Dünyanın En İlginç 15 Yeri

Dünyanın en ilginç yerlerini keşfetmeye ne dersiniz? Bilinmeyen, görülmeyen veya hala saklı olan kim bilir daha ne kadar çok doğa mucizesi var. Bazıları bizi güzellikleri ve görüntüleri ile büyülerken bazıları da oluşum şekilleri ya da ekosistemleri ile bizi şaşırtıyor.  İşte dünyanın en ilginç 15 yeri:

Saklı Plaj – Meksika

Meksika’da yer alan Saklı Plaj, görüntüsü ile oldukça ilginç bir yer. Diyebileceğimiz tek şey çukurun içerisindeki bir kumsala benziyor. Meksika’nun Puerto Vallarta kenti içerisinde Marieta Adaları’ndaki Saklı Plaj, değişik yapısı ile kendisini ziyaret edenleri şaşırtıyor.  Dünyanın en ilginç yerleri arasındaki Saklı Plaj’ın diğer isimleri ise Aşkın Kumsalı. Herhalde koskocaman bir adanın içerisinde yıllarca gizli bir şekilde kaldığı için aşkın kumsalı denmiştir buraya.

Buranın ilk kez keşfedilmesinin öyle ilginç bir hikayesi de yok.  Meksika hükümetinin askeri tatbikatları esnasında burada büyük bir patlamanın meydana gelmesi ile Saklı Plaj keşfedilmiş. Meksika hükümeti ise burayı keşfeder keşfetmez milli park statüsü vermiş. Keşfedildiğinden bu yana da buranın bozulmamasının en büyük nedenlerinden biri ada içerisinde adaya zarar verebilecek her türlü şey yasak. Bu yasaklara hatta balıkçılıkta dahil. Suyun rengi turkuaz ve beyaz kumlarla birleşince harika bir görüntü ortaya çıkıyor. Ee her zaman bir çukurun içerisindeki berrak suyun içerisine girmek nasip olmaz. O yüzden hem yerli hem de yabancı turistlerin oldukça ilgisini çekiyor. 😊 Aynı zamanda adanın ekosistemi de oldukça zengin. Hatta burada bir balina ile karşılaşabilirsiniz.

UNESCO Dünya Mirasları Listesi içerisine dahil edilen Saklı Plaj’a ise ulaşım biraz zor. Buraya gelmek için öncelikle Puerto Vallarta’ya gitmeniz oradan da tur rehberleri eşliğinde helikopterlerle Saklı Plaj’a gelmeniz gerekiyor.

Sentinels of the Arctic – Finlandiya

Dünyanın en ilginç yerleri arasında olan ve Türkçe anlamı Kuzey Kutbunun nöbetçileri olan yer, aslında ağaçların donmuş halleri. Ağaçlar üzerindeki buzul katmanlarından dolayı değişik firgürlere benziyorlar. Finlandiya Laponya’sının aşırı sert hava koşullarından dolayı ekosistem üzerinde buzul katmanlar oluşuyor. Bu dönemlerde hava sıcaklığı -40 ve -15 santigrat arasında gidip geliyor. Ancak hava birazcık ısındığında ağaçların hayati fonksiyonları çalışmaya devam ediyor. Dünyanın en ilginç yerleri listesine adını yazdırması ise İtalyan fotoğrafçı Niccoló Bonfadini sayesinde olmuş. Kendisi buzla kaplanmış ilginç görüntülü ağaçları ilk kez gören kişi olmuş.

Büyük Prizmatik Kaplıca Gölü – ABD

Dünyanın en büyük üçüncü kaplıcasına hoş geldiniz. 😊 Ancak burası bizim bildiğimiz kaplıcalara hiç mi hiç benzemiyor. Farklı atmosferi ve yapısı ile gökkuşağının yere inmiş hali gibi. Bu görüntüsü ile de dünyanın en ilginç yerleri arasında yerini almış. Yellowstone Ulusal Park’taki sıcak su kaynağının derinliği yaklaşık 49 metre, genişliği ise 90 metre. İsminin büyük prizma olmasının nedeni ise ışığın görünmez bir prizmadan geçerek renklere ayrılmasını anımsatmasından geliyor. Oysaki Kaplıca Gölü çevresinin yeşil, sarı ve kırmızı gibi renklere bürünmesinin nedeni burada yaşayan sıcak su bakterilerinden kaynaklanıyor.

