Gelibolu Yarımadası, Çanakkale’nin en güzel bölgelerinden biridir. Hem tarihi, kültürü hem de doğasıyla ziyaret edenleri büyülüyor. Gelibolu Yarımadası’nın savaş tarihimizde önemli bir yeri var. Binlerce insanın şehit olduğu bu bölge birçok anıt mezarı içeriyor. Bu sebeple Gelibolu Yarımadası hem kültür turizmi hem de deniz turizmi açısından büyük önem taşıyor.
Burayı ziyaret eden kişiler hem tarihte yolculuk yapıyor hem de eşsiz doğasının keyfini çıkarıyor. Hadi gelin gezilecek yerleri birlikte keşfedelim!
Gelibolu Yarımadası’nın Tarihi
Gelibolu Yarımadası, Çanakkale Boğazı ile Saroz Körfezi arasında, güneye doğru genişleyerek uzanıyor. Türkiye’nin kuzey batısında yer alan yarımada, aynı zamanda Avrupa kıtasının güney-doğusundaki son kara parçası olarak yer alıyor. Tarih boyunca Gelibolu, Osmanlılar için bir dayanak noktası olmuştur. Bu yüzden deniz yolları açısından stratejik bir önemi vardır.
Gelibolu Yarımadasında toplamda 138 sivil mimarlık örneği, 49 anıtsal yapı, 50 Türk şehitliği, 29 Türk anıt ve kitabesi, 34 yabancı mezarlık bulunuyor. Anıt ve kaleler, tabyalar gibi tarihi yapılar inanç turizmi açısından büyük bir potansiyel oluşturuyor.
Gelibolu Yarımadası’nda batık gemiler, toplar, siperler, kaleler, burçlar ve savaşla ilgili yüzlerce kalıntı bulunuyor. Aynı zamanda XV. yy askeri mimarisinin örneklerini içeren kültürel bir miras koleksiyonu ziyaretçilerini bekliyor. Ayrıca Gelibolu Yarımadası, dünya genelinde korunabilmiş nadir savaş alanlarından biri olarak ön plana çıkıyor.
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, 1. Dünya Savaşında İtilaf Devletleri ile Osmanlı Ordusu arasındaki Çanakkale Savaşı’nın en şiddetli geçtiği bölgedir. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı 33 bin 500 hektarlık bir alanı kaplıyor. Ayrıca Gelibolu Yarımadası Milli Parkı, Çanakkale’de gezilecek yerler arasında oldukça popüler bir yerdir.
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkında savaş döneminde yaşamını yitiren askerlerin mezarı bulunuyor. 250 binden fazla Türk şehidinin dışında İngiliz, Avustralyalı, Yeni Zelandalı ve Fransız askerlerinin de mezarı de yer alıyor. Bu haliyle, tüm dünyaya barış ve kardeşlik mesajı veriyor. Milli Parkta, 56 yerli anıt ve şehitlik, 35 yabancı mezar ve anıtın yer alıyor.
Gelibolu Yarımadası Milli Parkı özellikle Çanakkale Zaferi’nin kutlandığı 18 Mart tarihinde ziyaretçi akınına uğruyor.
Gelibolu’da Gezilecek Tarihi Yerler
Gelibolu doğal güzellikleriyle tarihi güzelliklerini aynı anda sunmasıyla göz kamaştırıyor. Gelibolu Yarımadasında gezilecek birçok tarihi mekan bulunuyor. Sizin için Gelibolu Yarımadası’nın tarihi mekanlarını ziyaret edebileceğiniz bir tarihi gezi haritası hazırladık. Buyurun başlayalım!
Çimpe Kalesi
Çimpe Kalesi Gelibolu ilçesinin 10 – 12 kilometre kadar dışında kalıyor. Kara Yokuş mevkiinde bulunan Çimpe Kalesi tarihi bir yolculuk yapmak isteyenlerin gözde mekanları arasında yer alıyor. Çimpe Kalesi, Bizanslıların Osmanlı Devleti’ne hediye ettiği bir kale. Özellikleri, heybetin ve tarihi ile beraber her sene yoğun oranda yerli ve yabancı turist çekiyor.
Gelibolu Yarımadası: Bayraklı Baba
Bayraklı Baba’da donanmada bayraktarlık yapan Karacabey’in türbesi yer alıyor. Bizans donanması ile yapılan savaşta elinde sancağı ile şehit düşmüş. Vasiyeti üzerine donanmanın merkezi olan Gelibolu Yarımadası’nda defnedilmiş ve mezarı bayraklarla donatılmış.
Her yıl binlerce kişi bu türbeyi ziyaret ediyor. Gelenler diledikleri şeyler için dua edip bayrak bırakıyor.
