Maden Deresi henüz çok fazla kişi tarafından keşfedilip ziyaretçi akınına uğramamış bir gezi rotası. Sakinliği sevenlerin, doğa ile baş başa kalmak isteyenlerin kesinlikle ziyaret etmesi gereken bir nokta. Gezgin çiftimiz Merve ve Furkan sizler için bu keşfedilmeye değer güzelliği gezdi gördü ve yazdı.
İşte geliyor mevsimi Maden Deresi’nin. Yazı başka kışı başka güzel olan Maden Deresi’nin bize göre en gidilesi zamanları Ekim ve Kasım ayları. Çünkü renkleri ayrı güzel bu mevsimin. Geçen yıl gittiğimiz ve renklerine, doğasına, havasına, suyuna hayran kaldığımız Maden Deresi, Sakarya’da Karasu ve Kocaali ilçeleri arasında saklı bir cennet. Eğer İstanbul’dan yola çıkıp gidecekseniz Yolcu360’tan İstanbul araç kiralama fiyatlarına göz atmayı unutmayın.
Maden Deresi : Fransızlar’dan miras kalan bir madenin öyküsü
İlginç de bir hikayesi var bu bölgenin. 1914’te Fransızlar burada uzun yıllardır işlettikleri madenleri savaş nedeniyle bırakıp gitmişler ve o zamandan yakın geçmişe kadar terk edilmiş olarak kalmış Maden Deresi. Maden ocaklarından kalan raylar, tüneller, çalışanların kaldığı binalar hala duruyor yerli yerinde. Doğa da onları sarıp sarmalamış sık bir orman örtüsüyle.
İstanbul’dan günü birlik ya da hafta sonu kaçıp, kafa dinlemek, stres atmak, arınmak isteyenler için bulunmaz hint kumaşı ayarında bir rota burası. Sessizlik, doğa, dere, şelale… Huzur için gerekli olan tüm bileşenler mevcut. 🙂
Maden Deresi’nde su şırıltıları eşliğinde piknik yapabilir, alabalık tesislerinde taze balıkların keyfini çıkarabilirsiniz. Eğer dediğimiz gibi son bahar aylarında giderseniz buraya, ağaçların büründüğü kırmızı, turuncu, hardal, kahverengi ve daha birçok eşsiz rengi arkanıza alıp, bol bol fotoğraf çekinin. Sonradan dönüp resimlere baktığınızda kendinizi bir kartpostala sonradan yerleştirilmiş sanacaksınız.
Dökülmüş yaprakların içinden doğa yürüyüşleri yapabilir, yaprakların çıkardığı hışırtıda doğa ananın insanı nasıl rahatlattığına şahit olabilirsiniz. Tüm bunlar dışında, Maden Deresi’ne geldiyseniz asli görevlerinizden biri Tarihi Maden Mağarası’nı ve Maden Deresi Şelalesi’ni görmek olmalı. Özellikle trekking sevenlerdenseniz güzel bir deneyime doğru adım atacak ve Maden Deresi’ni hafızanıza kazıyacaksınız.
Macera Dolu Bir Rota: Maden Deresi Şelalesi
Adrenalin severler için şelaleye doğru giden yol tam bir macera rotası diyebiliriz. Hem doğayla iç içe hem de zorluklarla dolu bir yolu var şelalenin. Biz Maden Deresi’ne gitmeye karar verdiğimizde böyle bir rota olduğunu bilseydik kesinlikle hazırlıklı giderdik. Ancak ayakkabılarımız bizi yarı yolda bıraktı ve rotayı tamamlatmadı. Hedefe ulaşmaya çok az kalmıştı ki ayaklarımızın kayıp uçurumdan yuvarlanma riskini daha fazla alamadık ve geri döndük. Bakalım siz rotayı tamamlayabilecek misiniz? 🙂
Yukarıdaki paragrafı okuduktan sonra “ben yaparım arkadaş” diyenler için yolu tarif ediyoruz: Piknik alanından yukarı doğru devam ettiğinizde kendinizi ormanın içinde bir patika yolda ilerlerken bulacaksınız. İster derenin içinden isterseniz de yukarıda mağaraların olduğu güzergahtan geçerek şelaleye ulaşabilirsiniz. Dere suyu çok soğuk, mağaralardan geçen yol ise oldukça zorlu. Seçim sizin.
Biz mağara yolunu tercih ettik ve başladık ilerlemeye. Daracık patika yollardan ve ancak bir insanın eğilerek yürüyebileceği mağaralardan geçtik. Sağ taraftan aşağı bakınca ürküyor insan, oldukça yüksek. Atlayarak zıplayarak yer yer emekleyerek, ara sıra başınızı çarparak parkuru tamamlamanız gerekiyor. Kalp hastası olanlar, yükseklik korkusu olanlar ve ayakkabıları parkura uygun olmayanlar aman diyelim uzak dursunlar. Biz yarı yoldan dönmek zorunda kaldık dediğimiz gibi. Çünkü en son gittiğimiz noktada çok dar bir mağaradan geçmemiz ya da tümsekten atlamamız gerekiyordu, biz geri dönmeyi tercih ettik.
Gitmeyi başaranlardan edindiğimiz bilgiler, şelalenin çok güzel olduğu yönündeydi. Şelale suyunun şifalı olduğu da biliniyormuş. Özellikle sedef hastalığına, mide ağrılarına ve yaralara iyi geldiği söyleniyor.
Maden Deresi ve Şelalesi Nerede, Nasıl Gidilir?
Maden Deresi’ne İstanbul yönünden gelenler Hendek-Adapazarı çıkışından, Ankara’dan gelenler ise yine Hendek çıkışından saparak yollarına devam ettikten sonra sırasıyla Kestane Pınarı’na ve Kirazlı köyüne vardıktan sonra Akpınar tabelasına sapacaksınız. 1 kilometre daha ilerledikten sonra Maden Deresi’ndesiniz. Navigasyon denen nimet zaten sizi istediğiniz yere götürecek. Ancak özel araçsız ulaşım pek mümkün değil. Bu sebeple Yolcu360 ‘a göz atmadan yola çıkmayın. Ve unutmayın Başka Dünyalar da Var.
Add comment