Baykal Gölü – Rusya

Dünyanın en ilginç yerleri listesindeki bir başka yer, Rusya’nın Baykal Gölü. Sibirya’nın Mavi Gözü olarak da adlandırılan Baykal Gölü, Sibirya’nın güney tarafında yer alıyor. Dünyanın en derin ve eski gölü olma özelliğine sahip. Öyle ki Baykal Gölü’nün 25-30 milyon yıl önce meydana geldiği düşünülüyor. Gölün uzunluğu yaklaşık olarak 636, genişliği 79.5 kilometre. En derin noktası 1673 metre olarak biliniyor.

Glowworm Mağaraları – Yeni Zelanda

Masallardan ya da efsanelerden fırlamış görüntüsü ile Glowworm Mağaraları, dünyanın en ilginç yerleri arasında. Waitomo Adası içerisinde yer alan mağara, sanki binlerce yıldızı sizin yakınınıza getirmiş gibi. Hani gece gökyüzüne baktığınızda uçsuz bucaksız bir yıldız topluluğunu görürsünüz ya burasıda tam olarak aynı manzaraya ev sahipliği yapıyor. Peki bu görüntü nasıl ortaya çıkıyor diye sizde hemen merak ettiniz mi? 😊 Binlerce küçük ateşböceği mağaranın duvarlarında yaşıyor ve ışıkları sayesinde karanlıkta küçük titreyen yıldızlara benziyorlar. Ama durun sadece bu kadar da değil. Doğa kendisini yine belli ediyor ve her şey bir düzen içerisinde gerçekleşiyor. Mağarada ateşböcekleri dışında sivrisineklerde yaşıyor. Sivrisineklerin larvaları ise kendilerine has yapışkan sıvı damlaları sayesinde mağara duvarlarında ip gibi duruyorlar. Bu görüntüye ateşböceklerinin ışıkları da eşlik edince harika bir manzara ortaya çıkıyor.

Danakil Çölü – Etiopya

Dünyanın en ilginç yerleri arasında buranın olması hiç mi hiç şaşırtıcı değil. Çünkü zaten Danakil, dünyanın en zalim yeri olarak biliniyor. Aynı zamanda burayı cehenneme benzetenler de mevcut. Danakil Çölü üzerinde Danakil Çöküntüsü de var. Bu çöküntü için cehenneme açılan kapı deniyor. Büyük ihtimalle bunun nedeni deniz seviyesinin 100 metre altında olması ve bazen sıcaklığının 60 santigrat dereceye kadar çıkması olabilir. Aslında Danakil, buradaki üç tektonik plakanın faaliyetlerinden meydana gelmiş. 😊 Ayrıca 3,2 milyon yıllık insansı fosil olarak bilinen Lucy, Danakil’de bulunduğundan arkeoloji ve paleontolojiye ilgi duyan birçok kişi için etkileyici bir yer durumunda.

Gansu Zhangye Ulusal Jeoparkı (Gökkuşağı Dağları) – Çin

Çin’in Gansu bölgesindeki Zhangye Danxia Jeoparkı; kırmızı, turuncu, yeşil, sarı renklerdeki kayalardan oluşuyor. 24 milyon yıl önce gerçekleşmiş tektonik hareketlerle oluşmuş bu kayalar kum taşı ve diğer minerallerin sonucunda ortaya çıkmış. 2010 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Gansu Zhangye Ulusal Jeoparkı milyonlarca yıllık süre boyunca rüzgâr ve yağmurların, bu renkleri katman katman birleştirerek rengarenk bir hale getirmiştir.

Dallol Volkanı – Etiyopya

Dallol Volkanı dünyada en yüksek sıcaklığa sahip yerleşim yeri olarak bilinmektedir. Çeşitli volkanik patlamalar sonucu ortaya çıkmış göllerden oluşmuştur. Volkanın eşsiz manzarası Afrika plakasınn kırılması sonucu kaynar yer altı sularının yeryüzüne çıkması ise oluşmuştur. Çeşitli mineraller ile birleşerek şimdiki halini alan Dallol Volkanı kraterinin sıcaklığı çoğunlukla 50 dereceyi geçmektedir. Dolayısıyla suya düşen bir kişinin haşlanarak ölme riski mevcut. Dünyada cehenneme açılan kapı olarak bilinen volkanı gezmek için askeri bir rehber almanız önerilir.

