Kanlıca’da Kesinlikle Gitmeniz Gereken 10 Mekan

Kanlıca denince her ne kadar akla hemen yoğurt gelse de, bugün birbirinden güzel mekanlarıyla İstanbul’un en güzel semtlerinden biri olarak öne çıkıyor. Hem yeni mekanlara kucak açması hem de eski İstanbul dokusunu korumasıyla Kanlıca, Anadolu yakasındaki en gözde semtlerden biri. Peki Kanlıca’da hangi mekana gitmeli ve Kanlıca’da ne yemeli? Kanlıca’da kesinlikle gitmeniz gereken 10 mekan hangileri birlikte keşfedelim!

Hidiv Kasrı

Kanlıca küçük bir semt gibi gözükse de yapmak isteyeceğiniz çok aktivite olacağından güne hayalini ancak masallarda kurabileceğimiz hem doğasıyla hem de Boğaz manzarasıyla bizi büyüleyen ismini Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa’dan alan ve yapımı 1907 yılında tamamlanan Beykoz’un en muazzam mekanı Hıdiv Kasrı’yla başlamak doğru olacaktır. Tarihe tanıklık etmiş anıt ağaçlarla dolu, kocaman bir koruluğun içinde yer alan, sahip olduğu kulesiyle ilk bakışta büyülü bir şatoyu andıran bu saray yavrusu ķöşk, girişinde lale ve güllerle bezeli rengarenk çiçek bahçeleriyle sizi kucaklayacak, korusunda yapacağınız yürüyüş güne mis gibi orman havasıyla pozitif başlamanızı sağlayacaktır.

Dış kapıya işlenen altın yaldızlı çiçek figürlerden de anlayabileceğiniz üzere Art Niveau tarzında inşaa edilen bu muazzam tarihi eserin dışı kadar içerisi de sizi hayrete düşürecek tarihte yolculuk yapmanızı sağlayacaktır. Şu an İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kafe ve restoran olarak işletilen mekanda dilerseniz açık büfe kahvaltınızı da yapabilirsiniz.

Mihrabat Korusu

Kanlıca’da kesinlikle gitmeniz gereken 10 mekan arasından Hıdiv Kasrı’na alternatif olarak Mihrabat Korusu’na da uğrayabilirsiniz. İki köprüye hakim muhteşem bir Boğaz manzarasına sahip olan bu mekanda dilerseniz uzun yürüyüşler yapabilir ya da eşsiz güzellikteki Boğaz manzarasına karşı kitabınızı okuyup çayınızı yudumlayabilirsiniz.

Ada Baro Bahçe

Hıdiv Kasrı’ndan sahile inen yolda Osmanlı döneminden kalan tarihi cumbalı evleri seyrederek, insanın içine huzur katan, sessizliğiyle dinlenmenizi sağlayan Ada Baro Bahçe’ye uğrayabilirsiniz. Hem içinde çeşitli davetlerin verildiği doğayla iç içe geniş bahçesi, hem de modern bir görünüme sahip olan kapalı alanıyla sizi büyüleyecek olan Ada Baro Bahçe, Hıdiv Kasrı’na ve sahile yakın oluşuyla Kanlıca’da kesinlikle gezip görmenizi tavsiye ettiğimiz yegane mekanlardan birisi.

A’jia Hotel

Kanlıca’nın sahil şeridinde inci gibi dizilmiş muazzam Boğaz yalıları ziyaretçilerini kendisine hayran bırakacak niteliktedir. Bunlardan 19. yüzyılda, ülkemizde başka bir örneği bulunmayan Ampir stilinde yapılan ve şimdiki adıyla A’jia Hotel olarak bilinen Rasim Paşa Yalısı. 1897 yılında çıkan yangın nedeniyle tamamen yanmasına rağmen eskisinin yarısı genişliğinde yeniden inşa edilmiş. 1925 yılında ise belediye tarafından satın alınınca Hıdiv Kasrı’na doğru uzanan kısmı da ne yazık ki yıktırılmıştır.

