Dünyanın En Yüksek 10 Dağı

Ulaşılması zor alanlara uzanan dünyanın en yüksek dağ zirveleri, dağcılara adeta cenneti bahşeder. Dağcıların büyük bir tutkuyla hareket ettiği ve zirvesine tırmanmak için uzun yıllar boyunca çalıştığı zirveler, yaşamı da anlamlı kılıyor. Bu zirvelerdeki doğa, onlara ulaşma çabası ve dünyanın en yüksek dağları hakkında öğrenecek çok şey var. Dünyadaki en yüksek dağlar denilince aklınıza hangileri geliyor? En yüksek zirvelerin ilk 10 tanesini içeriğimizde sizler için derledik.

En Yüksek Dağlar

Dağlar, bulundukları bölgede doğal anlamda büyük bir zenginlik oluşturur. İnsanların yerleşim için çok tercih etmediği dağlarda, doğa bozulmaz. Bu da biyolojik çeşitliliğin zengin olmasına neden olur. Bu nedenle dağları keşfetmek önemli. Biz de dünyanın en yüksek 10 zirvesini sizin için inceledik. 

• Mount Everest (Everest Dağı), 8,848 metre, Çin-Nepal, Asya

8,848 metre yükseklikte olan Dünyanın en yüksek dağı olan Everest Dağı aynı zamanda Himalaya Dağlarının en yüksek zirvesidir. Everest Dağı Çin ile Nepal’in sınırını belirliyor. Oldukça riskli bir tırmanışa sahip olan Everest’in zirvesine tırmanmak gerçekten çok zor fakat başarıldığında verdiği haz yaşanmaya değer oluyor. Uğrunda birçok kayıp da yaşanan Everest yolculuğunuzu bir rehber eşliğinde yapmanızı tavsiye ediyoruz. Katmandu veya Lhasa üzerinden ulaşabileceğiniz bu görkemli dağa tırmanırken oksijen tüpü, kaz tüyü ceket gibi önlemler almak gerekiyor.

Bu eşsiz deneyimi göze almak tabii ki kolay değil. Öncelikle 2 ay kadar izole bir hayat yaşamayı göze almalı, yüksek kalorili gıdalarla beslenmelisiniz. Çünkü bu kadar yüksek, buz kaplı ve engebeli bir tepeye tırmanmak size yaklaşık 1000 kalori yaktıracaktır. Ayrıca -62 dereceye kadar düşen sıcaklık farkına, azalan oksijen miktarına ve yükselen basınca alışmak için dağcıların 5400 metre yüksekliğe kadar kamplar kurarak en az 1 ay kalmaları gerektiğinden tepeye tırmanış süresi uzuyor.

• K2 (K2 Dağı), 8,611 metre, Pakistan-Çin, Asya

Topografya haritası oluşturulurken K2 olarak isimlendirilmiş sonrasında da ismini korumuş olan bu dağ, bölgede yerel adı olmayan tek Karakurum Dağı.

Sürekli düşen çığlardan ve kopan kaya parçalarından dolayı en ölümcül dağ olarak olarak bilinen K2’nin zirvesi korkutucu. Dağ, 8,611 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek dağları listesinde ikinci sırada yer alıyor. Eteklerine bile günler sonra varılabileben bu dağın çetin patikalarında yola çıkmadan önce yanınıza yeterli miktarda su ve yiyecek aldığınız emin olmalısınız.

Eğer tecrübeli bir dağcıysanız Çin’den ve Pakistan’dan pek çok tırmanış yolu bulunan K2’nin en riskli rotası Abruzzi Spur’dan K2 Dağı’na tırmanmayı deneyebilirsiniz. Her tırmanışta önlemler alınmalıdır fakat K2’de oluşabilecek çığ facialarının önüne geçmek adına kulağınızda kulaklık olmamasına çok dikkat etmelisiniz. Ek olarak tecrübeli dağcıların bile tırmanırken zorlandığı K2 Dağına ulaşım için önce özel araçla seyahat etmek gerekiyor. Ardından Jeep ile safari turuna çıktıktan sonra bir müddet daha yürümek gerekiyor.