Hisarlık Tepesi
Hisarlık Tepesi, Gelibolu’da Çanakkale Şehitler Abidesi’ni ağırlayan bölge olarak öne çıkıyor. 19. yüzyıl sonlarında Alman arkeolog Heinrich Schliemann tarafından keşfedilmiş. Schliemann tarafından yapılan kazı bize şunu göstermiş. Bu höyüğün aslında İlyada destanında adı geçen Truva kentiymiş.
Hisarlık Tepesi manzarası ve tarihi önemi ile ziyaretçilerini bekliyor.
Gelibolu Yarımadası: Saruca Paşa Hamamı
Saruca Hamamı, hamam kültürü zengin olan Gelibolulular için çok büyük önem taşıyor. Eskiden evlenecek kızlar düğünden önce Saruca Paşa Hamamına giderlermiş. Gelinle beraber giden bekar arkadaşları ise oğullarını evlendirmek isteyen annelerin hedefi oluyormuş.
Saruca Hamamı tatlı tarihi geçmişiyle yüzünüzü güldürmek için ziyaretinizi bekliyor.
Gelibolu Yarımadasının Doğal Güzellikleri
Gelibolu Yarımadası’nın çok çeşitli doğal sit alanları ve anıtlar içerisinde harika doğası da göze çarpıyor. Bunun yanı sıra Gelibolu Yarımadası’nda kumsallar, koylar, Akdeniz çalıları ile karışık koru parçaları var. Yarımada mavi ve yeşile bir arada sahip olmasından dolayı cennetten bir parçaymış izlenimi veriyor. Gelibolu Yarımadası, şehrin doğa gezileri için oldukça elverişli noktalarından biri.
Gelibolu Yarımadası’na gelip gezilecek, tatil yapılacak güzel mekanlar arayanlar için birkaçını şöyle sıralayalım:
Morto Koyu
Gelibolu Yarımadası’nı tam manzara olarak görmek isterseniz yüksek tepelere çıkmanız gerekiyor. Güneşin doğuşunu ve batışını izleyebileceğiniz, berrak ve sakin denizinde tatilin tadını çıkarabileceğiniz Morto Koyu bunun için mükemmel bir yer. El değmemiş doğası ile mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir diyebiliriz.
Gelibolu Yarımadası: Bebek Kayalıkları
Bebek Kayalıkları, Gelibolu’nun su sporları açısından en çok tercih edilen yerlerinden biri olarak yer alıyor. Burada özellikle dalış sporu öne çıkıyor. Dalış eğitimlerinin de verildiği bölgede su altı dünyasını merak edenler için dikkat çekici etkinlikler var.
Büyük Kemikli Burun
Gelibolu ilçesine bağlı Saroz Körfezi’nde yer alan Büyük Kemikli Burun sakin atmosferi ile tatilcilerin dikkatini çekiyor. Bölge savaşın izlerini hala saklıyor. Ziyaretçilerine hem tarihi hem de doğal güzellikleri ile zengin bir gezi deneyimi yaşatıyor.
Büyük Kemikli Burun tertemiz havası, dört mevsim esen ılık rüzgarı ve şahane manzarası ile dikkat çekiyor. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı ve Küçük Anafartalar Köyü’nü geçince eşsiz doğa manzarasıyla karşınıza çıkıyor.
Gelibolu’ya Ne Zaman Gitmeli?
Sadece ülkemiz tarihinin değil aynı zamanda dünya tarihinin en destansı zaferlerinden biri olan Çanakkale zaferinin yaşandığı Gelibolu yarımadası, her Türk vatandaşının mutlaka görmesi gereken bir rota. Burası yılın 4 mevsimi fotoğraf çekmek için çok ideal bir bölge fakat Hem tarihimizi yeniden yaşamak, hem manevi değerlerimize sahip çıkmak hem de burada fotoğraf çekip anılarımızı ölümsüzleştirmek için en uygun zaman 15 Nisan – 1 Haziran arasında ilkbahar ayları.
Çanakkale Seyahatinizde Yolcu360 Yanınızda!
Türkiye’nin 1 numaralı araç kiralama platformu Yolcu360 ile 1 dakikadan kısa sürede kiralık araç rezerve etmenin keyfini çıkarın. Üstelik 7/24 ödüllü Misafir Merkezi desteğiyle!
En iyi araç kiralama fiyatları için ödüllü Misafir Merkezimize (0850 360 5 360) 7/24 ulaşabilirsiniz. Ayrıca mobil uygulamamızı aşağıdaki bağlantılardan indirebilirsiniz.
