Kadıköy Boğa Heykeli’nin Hikayesi

Kadıköy Boğa Heykeli hakkında çok şey söylenir ama gerçek bilgi, bu alanda uzman sanat tarihçilerinin makalelerinde gizli. Zaten Kadıköy Boğa Heykeli’nin hikayesi de çok sayıda sanat tarihçisi tarafından yazılıp çizilmiş. Gelin, önce bi’ Kadıköy gezisi yapalım sonda da Boğa’nın yanına varalım. Boğa’da buluşalım 🙂

Kadıköy

İstanbul’un Anadolu yakasında bulunan Kadıköy canlı ve renkli semt yaşamı ile hareketli bir İstanbul İlçesidir. Öğrenci nüfusu, kültür ve sanat etkinlikleri, gece hayatı, tarihi binaları ve yeme-içme yerleri ile Kadıköy bi’ başka. İstanbul’un Anadolu yakasında Boğaziçi girişinde bulunan popüler ilçelerinden biri olması, turistlerin de ilgisini çekiyor. Lahmacun, pide, midye gibi sokak menülerinde de öne çıkan Kadıköy, balık ve gıda pazarlarıyla ün salmıştır. Rengarenk sokak sanatlarıyla süslü binaları, dolambaçlı sokakları ve popüler kafeleriyle yaşamak için de gezmek için de güzeldir. 

İstanbul’un en sevilen ilçelerinden biri olan Kadıköy’e sadece İstanbul’da yaşayanlar değil, yerli ve yabancı turistler de büyük ilgi gösteriyor. Deniz ulaşımının da önemli bir konumunda yer alan Kadıköy’ü ziyaret etmek için Marmaray, metro, otobüs ve vapur gibi toplu taşıma araçlarını kullanabilir, semte rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Kadıköy’ün tarihinden de kısaca bahsetmek gerekirse tarihte antik Kalkedon yerleşim birimi ve M.S. 5. yüzyıl Hıristiyan dünyasının önemli toplantılarına ev sahipliği yapmış olduğunu görüyoruz. Günümüzde Kadıköy, yat kulüpleri ve marinaları, geniş caddeleri, sayısız alışveriş imkanları ve güzel sahilleri ile ziyaretçilerine güzellikler sunuyor.

Kadıköy’de Yapılacak Aktiviteler

Kadıköy, İstanbul Anadolu Yakası’nın turistik ilçelerinden biri olması sebebiyle yapılacak birçok aktivite bulunuyor. Şehrin sanat ve kültür merkezi olarak bilinen bu ilçede her zaman ilginizi çekecek bir etkinlik bulabilirsiniz. Bağdat Caddesi, Caddebostan Sahili ve Moda Sahili gibi yerleri ziyaret ederek geniş yeşil alanlarda Marmara Denizi manzarasını izleyebilirsiniz.

Alışveriş yapabileceğiniz yerler arasında Kadıköy Çarşı, Antikacılar Sokağı ve Salı Pazarı bulunuyor. Alışverişten sonra Kalamış Parkı, Özgürlük Parkı ve Moda Parkı gibi Anadolu Yakası’nın en güzel parklarında çayınız ya da kahveniz eşliğinde yorgunluk atabilirsiniz. Mutfağı ile de zengin bir çeşit sunan Kadıköy’de birçok lezzet durağında mola verip farklı tatlar deneyebilirsiniz. İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden biri olan ve tarih, kültür ve sanat tutkunları için adeta bir cennet olan Kadıköy her gün binlerce ziyaretçi ağırlıyor.

Kadıköy Boğa Heykeli

İstanbul Kadıköylü olup ya da Kadıköy’e ziyarete gelip de Boğa’nın adını duymayan yoktur. Kimi zaman yol tariflerinin kilit noktası, kimi zaman buluşma yeri, kimi zamanda yürüyüşlerin başlangıç yeridir Kadıköy Boğa Heykeli.

Günün her saati kalabalık olan Boğa heykeliyle fotoğraf çektirenlere ya da heykeli detaylı inceleyenlere rastlamak mümkün.  Peki Almanları mağlup eden Fransızların gücünü göstermek için yapılan boğa heykeli nasıl oldu da Kadıköy’ün sembolü haline geldi? Gücün simgesi olan bu boğa ne zaman ve niçin yapıldı da Kadıköy’ün orta noktasına geldi? İşte Kadıköy’ün Boğasının ilginç öyküsü.

Boğa Heykeli Nerede?

Ülkemizdeki sıra dışı heykellerden farklı olarak görenlerin kendisine hayran kaldığı Kadıköy Boğa yol tarifini merak ediyorsanız heykel, İstanbul’un Kadıköy ilçe merkezinde yer alıyor. Açık adresi ise şu şekilde: Altıyol Meydanı, Söğütlü Çeşme Cd, 34714 Kadıköy/İstanbul

Gücün ve Öfkenin Simgesi Bir Boğa

Boğa, bugün ilçenin en önemli sembolü olsa da aslında günümüzden yıllar yıllar önce Alsas-Loren bölgesinde Almanları mağlup eden Fransızların gücünü göstermek için yapılmıştı. Bize geliş hikayesi ise bir hayli ilginç.

