Perşembe Yaylası : Doğayla başbaşa kalmak isteyenlerin durağı / Ordu

Perşembe Yaylası, Ordu’da doğayla baş başa kalmak isteyenler için tam bir Karadeniz cenneti! Bu muhteşem tabiat harikasını sizler için gezgin çiftimiz Merve ve Furkan gezdi, gördü, yazdı…

Ordu’nun El Değmemiş Köşesi; Perşembe Yaylası

Türkiye’nin en yeşil yeri olan Karadeniz Bölgesi’nin bize göre en yaşanılası şehirlerinden biridir Ordu. Tertipli düzenli yapısıyla, geceleri bir başka güzel olan sahiliyle ve modernliğiyle insanı kendine görür görmez hayran bırakır Ordu.

Avrupai bir havası vardır buranın. Diğer Karadeniz şehirlerinden hemen ayrı tutmak istersiniz görünce. Tabi ki tipik bir Karadeniz şehri olmaktan da geri kalmaz asla. Yemyeşildir doğası, denizi masmavi. Yayları, gölleri, şelaleleri ve tüm doğal güzellikleriyle tablo gibi bir manzara sunar ziyaretçilerine. İşte Ordu’nun en güzel manzara resimlerinden biriyle geldik bugün size; Perşembe Yaylası.

Ordu’da gezilecek yerler denince ilk akla gelen, gelmiyorsa bile mutlaka gelmesi gereken bir destinasyon Perşembe Yaylası. Akla zarar yeşiliyle, sere serpe yayılmış koyunuyla kuzusuyla, keşfedilmemiş, dokunulmamış bir yayla olarak yurdumun nadide köşelerinden birinde ziyaretçilerini bekliyor öylece. Burayı güzelliğinin yanında ilginç ve görülesi kılan başka bir özelliği daha var aslında. Aşağıda anlatıyoruz hemen detaylıca. 🙂

Perşembe Yaylası nerede ve nasıl gidilir?

Ordu’nun Aybastı ilçesinde bulunan Perşembe Yaylası, ilçe merkezine 17, il merkezine ise 105 kilometre mesafede yer alıyor. Karadeniz sahil yolundan Perşembe Yaylası’na rahatlıkla ve en kısa yoldan ulaşabilirsiniz. Araç kiralama en mantıklı ulaşım yolu. Yaylanın yolu gayet düzgün, yol sebebiyle bir sıkıntı yaşamazsınız. Navigasyonunuzu kurmanız yeterli. Yolcu360‘tan Giresun-Ordu havalimanı araç kiralama seçeneklerine bakmadan yola çıkmayın.

Perşembe Yaylası nasıl bir yer?

Adına tezat olarak, Ordu’nun Perşembe ilçesinde değil Aybastı ilçesinde yer alıyor Perşembe Yaylası. İlçe merkezine 17 km uzaklıkta bulunan yayla, 1500 rakıma sahip. Dünya Mirası olarak korunmaya alınması için başlatılan işlemler ise son aşamasında. Yani, listeye alınması an meselesi. Burayı görülesi kılan ve her geçen gün ziyaretçi sayısının artmasına sebep olan şey ise birbirinden ilginç menderesleri.

Bilmeyenler için hemen kısa bir tanım yapalım. Menderes, bir akarsuyun az eğimli koyak tabanlarında ve ova düzlüklerinde oluşturduğu S harfine benzer kıvrım demek. İşte bu kıvrımlardan Perşembe Yaylası’nda bolca var. Kıvrım kıvrım yol gibi görünen bu akarsular öyle güzel bir görüntü sergiliyor ki, hayran kalmamak mümkün değil. Yaylaya gittiğinizde gerçekten de kendinizi bir manzara resmine photoshop ile yapıştırmış gibi hissetmeniz işten bile değil.

Baharın gelişiyle canlanan doğa sayesinde yemyeşil bir örtü kaplıyor Perşembe Yaylası’nın zeminini. Uzaktan bakıldığında yapay halı saha çimi gibi görünüyor. Öyle canlı bir yeşil, öyle güzel, öyle kusursuz… Özellikle mendereslerin bulunduğu alanlarda otlayan küçükbaş hayvanlar manzaranın güzelliğine güzellik katıyor.

Ayrıca yaz mevsimi gelince burada düzenlen etkinlikler sayesinde yaylaya olan talep de artmış durumda.  Yağlı güreş şenlikleri, at ve off-road yarışları, futbol turnuvaları gibi etkinlikler yaylanın güzelliğine bir de heyecan katmış oluyor. Ayrıca bu etkinlikler sayesinde yaylada erişilebilecek sosyal olanaklar da gün geçtikçe artıyor. Market, restoran ve dilerseniz konaklama imkanı da bulunuyor.

Kısacası buraya geldiğinizde güzel vakit geçireceğiniz kesin. Yaylada doğa yürüyüşü yapabilir, etkinliklere katılabilir, mis gibi yayla havasında, betonsuz hava sahasında bolca oksijen depolayabilirsiniz. Doğa yürüyüşünü sevenler isterlerse yaylaya 5 km uzaklıkta bulunan Çilesi Şelalesi’ni de ziyaret edebilirler.