Tarihi yapısının özelliklerini koruyarak yapılan restorasyon çalışmaları sonucunda eski ihtişamına kavuşan, günümüzde butik otel ve restoran olarak hizmet veren A’jia Hotel’in sonsuz Boğaz manzarası eşliğinde kahvenizi yudumlarken bu görkemli yalının eski halini de hayal etmemek kaçınılmaz.

Gazi İskender Paşa Camii

16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman devrinin devlet adamlarından “Magosa Fatihi” olarak bilinen İskender Paşa tarafından Koca Mimar Sinan’a yaptırılan camii, türbe, medrese ve hamamdan oluşan külliye kesinlikle görülmesi gereken tarihi eserlerden biri olup günümüze bu külliyenin sadece camii ve türbe kısımları kalmıştır. İskele meydanında bulunan bu tarihi eserin hemen yanında hafta sonu hediyelik eşya satın alabileceğiniz küçük bir pazar da kurulur.

Tarihi İsmailağa Kahvesi

Her köşesinde başka bir tarihi iz bulunan bu güzel semtin tarihi eserlerinden leziz tatlarına geçiş yapma vaktimiz sonunda geldi!! Kanlıca deyince ilk akla gelen herkesin bildiği üzere Kanlıca yoğurdu yemektir. Emirgan’dan gelen minik yolcu teknelerini ve balıkçıları yaķından seyredebileceğiniz Tarihi Ismailağa Kahvesi’ne uğrayarak meşhur Kanlıca yoğurdundan tadabilirsiniz. Vişne, çilek reçelli ve ballı yiyebileceğiniz yoğurdu klasik yani pudralı şekilde yemenizi tavsiye ederiz.

Yakamoz Restoran

Kanlıca iskelesinin hemen yan tarafında denizle bütünleşmenizi sağlayan mükemmel konumu ve muhteşem gün batımı  manzaralarıyla sizi sizden alacak bu küçük ve şirin mekan kesinlikle rakı balık için en doğru tercihlerden biri olacak, leziz mezeleri ve güler yüzlü servisi ile kalbinizi fethedecektir.

Taç Restoran

Kanlıca’dan Çubuklu’ya uzanan sahil şeridinde yer alıyor. Anadolu yakasının en eski balık restoranlarından biri olan Taç Restoran sahip olduğu hareketli sahil manzarası, leziz ara sıcakları ve taze deniz mahsulleriyle ön plana çıkıyor. Burası sevdiklerinizle beraber eğlenceli bir akşam yemeği geçirmenizi sağlayacaktır. Giderseniz mutlaka dondurmalı hurmayı da deneyin.

İkinci Bahar

Kanlıca’nın ünlüler tarafından sık sık ziyaret edilen ve en popüler mekanlarından biri olan
Ikinci Bahar sunduğu sağlıklı, organik menüsü ve sıcakkanlı çalışanlarıyla sizlere unutulmaz bir gusto deneyimi yaşatacaktır. Buraya uğrayacak olursanız Vedat Milör’ün de tavsiyesi taş ķömür ateşiyle ısıtılan fırında yavaş yavaş pişen çıtır beğendili pideyi denemenizi öneririz.

Raifa Lounge Cafe

Kanlıca’ya kadar gitmişken Çubuklu’ya uzanan sahil yolunda mutlaka deniz manzarasına karşı bir yürüyüş de yapmalısınız. Soluklanmak istediğiniz takdirde mimarisi ve kibar servisiyle  Raifa Lounge Cafe’yi tercih edebilirsiniz. Özellikle balkonunda Emirgân korusuna bakan manzaranın tadını çıkararak bir Türk kahvesi içmenizi öneririz.

Gezimizin sonunda eğer kiralık araç ile yola çıkmışsanız, Kanlıca sahilini son kez bir boydan boya geçip İstanbul’da artık bulması zor bir nimet olan temiz havayı iyice içinize çekmenizi tavsiye ederiz. Bir başka gezi rotasında buluşmak üzere…