Yüz altmış yaşı geçmiş olan Boğa Heykeli, 1860’larda Paris’te Fransız heykeltraş Isidore Bonheur tarafından yapılmış. Alsas-Loren nerede, Kadıköy nerede dediğinizi duyar gibiyiz. Şimdi gelelim detaylara. Fransa-Almanya sınırında bulunan Alsas-Loren bölgesi, zengin kömür rezervlerine sahip küçük bir bölge aslında. Fakat zengin kömür rezervlerine sahip olması sebebiyle bu bölge Sanayi Devrimi sonrasında bu iki ülke arasında sürekli savaşa sebep olmuş. 1800’lü yıllarda Fransa ve Almanya arasında bir türlü paylaşılamayan Alsas- Loren Bölgesi, yıllar boyunca Fransa ve Almanya arasında bir o yana bir bu yana gidip gelerek devamlı el değiştirmiş. 1860’larda bu bölge Almanlardan geri alınınca bu savaşı simgelemesi ve Fransızların gücünü anlatması amacıyla yapılmış.

Sürekli El Değiştiren Güç

Bu zaferden sonra sular durulmamış tabii. 1870 yılında yapılan Sedan Muharebesi ile Alman General Bismarck tarafından Alsas-Loren yeniden geri alınınca, “Fransızlar’ın gücü” de böylece yeniden Almanya’ya geçmiş. Fakat heykelin Almanya’daki ömrü de çok uzun olmamış.

Osmanlı İmparatorluğu’ndaki modernleşmenin öncüsü olan İttihat ve Terakki Cemiyeti, Alman İmparatorluğu ile sıkı ilişkiler içindeydi. Hatta sırf bu ilişkiler sebebiyle Birinci Dünya Savaşı’na katıldığımız söylenir. Hem bu ittifakı hem de bu dostluğu perçinlemek için Alman İmparatoru II. Wilhelm, 1917 yılında söz konusu boğa heykelini İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne hediye etti.

İttihat ve Terakki’den Enver Paşa’ya

İttihat ve Terakki Cemiyeti hediye edilen Boğa heykelini Enver Paşa ‘ya hediye etmiş. Böylece Türkiye’ye gelen boğa, ilk olarak Beylerbeyi Sarayı’na, oradan da Yıldız Sarayı Şale Köşkü’nün büyük serasının önüne yerleştirilmiş.

Sonraki yıllarda Osmanlı İmparatorluğu’nun işgali, Kurtuluş Savaşı, Meclisin açılması, Osmanlı imparatorluğunun yıkılması, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması derken boğa heykeli; yaklaşık 50 yıl boyunca unutulmuş. I. Dünya Savaşının ardından yurt dışına giden Enver Paşa’dan sonra Boğa’nın görüldüğü ilk yer Enver Paşa ve Naciye Sultan’ın sahip oldukları “Bilezikçi Çiftliği” olmuş. Çiftliğin bir köşesinde tabiri caizse adeta kaderine terk edilen “gücün simgesi” Boğa, yaklaşık 50 yıl kadar sonra hatırlanıp yeni yapılan Hilton Oteli’nin bahçesine taşınmış. Ardından Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nın önüne yerleştirilen Boğa, kesin olmamakla birlikte daha sonra bir müddet Taksim Gezi Parkı’na götürülmüş.

Boğa’nın İstanbul Anadolu yakasından hikayesi ise 1970’li yılların başında başlamış. Yıllarca oradan oraya gezmek zorunda kalan Boğa’nın Kadıköy’deki ilk durağı, bugünkü Kadıköy Tarih, Edebiyat ve Sanat Kütüphanesi olan tarihi Şehremaneti binasının önü olmuş. Aşağı yukarı yirmi yıl kadar da burada kalan Boğa en sonunda 1987 yılında bugünkü yeri olan Altıyol’a taşınmış.

Boğa heykelinin hikayesinden bahsetmişken bir rivayetten de bahsetmemek olmaz. Bir başka rivayet ise “Dövüşen Boğa” heykelinin, avcılığa ve hayvan heykellerine özel ilgisi olan Sultan Abdülaziz tarafından yaptırıldığıdır. Rivayete göre heykeltraş Rouillard‘ın ekibine yaptırılan Boğa, diğer 24 hayvan heykeli arasındadır.  Ancak bu rivayet hakkında kesin bir bilgi bulunmuyor. Zamanla Kadıköylüler tarafından büyük bir sevgiyle sahiplenilen Boğa’ya günümüzde soğuk kış günlerinde üşümesin (!) diye hırka, çorap ve bereler giydirdikleri görülür.

Günümüzde Kadıköy Boğa Heykelinin Önemi

Nice badireler atlatarak bugünkü yerine konumlanmış olan Boğa Heykeli Kadıköy ilçesinin ve stadı o ilçede olan Fenerbahçe takımının simgesi haline gelmiştir. Eğer arkadaşlarınızla Kadıköy’de buluşacaksanız buluşulacak yer genelde Boğa Heykeli olur. Fenerbahçe şampiyon olursa orada kutlanır. Hatta Galatasaraylılar bile zaman zaman boğa heykelinin önünde formayla fotoğraf çektirir. Yüzyıllar önce Alsas-Loren’de yapılmış bir heykel, bugün ülkemizin önemli bir değeri haline gelmiştir.

Fransızların gücünü göstermeleri amacıyla yapılan fakat günümüzde artık Kadıköy’ün simgesi haline gelen Boğa heykelinin hikayesini ve onu bugün olduğu yere getiren yolculuğundan bahsettik. Zaman zaman futbol severlerin sahiplenerek takımların renklerine boyandığı Boğa, heybetli görünüşü ve her an saldırmaya hazır duruşuyla, Kadıköylüler’in ve Kadıköy’e gelenlerin dikkatlerini hep üzerinde topluyor. Gücün simgesi olarak yaptırılmış olan Boğa’nın bunca yıl yer değiştirmesinin ardından son ve ebedi mekânı umarız artık Altıyol olur.