İtalya Pompei Antik Kenti, film senaryolarını aratmayacak bir hikayeye sahip. Hatta öyle ki “Dünya Sultan Süleyman’a bile kalmadı.” dedirtecek cinsten. Hadi, Pompei Antik Kenti’nin gizemli tarihinin kapılarını birlikte arayalım.
İtalya Pompei Antik Kenti
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan şehrin geçmişi M.Ö. 8.YY’a kadar dayanıyor. İtalya halkından olan Oscanslar bu bölgede beş adet köy kuruyor. O köylerden sonuncusuna beş anlamına gelen “Pompe” den esinlenerek “Pompei” deniyor.
Zamanla Roma İmparatorluğu’nun en zengin şehri haline geliyor. Liman kenti olması sebebiyle deniz ticareti oldukça gelişiyor. Deniz kıyısında kurulan bu şehir dönemin eğlence merkezi görevini görüyor. Günümüzde ABD’nin Las Vegas şehrine benzetebiliriz.
Pompei Antik Kenti’nin zenginliği hayal edemeyeceğimiz büyüklükte. Meyhaneler, terzi dükkanları, hamamlarıyla göz dolduruyor. Hatta bazı evlerin bahçesinde havuz görmek bile mümkün. Yanlış duymadınız. Havuz! Hayatın tadını çıkarmayı biliyorlarmış ne diyelim.
Kısacası Pompei halkının dünya yansa umurlarında değilmiş. Vur patlasın, çal oynasın; eğlence hiç durmasın diyorlarmış.
İtalya’nın Hangi Şehrinde Ne Yenir? | İtalyan Yemekleri yazımızı okumak için tıklayın.
Bir Yok Oluş Hikayesi: İtalya Pompei Antik Kenti
O zamanlar şehir Roma İmparatorluğu’nun hakimiyetindeymiş. İmparator Caligula, Roma’nın gelmiş geçmiş en gaddar ve en sapık duygulara sahip yöneticisiymiş. Nitekim Caligula, öz kız kardeşine aşık olmuş. Bu aşk onun ve Pompei’nin sonunu getirmiş.
Ülkeyi yöneten böylesine korkunç bir insanken, halkı ondan kalır mı? Pompei şehrinin hemen her köşesinde ahlaksız olaylar yaşanıyormuş. Hırsızlık, taciz, tecavüz aklınıza gelen tüm kötülükler şehrin dört bir yanını sarmış. Dur durak bilmeyen rezillikleri her geçen gün artıyormuş. Ta ki 24 Ağustos 79 tarihine kadar.
O günün sabahında hafif sarsıntıda depremler meydana gelmiş. Fakat halk üzerinde durmamış. Aradan zaman geçmiş ve şiddetli bir gürültüyle Vezüv Yanardağı, Pompei şehrine lav yağdırmaya başlamış. Herkes kaçacak, saklanacak yer aramaya başlamış. Kimileri evinden çıkmamış, kimileri limandan uzaklaşarak kaçmayı başarmış. Tam 18 saat süren lav bombardımanı sona erdirdiğinde orta çıkan manzara korkunçmuş.
16.000 nüfuslu Pompei şehrindeki insanların hepsi taşlaşmış! Kimisi kaçarken, kimisi de uyurken öylece taş kesilmiş. Tüfle kaplanan şehir haritadan silinmiş, gitmiş. Tüm o gösteriş, lüks yaşam tarzı bir anda yok oluvermiş.
Küllerin Ardındaki Pompei
Yok oluş hikayesinin ardından yıllar geçmiş. Pompei 1700 yıllık derin bir uykuya dalmış. 1748 yılına gelindiğinde ise tarlada çalışan bir köylünün bulduğu nesne dikkatini çekmiş. Tesadüfen gördüğü bu nesne Pompei Antik Kenti’nin duvarıymış.
Bu keşfin ardından başlatılan arkeolojik kazılar sonucu Pompei Antik Kenti’nin silüeti tekrar ortaya çıkmış. Yüzyıllar geçmesine rağmen şehrin dokusu hala hissediliyor. Ortaya çıkan kalıntılar günlük yaşama dair ipuçları, lüks yaşam tarzının gösterişli yüzü hakkında bilgiler veriyor.
