Anadolu çağlardır zenginlikleriyle göz kamaştırıyor. Bu gezimizde sizi bu zenginliklerden birine, Deyrulzafaran Manastırı‘na götüreceğiz. Mardin’de kesinlikle görülmesi gereken noktalardan biri olan Mor Gabriel olarak da anılan Deyrulzafaran Manastırı’nı sizler için Instagram’ın fenomen seyyahı Gezgininayakizleri hesabının yazarı Cüneyt Durhan gezdi gördü ve kaleme aldı…
Mardin hem kültürüyle hem de gezilecek yerler bakımından oldukça zengin bir şehir. İkinci kez geldiğim bu şehirde beni özellikle iki yer çok etkiledi. Bunlardan biri Mor Gabriel Manastırı diğer ise Deyrulzafaran Manastırı.
Mezopotamya manzaralı Deyrulzafaran Manastırı
Deyrulzafaran Manastırı şehirden 5 kilometre yani yaklaşık 10 dakika uzaklıkta bulunan Mezopotamya ovası manzaralı bir manastır. Mardin’e uçakla gideceklerin yolculuktan önce Yolcu360’tan Mardin Havalimanı araç kiralama seçeneklerine bakmalarını tavsiye ederim. Uygun fiyata kiralık araç bulup Mardin’i gezmek en mantıklı tercih.
İsmini Süryani dilinde manastır anlamına gelen ‘deyru’ ve safran anlamına gelen ‘zafaran’ kelimelerinden alıyor. Manastır, Milattan önce Güneş Tapınağı, daha sonra da Romalılarca kale olarak kullanılmış. Romalılar bölgeden çekilince Aziz Şleymun bazı azizlerin kemiklerini buraya getirterek kaleyi manastıra çevirmiş. Bu yüzden Mor Şleymun olarak da bilinen manastır daha sonraları burada yetiştirilen safrandan dolayı Deyrulzafaran yani Safran Manastırı adı ile anılmaya başlanmış.
Yaklaşık 640 yıl boyunca Süryani Ortodoks patrikliğinin önemli merkezlerinden birisi olan Deyrulzafaran Manastırı İsa’dan sonra 5. yüzyılda inşa edilmiş. Mezopotamya’nın zengin topraklarında bulunun önemli yapılardan biri olan Deyrulzafaran Manastırı uzun yıllar boyunca Süryani kilisesinin dini eğitim merkezlerinden birisi olmuş. Manastırda patriklik yapan ve aynı zamanda bu bölgeye ilk matbaayı getiren kişi 4. Petrus ilgimi çeken şeyler arasında yer alıyordu. Sizler de benim gibi matbaayı buradaki manastırda diğer parçalarını ise Mardin’de bulunan Kırklar kilisesinde görebilirsiniz.
İbadetin devam ettiği bir dini merkez: Deyrulzafaran Manastırı
Deyrulzafaran Manastırı dış tarafındaki taş nakışları, kemerli sütunları ve kubbeleriyle sizleri karşılıyor. Manastır; Güneş Tapınağı, Azizler Evi (Beth Kadişe), Mor Hananyo (Kubbeli Kilise) ve Meryem Ana Kilisesinden oluşuyor. Manastırın ilk kilisesi Meryem Ana Kilisesi’nin apsis kısmında yer alan Bizans dönemine ait mozaikler ve kilisenin içerisinde yer alan ahşap kapıların üzerinde Davut peygamberin mezmurlarından Süryani dilinde yazılmış mısralar ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Vaftiz törenlerin de yapıldığı bu kilisede görülmesi gereken önemli yerlerden birisi de mezar odalarıdır. Bu taş mezarlarda zamanında burada görevli papazlar oturur vaziyette gömülürlermiş.
Deyrulzafaran Manastırı hala manastır özelliğini koruduğundan dolayı haftanın 3 günü ayinler düzenliyor. Bu ayinlere dışarıdan katılım gerçekleşmiyor. Bu ayinler dışında manastırı hem bireysel hem de rehber eşliğinde tam 8 TL öğrenci 4 TL ücretini ödeyerek ziyaret edebilirsiniz. Yolda Olun…
Yorum ekle