The Dark Hedges – İrlanda

Adeta bir korku filmi sokağına benzeyen The Dark Hedges, 18. Yüzyılda dikilmiş kayın ağaçlarından oluşmuş doğal bir tüneldir. Stuart Ailesi tarafından evlerinin giriş arazine diktikleri 150’den fazla ağaç zamanla büyüyüp iç içe geçerek sokağı karanlık bir görüntüye bürümüştür. Kasvetli havası nedeniyle insanı ürperten bir görünümü olan bu sokak aslında gün batımı saatlerinde sokakta yürüyüş yapmak için keyifli bir akşam etkinliği olabilir. Farklı şekillerde büyümüş ağaç dallarının oluşturduğu garip gölgelerden ürkmemenizi söyleyebiliriz. İngiltere ve İrlanda’dan çeşitli gezi turlarıyla Dark Hedges bölgesini ziyaret edebilirsiniz.

Antilop Kanyonu – Arizona – ABD

Dikey ve sarmal şekillerde hızla akan suların oyarak meydana getirdiği Antilop Kanyonu yeryüzünde olduğuna inanılamayacak kadar şahane bir görsellik sunar. Oldukça inişli çıkışlı derinliklere sahip olan kanyonda güneşin en tepeden baktığınızda kum taşının turuncu, pembe ve kırmızıya geçiş anına şahit olabilir ve bu renk şöleniyle büyülenebilirsiniz. Kanyonda sellerin aşındırdığı kumlar kayalar ve kütükler sürüklenerek dalgalar şeklinde koridorlar ortaya çıkarmıştır. Kanyon alt ve üst olmak üzere iki bölümden oluşur. Alt bölüm üst bölüme nazaran çok fazla basamağa sahiptir. Üst bölüme tırmanmak yorucu olabilmektedir. Alt bölüm ise daha fazla ışıklı düz bir araziye sahiptir. Daha fazla manzara ve konfor için kanyon gezinizde üst katı gezmenizi daha çok tavsiye ederiz.

Kaktüs Plajı – Avustralya

Kaktüs Plajı dünyadaki en şaşırtıcı yerlerden diğer bir tanesi. Hem sörf severlerin hem de fotoğraf tutkunlarının tercih ettiği bu plaj adeta bir cennet görüntüsünde. Sudaki tuz seviyesinin yüksek olması ve tuz seven algler olarak bilinen pembe bakteriler birleşerek plajın bu rengi almasını sağlamıştır. Su seviyesi de düşük olduğu için plaj, daha parlak ve canlı görünmektedir. Dolayısıyla plajın rengi mevsimlere göre değişiklik göstermektedir. Kaktüs Plajı Avustralya’nın en ünlü sörf ve kamp alanlarından biridir. Sörf yapmasanız dahi plajda güneşlenebilir ya da yürüyüş yapabilirsiniz. Balık da tutabileceğiniz bu plaj 1600’lü yıllarda Hollandalılar tarafından keşfedilmiştir. Avustralya’nın Ulusal Sörf Topluluğu tarafından kutsal kabul edilen bu plaj, 2012 yılında bölge Ulusal Sörf Rezervi ilan edildi. Sahibi kontrolünde olduğu sürece plaja köpekle de giriş yapabilirsiniz.

Abraham Gölü – Kanada

Kanada’nın Alberta bölgesinde yer alan ve -30 derecenin altına düşen sıcaklıktaki Abraham Gölü, muhteşem bir manzaraya sahiptir. Yapay bir göl olmasına rağmen Abraham gölü, diğer doğal buzul göllerinde olduğu gibi kaya tuzu nedeniyle mavi renge sahiptir. Kıyıdan baktığınızda milyonlarca baloncuk görünür. Bu baloncuklar çok büyüleyici görünse de aslında masum oluşumlar değiller. Baloncuklar, hava ile etkileşime geçtiğinde patlayıcı hale gelen metan gazından oluşuyor. Bitkilerin çürümesine sebep olan gölde sıcaklık, çoğunlukla eksi derecelerde oluyor ve baloncuklar, yalnızca göl donduğunda ortaya çıkıyor. 

Yellowstone Ulusal Parkı – ABD

Dünyanın ve Amerika Birleşik Devletleri’nin en önemli sit alanlarından biri olarak kabul edilen Yellowstone Ulusal Parkı, her yıl yaklaşık 4,3 milyon ziyaretçi ağırlıyor. Park, Amerika seyahatindeyseniz vakit ve bütçe ayırıp mutlaka görmeniz gereken yerler arasında.