• Kanchenjunga (Kançencunga Dağı), 8,586, Nepal-Hindistan, Asya

Hindistan ve Nepal arasında uzanan Kançencunga Dağı, 8,586 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek dağları sıralamasında üçüncü sırayı alıyor. Dağın zirveye uzanan dört adet tırmanma rotası mevcut. Bunların üçü Nepal’de diğeri ise Hindistan’da kalıyor.

Kutsal dağ olarak tanımlanan Kançencunga Dağına özel izinler dışında Hindistan üzerinden tırmanamayacağınızı söylemekte fayda görüyoruz. Çünkü Hindistan’da yer alan Sikkim Yolu, hükumetin özel talebi ile 2000 yılından beri keşiflere kapatılmış durumda. Dağa tırmanma için Nepal’e uçak yolculuğu yaparak gelebilirsiniz. Dağa tırmanışınızın ardından da Darjeeling and Antu Dada tepelerine ulaşırsanız karşınıza çıkacak o muhteşem manzaranın tadını çıkarın. Kançencunga Dağının kuzeydoğu tarafında yer alan Green Lake Yürüyüş Yolundan keşfe çıkmanız halinde harika bir göl manzarasında yolculuk etme imkânı da sizi bekliyor. Ayrıca dağa doğru giden bu muhteşem güzellikteki bölgede kamp alanları da var.

• Lhotse (Lhotse Dağı), 8,516 metre, Çin-Nepal, Asya

Everest ile aynı rotaya sahip olan ve Tibet ve Khumbu sınırını örten 8516 metre uzunluğundaki Lhotse Dağının en yüksek zirvesi Nuptse’dir. Everest’e tırmanmak isteyen dağcıların için kolay varılan bir nokta olarak görülse de aslında riskli dik yapısıyla tehlikeli yamaçların son noktasıdır. Özellikle kamp alanlarında Everest dağcıları ile karşılaşmak mümkün olacaktır. Ayrıca kamp alanlarında yiyecek, içecek, şarj istasyonları gibi temel ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz imkanlar bulunduğu için tırmanış esnasında daha az zorluk yaşarsanız. Tırmanış için uygun hava şartlarını bekleyeceğiniz alanlar rahat ortamlar olduğu için kamp ortamını keyifli yaşayabilirsiniz. Kamp alanlarının dışında belli rakımlarda bulunan pansiyonlarda da konaklayabilirsiniz.

Lhotse Dağının tehlikeli bölgesi olan Khumbu’dan düşen buz kütlelerine mutlaka dikkat etmelisiniz. Zira bu dağa tırmanışın en zorlu görevi bu olsa gerek.

• Makalu (Makalu Dağı), 8,485 metre, Çin-Nepal, Asya

Himalayalar’ın 8,485 metre yüksekliğindeki Makalu Dağı, 1955 yılında yapılan Fransız ekspedisyonu kuzeybatı yönünden tırmanılışı mümkün kılan bir rota çizince bu yol, nice dağcının tercihi haline gelmiştir. Fazla tercih edilen bir zirve olmasa da 2010 mayıs ayında bu dağa tırmanan 15 dağcılardan birinin Türk olması tırmanış için motive kaynağı oluyor.

Makalu Dağı’na bağlı Kangchungtse ile Chomo Lonzo Dağları’nın zirveleri Makalu’ya tırmanmak isteyen dağcılar için moral kaynağı oluyor. Burada tırmanmanın motivasyonuna kavuşan dağcılar, Makalu Dağı’nın zirvesine tırmanacak enerjiyi bu şekilde bedenlerine kazandırıyorlar diye düşünüyoruz.

