor. Bursa-Balıkesir yolunu takip ettikten sonra Gölyazı tabelasını görebilirsiniz. Yola çıkmadan önce Yolcu360‘tan Bursa araç kiralama seçeneklerine göz atmayı unutmayın. İstanbul’dan gelecekler de İstanbul araç kiralama seçeneklerini değerlendirip birkaç saat içerisinde Bursa’ya ulaşabilirler. Bu arada hatırlatmakta fayda var, Gölyazı’ya hafta sonları ve bayramlarda araç ile giriş yapılamıyor. Köyün doğal ortamının korunması amacıyla aracınızı dışarıya park ediyorsunuz ve biraz yürüyorsunuz.

Bursa’nın Arka Bahçesi: Gölyazı

Gölyazı köyü Uluabatlı Gölü’nün üzerine kurulmuş tarihi bir köy. Bilinen ilk ismi Apolyont olan Gölyazı mitolojide de Işık Tanrısı’nın şehri olarak geçiyor. MÖ. 6 yüzyılda Apollon Krallığı’nın hüküm sürdüğü köy Roma ve Bizans döneminde de önemli bir yerleşim yeriymiş. Cumhuriyet öncesinde nüfusunun büyük bir çoğunluğu Rumlardan oluşan Gölyazı’ya mübadele dönemi sonrasında Selanikli Türkler yerleşmeye başlamış. Köyün sokaklarında gezerken tarihi sur kalıntıları ve duvarlar karşımıza çıkıyor. Rum evlerinin büyük bir çoğunluğu yıkılsa da arada zamana direnenler de var.

Köyün en önemli sembolü ise Ağlayan Çınar. Uluabat Gölü’nün yanı başına kök salan asırlık çınar ağacı geçmişten günümüze kalan en değerli miras. Heybetiyle kartpostallık görüntüler sunan Ağlayan Çınar koruma altına alınmış. Buraya gelirseniz koca çınarı fotoğraflamadan dönmeyin.

Biz bu güzel beldeyi sonbaharda ziyaret ettik ancak köy kışın adeta Venedik’i andıran bir görüntü sunuyor. Kış aylarının yaklaşmasıyla Uluabat Gölü’nün suları yükseliyor ve birçok ağacın gövdesi sular altında kalıyor. Uluabat Gölü’nde balıkçılık ve sandalcılık ise köyün en önemli geçim kaynakları arasında. Kızılkanat, sazan, turna, yılanbalığı gölde en çok avlanan balıklar arasında. Dilerseniz köydeki salaş restoranlarda balık molası verebilirsiniz.

Köyün en keyifli aktivitesi ise hiç şüphesiz sandal turu. Birçok sandalın üzerinde telefon numarası bulunuyor. Zaten köye adım atar atmaz köy sakinleri sizlere sandal gezisi isteyip istemediğinizi soruyor. Özellikle nilüfer zamanı giderseniz sandalla açılarak Uluabat Gölü’nün ortasındaki nilüferleri görme şansı bulabilirsiniz.

Gölyazı’da gün batımını izlemek ise ayrı bir keyif. Arabayla geldiyseniz iki dakika uzaklıktaki Zambak Tepe’ye çıkıp güneşin batışını izlemeyi sakın unutmayın!

 

Bursa gezi rehberi için tıklayın!

Bursa’da ne yenir? için tıklayın!

Yorum ekle