Acıgöl : Çölde bir vaha misali / Karapınar / Konya

Acıgöl, Konya gezi rehberi‘nin ortasında, kurak bir coğrafyada ışıl ışıl bir göl; adeta çölde bir vaha gibi. Bu ilginç gezi rotasını, araç kiralama seçeneklerinden yararlanarak, sizler için gezgin çiftimiz Merve ve Furkan gezdi gördü, yazdı.

Acıgöl gezi rehberi

Konya’nın Karapınar ilçesinde, şehir merkezine yaklaşık 109 kilometre uzaklıkta bulunan bir doğa harikası Acıgöl. Adının çağrıştırdığı kötü hislerin tam tersine, gördüğünüz anda içinizde çok güzel duyguların uyanmasını sağlayan bir atmosferi var buranın. Öyle ferah öyle berrak görünüyor ki Acıgöl’ün masmavi suları, insanın baktıkça içi açılıyor, baktıkça bakası geliyor.

Aslında ülkemizin batısından doğusuna her köşesinde böyle güzel göller görme imkanınız var. Fakat Anadolu’nun bu Kıraç topraklarında etraf öyle kurak ki ancak iki elinizin parmakları ile sayabileceğiniz kadar ağaç var. Böyle bir kuraklığın içinde böylesine güzel bir gölün olabilmesine şaşıp kalıyorsunuz. Belki de bundan Acıgöl Konya’da gezilecek yerler listesinin olmazsa olmazlarından bizce.

Etrafta hiç ses yok, kuşlardan başka… Bir de sincaplar var arada görünüp kaybolan. Kendilerden bir fotoğraf karesi koparabilmek için baya bir enerji sarf etmeniz gereken. İnsan böyle bir ortama gitmesin, gittikten sonra da sevmesin de ne yapsın? 😊

Acıgöl nerede ve nasıl gidilir?

Acıgöl, Konya il merkezine 109 kilometre mesafede yer alıyor. Otoban üzerinden Karapınar ilçesi yönüne doğru hareket ettiğiniz zaman yaklaşık 1 saat 20 dakika sonra Acıgöl’de olacaksınız. Navigasyon doğru noktaya yönlendiriyor,  zaten tabelaları da göreceksiniz. Yolcu360‘tan bir araç kiralayıp tabelaları takip ederek ya da navigasyon yardımı ile hiç zorlanmadan ulaşabilirsiniz. Konya araç kiralama kapsamında Konya araç kiralama ya da Konya rent a car için Konya Havalimanı araç kiralama en mantıklı seçenekler.

Acıgöl hakkında ilginç bilgiler

Buranın doğal güzelliğinin yanında okudukça insanın ufkunu genişleten özellikleri de oldukça enteresan. Gidip görmeden önce bu kısa bilgileri iç ederseniz, en azından Acıgöl’un nasıl olupta Türkiye’nin çöl iklimine en yakın bölgesi olan Konya Karapınar’da bulunabildiğine biraz anlam verebilirsiniz diye düşünüyoruz.

Acıgöl, aslında yıllar önce yaşanan volkanik bir patlama sonucu oluşmuş olan bir krater gölü. Oldukça büyük bir yüzölçümüne sahip olan gölün derinliği son olarak tam 340 metre olarak ölçülmüş! Bu özelliğiyle Acıgöl, Türkiye’nin 1. Dünya’nın ise en derin 3. gölü.Zaten sahip olduğu o masmavi renginden ne kadar derin olduğu anlaşılıyor.

İşin ilginç yanı, öyle temiz ki öyle ışıl ışıl ki, o derinlikte bile belli noktalarda suyun dibini görebiliyorsunuz. Tabi bunun da bir sebebi var. Acıgöl, asla dibinde pislik biriktirmiyor çünkü suyun kaldırma kuvveti çok fazla ve suda hiç bir şey dibe batmıyor. İnsanlar da temizliğine özen gösterince ortaya böyle güzel bir görüntü çıkıyor. Umarız hep böyle devam eder. 👌🏻

Acıgöl’ün en az yukarıdakiler kadar ilginç olan başka özellikleri de var. Mesela su seviyesi dört mevsim boyunca, yağışta ve sıcakta değişmiyor, hep aynı kalıyormuş. Bu sebepten gölün alttan Akdeniz ile bağlantısı olduğu düşünülüyormuş. Ayrıca göl adını suyunun tadının çok acı olması nedeniyle almış. Bu durumun sebebi ise içinde bulundurduğu sülfatlı tuzlar.

Ve elbette bu tuzların da bir özelliği var. Onlar sayesinde gölde mikrobiyolojik canlılar yaşayamıyormuş. Bu durumun ortaya çıkardığı temiz ve şifalı sular sebebiyle, sıcak yaz aylarında özellikle yerli turistlerin çok fazla tercih ettiği bir serinleme seçeneği oluyormuş Acıgöl.İçindeki minerallerin, insan vücudundaki kaşıntı, sivilce, yara ve benzeri rahatsızlıklara iyi geldiği de biliniyor. Bizden söylemesi. 🤓

Son olarak, bize göre Acıgöl’ün bir diğer ilginç özelliği, adını henüz tam anlamıyla duyuramamış, hak ettiği ilgi ve alakaya ulaşamamış olması. Aslında belki de bu yüzden böyle bakir ve güzel kalabilmiş. Bir yandan iyi ki de böyle olmuş demeden edemiyoruz. Ne yazık ki ülkemizde kötü örnekleri o kadar çok ki tersi bir durumda, çoktan yanına bir tesis kurup etrafını da çere çöpe bulamışlardı, diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz.

Acıgöl ’ün hikayesi

Doğal oluşumların mutlaka kulaktan kuşağa yayılan bir hikayesi olur. Elbette buranın da var.

Çok eski zamanlarda Acıgöl’ün yerinde büyük bir dağ ve bu dağın eteklerinde de küçük bir köy varmış. Bir derviş bu köyden geçerken köylülerden ekmek istemiş. Fakat hangi kapıyı çalsa yüzüne kapanmış. Sadece 2 çocuklu bir gelin köylülerden gizlice ona ekmek vermiş, onu ağırlamış ve ibadet etmesi için dervişe imkân sağlamış.

Derviş geline, kızım bu köyde büyük bir afet olacak, o yüzden şimdi bu köyü terk et ve ne olursa olsun arkana asla bakma, diye sıkı sıkı tembih etmiş. Gelin de bir çocuğunu sırtına atarak, diğerinin elinden tutarak köyde. Ayrılmak üzere yola çıkmış.

Fakat aceleyle giderken dervişin nasihati kızın aklından uçup gitmiş ve duyduğu büyük gürültünün ne olduğunu anlamak için arkasına bakma gafletinde bulunmuş. Köyün bulunduğu dağın yerle bir olduğunu görmüş ve hemen önüne dönmeye çalışmış fakat olduğu yerde taşa dönüşmüş.

Acıgöl’de bu efsanenin doğmasına sebep olan bir taş var. Efsaneye göre gelin, işte bu taşın bulunduğu yerdedir.