Sadece şehitlikler olarak değil aynı zamanda baharla birlikte canlanan doğanın yeşilini, kanola tarlalarının fosforlu sarısını da doğa fotoğrafları anlamında yakalayabilirsiniz. Gelibolu’yu gezmek için Yolcu360’tan kiralayacağınız bir araçla yola çıkmanızı tavsiye ederim. Eğer İstanbul’dan gelecekseniz İstanbul araç kiralama seçeneğini kullanabilir ya da Çanakkale araç kiralama seçeneği ile merkezden Gelibolu’ya ulaşabilirsiniz.
Bir Gezginin Gözünden: Gelibolu’da Gezilmesi Gereken Yerler
Buradaki ziyaretin aynı zamanda bir anma ruhuyla yapılması gerektiğine inanıyorum. Gelibolu’dan başlayıp yarımadanın en ucundaki Seddülbahir köyüne kadar devam eden bu tarihi yarımadada görülmesi gereken şehitlikler ve tarihi alanı tüm detayları ile incelemek için en az 2 gün gerekiyor. Gelibolu yarımadasına her yıl birçok insan tur otobüsleriyle ziyarete gidiyor.
Ülkenin dört bir tarafından gelen belediyelere ait ücretsiz tur otobüsleri ve tur şirketlerine ait ücretli turlarla bu bölge insanlara tanıtılıyor ve tarihi bilince sahip olunması için gerekenler yapılıyor. Kendi memleketim olan Çanakkale’de şehitlik bölgelerini belki yılda 10-15 kere ziyaret ediyorum. Burası gezi, deniz, kültür ve tarih turizmi ile ilgili muazzam bir rota.
Gelibolu Yarımadası: Gelibolu’da Madalyonun Öbür Yüzü
Fotoğrafçılık ile ilgili detayları yazmadan önce Son zamanlarda tespit ettiğim birtakım olumsuzluklardan da bahsetmeden edemeyeceğim. Maalesef Gelibolu’nun tarihi ve anıtsal bir özelliği olduğunu unutmamak gerekiyor. Ziyaret sırasında aynı zamanda sükunetli ve saygılı davranmaya özen göstermek önemli. Son 30 yıldır bölgede çok fazla orman yangını ve çevresel zararlar meydana geldi. Burada mangal yakmak, çöpleri olduğu yerde bırakmak, kamp yapılmaz yazan tabelaların önüne çadır kent kurmak gibi olaylar son zamanlarda çok yaşanmaya başladı. Yüz binlerce insanın öldüğü bir yere öncelikle saygı göstermek gerektiğine inanıyorum. Başka Gelibolu yok bunu unutmamak gerek.
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nı şu ana kadar güzelce koruyan herkese daha fazla görev düşüyor ve burayı ziyarete gelenlerin hem resmi kurumlarca hem de gerek tur rehberlerince yeterince uyarılıp bu sükunete davet edilmesi gerekli bence. Ayrıca bu alanlarda yapılan denetimlerin arttırılıp bu destansı bölgenin yukarıda belirttiğim olmaması gereken farklı amaçlarla kullanılmasına izin verilmemesi gerekiyor. Naçizane tavsiyem bu bölgeleri kalabalık zamanlarda değil, tersine havaların çok da iyi olmadığı ve az insanın olduğu sakin zamanlarda gezin. Çünkü bu zaferler de hep o zamanlar ait. Bu destansı zaferi deneyimelemek isterseniz bunu mutlaka yapın.
Gelibolu Yarımadası: Gelibolu Turu Güzergahı
Turumuzun güzergahına gelecek olursak, nadide yerleri tercih etmek ve fotoğraflamak çok önemli. Genelde tur otobüsleri ağırlıklı olarak büyük abide, Alçıtepe, Seddülbahir, Büyük Anafarta Şehitliği ve Bigalı Köyü şeklinde bir rota çizmekte. Bu rotayı gezerken günbatımı sırasında yarımadanın Seddülbahir-Suvla Koyu arasındaki sahilinde olmaya özen göstermek gerekli. Genelde mimari ve doğa çekimleri içeren bu güzergahta standart zoom veya geniş açı zoom lensiniz yanınızda olmalı. Ayrıca yakın detaylar için 100-135mm arası bir tele değer barındıran sabit veya zoom lens olursa daha da iyi olacaktır. Şehitlik bölgelerinde yine HDR çekimler yapabilirsiniz. Özellikle 57. Alay şehitliği gibi yüksek görüşlü yerlerde de panoramik çekimler gerçekleştirebilirsiniz.