• Cho Oyu Dağı, 8201 metre, Himalayalar 

8201 metre ile yüksekliği ile dünyanın en yüksek altıncı dağı olan Cho Oyu veya Cho Oyo Everest’in 20 km batısında. Cho Oyu dağına ilk kez tırmanan takım 19 Ekim 1954’de Herbert Tichy, Joseph Joechler ve Şerpa Pasang Dawa Lama’nın oluşturduğu Avusturyalı bir grup olmuştur.

• Dhaulagiri Dağı, 8167  metre, Himalayalar

Himalayalar’da bulunan ve buzulları ile ünlü olan Dhaulagiri Dağı, 8167 metrelik yüksekliğiyle dünyanın en yüksek yedinci dağıdır. Daulagiri dağına ilk tırmanış 1960 yılında gerçekleşmiştir.

• Manaslu Dağı, 8164 metre, Himalayalar

Dünyanın en yüksek sekizinci dağı olan ve Himalayalar’daki Manaslu Dağı, 8164 metrelik yüksekliğindedir. 9 Mayıs 1956’da Japon Toshio Imanishi ve Gyalzen Norbu tarafından ilk kez tırmanılan Manaslu Dağı’nda 1972 yılında ise bir felaket gerçekleşmiştir. Ne yazık ki dağcılar 6500 metredeyken kamplarından çıktıktan birkaç dakika sonra üzerlerine çığ düşmüş ve 15 dağcı hayatını kaybetmiştir.

• Nanga Parbat, 8,126 metre, Pakistan

Nanga Parbat 8,126 yükseklikteki zirvesi ile Dünya’nın en yüksek dokuzuncu dağıdır. Pakistan yönetimindeki Keşmir’in Gilgit-Baltistan bölgesinde İndus Nehri’nin en kuzey kıvrımının hemen güneydoğusunda yer alan Nanga Parbat, Himalayalar’ın en batıdaki büyük zirvesidir. Nanga Parbat, zor bir tırmanış olarak bilinir ve dolayısıyla çok sayıda dağcının ölümünden dolayı Katil Dağ olarak bilinmektedir.

• Annapurna 1, 8,091 metre, Nepal

Bir Hasat Tanrıçası olan ve Sanskritçe Yiyecek Dolu anlamına gelen Annapurna 8091 metre yüksekliği ile dünyanın onuncu yüksek dağıdır. Hinduizm’de de Annapurna, bereket ve tarım tanrıçası olarak kabul ediliyor.6 adet zirvesi bulunan bu dağ %38’lik zirve/ölüm oranıyla, dünyanın tırmanılması en zor dağıdır. Bu aynı zamanda tehlikeli dağlar arasında en yüksek ölüm oranının olduğu dağ demektir. Annapurna Nepal Himalayalarında bir dizi zirveyi barındıran, büyük bir masiftir. Uzunluğu 55 kilometre olan bu masifte, 13 adet 7.000 metre üzeri ve 16 adet de 6.000 metre üzeri zirve var. 2014 yılında Nepal’in en korkunç dağ felaketi maalesef Annapurna I’de gerçekleşmiştir. Kar fırtınası ve çığ nedeniyle mahsur kalan dağcılardan 43’ü hayatını kaybetmiş, sağ kurtulanların birçoğunun ise vücutlarında geri getirilemez hasarlar meydana gelmiştir.

Ulaşılması en zor dağlara her başarılı tırmanış insanoğluna adeta cenneti müjdeler. Unutulmaz bir görsel şölen sunan dağcılık, zirvesinden her bayrak sallandığında bir sonraki tırmanışı belli eder. Dağcıların zirveye vardıklarında yaşadıkları mutluluk, tırmanış tutkusunu bağımlılık haline getirir. Ayrıca günümüzde Türk dağcı sayısının gittikçe artması ve zirveye adını yazdıranların varlığı Türkiye’de dağcılığa gönül vermiş olanlara ilham kaynağı oluyor.