Yellowstone Ulusal Parkı (Yellowstone National Park) 1 Mart 1872’de ABD’nin ve dünyanın ilk ulusal parkı olma özelliğini kazandı. Ülkenin Idaho, Montana ve Wyoming eyaletlerinin kesiştiği noktada yer alıyor. Büyüklüğü yaklaşık olarak 8987 kilometre kare olan Yellowstone Ulusal Parkı’nın %96’sı Wyoming’de, %3’ü Montana’da ve %1’lik bir kısmı da Idaho eyaletinde yer alıyor.

Yellowstone Ulusal Parkı üç yüzden fazla gayzer (bunların en ünlüsü her doksan bir dakikada bir püsküren Old Faithful’dur), iki yüz doksandan fazla da irili ufaklı şelale barındırıyor. Dünyadaki sıcak su kaynaklarının yarısı Yellowstone Ulusal Parkı’nda yer alıyor. Bu sıcak su kaynaklarının sayısı on bini geçiyor. Ayrıca, ABD’nin en büyük, dünyanın ise en büyük üçüncü kaplıcası olan Grand Prismatic Spring de Yellowstone Ulusal Parkı’nda yer alıyor. Park yalnızca yer altı kaynaklarına değil birçok canlı türlerine de ev sahipliği yapıyor. Balıklar, sürüngenler, kuşlar ve memelilerin yüzlerce türü Yellowstone Ulusal Park’ını yuva olarak benimsiyor.

Kuzey Amerika Boz ayısı, bizon, antilop, çakal ve vaşakların yoğunluğu parkta oldukça göze çarpıyor. Yellowstone Ulusal Parkında yaşayan bizon sürüsü, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en eski ve en büyük bizonu sürüsü özelliğini taşıyor. Fakat maalesef parkta her yıl büyük orman yangınları meydana geliyor. Özellikle 1988’deki büyük orman yangınlarında park oldukça zarar görmüş ve yaklaşık üçte biri yanmıştı. Parkta ayrıca bin yedi yüzden fazla ağaç ve diğer vasküler bitki türleri varlıklarını sürdürüyor. Bunların dışında egzotik sınıfa giren yüz yetmiş tür bitki çeşitleri de mevcut.

Kapadokya – Türkiye

Peri bacaları, bölgedeki iki adet sönmüş volkanın püskürttüğü lavların aşınması ile oluşmuştur. Kapadokya’nın en ilgi çekici yeryüzü şekilleri arasında yer alıyor. Kapadokya’nın en güzel görünüme sahip yerleri olan peri bacaları, Paşabağ ve Çavuşin taraflarında. En ünlüsü Üç Güzeller iken, deveye, köpeğe ve farklı şekillere benzeyen görüntülere sahip peri bacaları da görülmeye değer yerler arasında gösteriliyor.

Dünyada Türkiye denildiğinde akla gelen ilk turistik yerlerden olan Kapadokya turistik aktivitelerinin içinde Kapadokya balon turu yer alıyor. Ürgüp, Göreme ve Uçhisar tarafında balon turu düzenleyen firmalar var. Bu coğrafyayı yükseklerden keşfetmek ve balon ile uçabilmek benzersiz bir deneyim sunuyor. Sıcak hava balonları balonun içine doldurulan sıcak helyum gazı ile havalanıyor.

Machu Picchu – Peru

Günümüze kadar çok iyi korunarak gelmiş bir İnka antik şehridir. 7 Temmuz 2007’de Dünyanın yedi harikasından biri seçilmiştir.  Ant Dağlarının bir dağının zirvesinde yer alır ve 2.430 metre yüksekliğe sahiptir. 1983’te Unesco bölgeyi Dünya Mirasları Listesine almıştır. Şehir mimarinin mutlak başyapıtı ve İnka Medeniyeti’nin benzersiz tanığı olarak ifade edilmiştir.

Şehir, Urubamba Vadisi üzerine kurulu ve Peru’nun Cusco şehrine 88 kilometre mesafede. İnkalı bir hükümdar olan Pachacutec Yupangui tarafından 1450 yılları civarında inşa ettirilmiştir. İspanyol istilacılar 1532 yılında buraları işgal etmiştir. Sık dağlar arasında kalmış bu şehir, istilacılar tarafından fark edilmemiş ve bu sayede zarar görmemiştir.