Gelibolu’da rotayı gezmeye öncelikle Bigalı köyünden başlayınız. Kısmen şehitlik bölgelerinin başlangıcında yer alan köy aynı zamanda savaş sırasında Atatürk’ün kaldığı evi de barındırıyor. Son zamanlarda sadece Bigalı köyünde değil, tüm yarımadada tarihe saygı projesi kapsamında restorasyonlar yapan ve bölgenin düzenlemesini yapan Koç grubu sayesinde hummalı bir çalışma devam ediyor. Bu gerçekten takdir edilesi bir davranış. Köyün sokaklarında her evin önünde bayrağımız asılı ve burada bayrakları da kadraja alacak şekilde ritmik çalışmalar yapabilirsiniz.
Sonrasında Eceabat üzerinden Gökçeada yoluna sapıp, oradan da 57. Alay şehitliğine çıkabilirsiniz. Burada hem geniş planlı manzaralar ve şehitlik görüntüleri çekebilirsiniz. Aynı zamanda tüm yarımadayı tepeden gören bir panoramik görüntü çekebilirsiniz. Devamında Küçük Anafarta köyüne uğrayabilirsiniz. Böylece buradaki ufak şehitlikte bir mola verebilirsiniz.
Bu köy aynı zamanda Hokkabaz filmindeki köy kahvesi sahnesi ve düğün sahnesinin de çekildiği yer. Bu filmi özellikle yarımadanın farklı manzaralarını görmek için mutlaka izlemekte fayda var çünkü çok başarılı kadrajlamalar içermekte.
Gelibolu’da Otobüslü Turlar Bu Noktaya Uğramıyor
Otobüslü turların uğramadığı bir nokta olan Anzak Koyu, Suvla koyu ve Kemikli burnu ise Küçük Anafarta köyünden sonra mutlaka gitmeniz gerekli olan yerler. Burada günbatımında olmak ise ayrı bir keyif. Suvla koyuna doğru giden yol üzerinde aynı zamanda birçok farklı milletten şehit olan askerlerin mezarlıkları var
Anzak Koyu ise Yeni Zelanda’dan Çanakkale’ye savaşmak için getirilen askerlerin şehitliğinin bulunduğu yer. Burada her yıl Nisan ayının 20’sinde anma etkinliklerine katılabilirsiniz. Askerlerin aynı sabaha karşı yarımadaya çıkartma yaptıkları yerde yine aynı gün ve saatte Şafak ayini yapılıyor. Burada fotoğraf çekmek ve onların gözünden anma etkinliklerini fotoğraflamak ise ayrı bir dostluk hareketi olsa gerek.
Çanakkale şehitliklerinin en büyüğü ve en anıtsal olanı sayılan Büyük Abide’de ise öğlen hariç günün her saatlerinde farklı açılardan çekimler yapabilirsiniz. Abide’den çıkıp sahil üzerinden Seddülbahir’e doğru giderken Morto Koyu’ndan geçeceksiniz. Hemen sağ tarafta Fransız mezarlığı var.
Çok yakın bir zamanda ziyaret ettiğim mezarlık beni adeta şok etti çünkü dışarıdan bakıldığında ağaçların içinde görünmeyen bir yerde. Merdivenleri çıkıp ormanın içine doğru girdiğinizde ise yaklaşık 3000 kişiye ait bir şehitlikle karşılaşıyorsunuz. Mutlaka fotoğraflanmaya değer.
Gelibolu Yarımadası’nda En Güzel Fotoğrafları Çekebileceğiniz Bir Nokta
Seddülbahir ise Çanakkale boğazının hem boğazını hem de Saros körfezini gören panoramik çekim manzaraları sunan bir nokta. Burada hem Büyük Abide’yi, Morto Koyu’nu hem de Gökçeada manzarasını görebileceğiniz bir görüş açısı var. Bahar aylarında sarı ve yeşil tarla fonlarında HDR çekimler için de çok ideal. Seddülbahir’deki büyük anıtın arka tarafında denize doğru baktığınızda bir deniz feneri göreceksiniz. Özellikle günbatımında burada mutlaka feneri de içine alacak şekilde bir çekim yapın.
Gelibolu’dan dönüş güzergahınızı Kilitbahir köyü üzerinden dönebileceğiniz şekilde ayarlayın. Burada hem Seyit Onbaşı anıtını Çanakkale boğazını da içine alacak şekilde geniş olarak fotoğraflayın. Akşam yemeğinizi buradaki salaş balık lokantalarında yiyin.
Restorasyonu yeni biten, çok estetik bir biçimde ışıklandırılarak ziyarete açılan Kilitbahir kalesi, özellikle gece ışıkları yandıktan sonra farklı bir çekime hazır hale geliyor. Tripotunuzu kurun, “Dur Yolcu” yazısını ve denizi de görecek şekilde 5-6 saniyelik bir uzun pozlama yapın. Emin olun şık bir fotoğraf ortaya çıkacaktır.
Bir sonraki fotoğraf rotasında görüşmek üzere 🙂
Yorum ekle