Pompei Antik Şehri’nden kalan eserler günümüzden Napoli Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Müzede mozaiklerden, heykellere hatta taşlaşmış insan kalıntılarına pek çok eseri görmeniz mümkün.
Adım Adım Pompei Gezisi
İtalya Pompei’nin ürpertici hissini ruhunuzun derinliklerinde yaşamak istiyor musunuz? Peki M.Ö. 8.YY’a gidip o havayı solumayı istiyor musunuz? O halde Pompei Antik Kenti’nde adım adım ilerleyelim.
Forum ve Çevresi
Bu kısım şehrin kalbi gibidir. Dönemin eğlence merkezleri, pazar alanları, devlet binaları ve hamamların bulunduğu kısımdır. Tahıl ambarı olarak kullanılan bu bölgede 9000’den fazla eser yer alıyor. Bu eserlerin arasında yemek pişirmek için tencere, tavadan; çanak, çömleğe pek çok nesne görebilirsiniz.
Hamamlar
Temizliğe önem veren Romalılar, tarih boyunca pek çok hamamın yapımına imza atmıştır. Pompei Antik Kenti’ne özel beş büyük termal hamam da bunun kanıtı. Özellikle Stabian Hamamı, duvarlarındaki işlemelerle dikkat çekiyor. Yüzme havuzu da bulunan Stabian Hamamı aynı zamanda Pompei’nin en eski hamamı olma özelliğine de sahip.
Tiyatro
Roma İmparatorluğu’nun en önemli mimari tasarımlarından biri elbette tiyatro. Pompei Antik Kenti’nin merkezinde de 20.000 kişilik bir amfitiyatro mevcut. Dönemin spor müsabakaları ve ünlü gladyatör dövüşleri burada gerçekleşiyormuş. Ayrıca Pompei tiyatrosu yeryüzündeki ilk amfitiyatro olma özelliğiyle de tarihi önem taşıyor.
Kaçaklar Bahçesi
Vezüv patlamasından kaçmaya çalışırken yakalanan insanların taşlaşmış bedenlerinin olduğu kısımdır. Bedenleri çürümüş olsa da volkanik lav sayesinde vücut postürleri varlığını koruyor. Hamile kadından, dua eden adama çeşitli taşlaşmış bedenler cam fanusta sergileniyor. Ek olarak küçük bir uyarı: Kaçaklar Bahçesi, Pompei gezisi sırasında sizi biraz ürkütebilir.
Gizemler Villası
Pompei gezisinin en renkli kısmı olarak değerlendirebiliriz. Şehrin dışında kalan bir bölge olduğu için ziyaretçilerin gözünden kaçabiliyor. Bu yüzden gözden kaçırmamanızı tavsiye ederiz. Yapıda yer alan freskler o kadar iyi korunmuş, o kadar canlı ki ilk günkü haliyle parıldıyor. Dionysos ve Afrodit’i temsil ettiği düşünülen gizemli bir ayin sahnesi canlandırıldığı için “Gizemler Villası” ismini buradan alıyor. Kırmızıdan, maviye fresklerdeki renkler o kadar canlı ki… Daha fazla heyecanlandırmayalım ama mutlaka görmelisiniz. Ayrıca Gizemler Villası’nda şarap üretim alanı ve ahşap baskı alanı da var.
Pompei Antik Kenti geziniz boyunca şaşkınlığınızı gizleyemeyeceğinizi düşünüyoruz. Tarihin sırlarını aralamak için vakit kaybetmeden hemen yola çıkmalısınız! 😊
İtalya’da Kiralık Araç mı Arıyorsunuz?
Birçok farklı marka ve modeli bulabileceğiniz, Türkiye’nin 1 numaralı araç kiralama platformu Yolcu360 ile dünyanın 110 ülkesinde, 1 dakikadan kısa sürede aracınızı kiralayabilirsiniz. Ödüllü Misafir Merkezimize (0850 360 5 360) 7/24 ulaşabilirsiniz. Ayrıca mobil uygulamamızı aşağıdaki bağlantılardan indirebilirsiniz.
Add comment