Yolcu360 Blog
Araç Kiralama > Yolcu360 Blog > Gezi Rehberleri > Türkiye Gezi Rehberi > Çubuk Gölü : Yeldeğirmenlerinin gölgesinde bir gezi rotası / Bolu

Çubuk Gölü : Yeldeğirmenlerinin gölgesinde bir gezi rotası / Bolu

Çubuk Gölü kendine has atmosferi ve manzarasıyla Bolu‘nun en güzel seyahat rotalarından biri olma özelliğini taşıyor.

Çubuk Gölü : Göller yöresinin gözbebeği

Bolu Göynük ilçesine bağlı olan ve Çubuk köyüne kıyısında yer alan Çubuk Gölü 15 hektar büyüklüğünde, ortalama 13 metre derinliğinde ve deniz seviyesinden 1150 m yüksekte yer almaktadır. Batı Karadeniz’in Göller Yöresi olarak adlandırabileceğimiz 126 gölden biri olan Çubuk Gölü de diğer birçok gibi deprem sonucu oluşan heyelanlarla oluşmuştur. Kayabaşı tepesinden inen heyelan genişleyen vadiyi tıkamış ve ortaya tabiat harikası bir göl çıkarmıştır.  

Çubuk Gölü ‘ne nasıl gidilir?

Ulaşım için 2-3 farklı seçenek var. Bolu üzerinden Göynük’e varmadan 15-20 km öncesinde karşınıza çıkacak tabelanın sağından giderek varabilirsiniz. Sakarya-Geyve-Taraklı-Göynük üzerinden gelirden Göynük’ten çıktıktan sonra 15-20 kilometre sonra tabelanın solundan giderek varabilirsiniz. Sakarya-Akyazı-Dokurcun üzerinden yine aynı şekilde ulaşımınızı gerçekleştirebiliriz. Yollar asfalt ve normal bir araçla gidilebilecek bir yol. Yolcu360‘tan bir araç kiralayıp keyifle yolculuğa çıkabilirsiniz. İstanbul’dan yola çıkacaklar İstanbul araç kiralama fiyatlarına göz atabilirler. Tabeladan sonra yaklaşık 20-25 dakika içerisinde gölün kıyısına varmış olacaksınız.

TRT’nin de 2005 yılında 11 bölümler oluşan ‘’Aynalar’’ adlı dizi çekimlerinde kullanılmak üzere özel bir şirket tarafından 7 adet yel değirmeni yapıldı. Değirmenler pek ilgi bulmayınca şirket değirmenleri atıl durumda bıraktı. Terk edilmiş şekilde bırakılan bu yel değirmenlerinin hepsinin kapıları açık şekilde duruyor. İki katlı olup değirmeninin içindeki merdivenlerden ikinci kata çıkılıyor.

Yel değirmenlerinin dönmesini sağlayan mekanizmalar göze çarpsa da uzun zamandır kullanılmadığından dolayı şu an sabit durumdalar. İçleri harabe gibi olan bu yel değirmenlerinin dış görünüşleri o kadar yıpranmamış. Şimdi de Piknikçiler, kampçılar, fotoğrafçılar bu yel değirmenleriyle hatıra fotoğrafları çekiliyorlar.

Yel değirmenlerinin karşısında bulunan köyde restoran & kafe var. Temiz su ihtiyacınızı tuvalet ihtiyacınızı buradan sağlayabilirsiniz. Gölün iki adet iskelesi var. Biri restoranın hemen önünde geniş bir iskele diğeri ise yel değirmenlerinin karşısındaki uzun iskeledir. Göl’de olta balıkçılığınızı rahatlıkla yapabilirsiniz.

Bu iskelelerde her mevsim ayrı ayrı güzel fotoğraflarda çekinebilirsiniz. Gündoğumu, günbatımı veya hafif kapalı havalarda çok güzel yansıma fotoğrafları elde edebilirsiniz. Kamp alanı olarak birçok olumlu yönü var. Giriş ücreti yok, çadır ücreti yok ve ateş yakma konusunda bir kısıtlama söz konusu değil. Etraftaki çam ormanından birçok yıkık ağaçtan yararlanıp kontrollü bir ateş yakabilirsiniz.

Kampçılar dikkat!

Gece yıldızları seyrinde kampınızı gerçekleştirebilirsiniz. Ek olarak belirtmek gerekirse göle temizlik açısından bir puan verilecekse 10 üzerinden 4 puan verilebilir. Gelen insanların artıkları gölün kıyılarında, sazlıklarında direk göze çarpıyor. Yanınızda çöp poşetiyle gitmenizi ve çöplerinizi bırakmamanızı rica ediyorum. Aynı zamanda plastik atıklarınızı ateşte yakmamanızı rica ediyorum.

“Yel değirmeniyle mücadele eden Don Kişot’un hikâyesini bilir misin?
Bilirim tabii. Neden?
Don Kişot onları dev sanırken yoldaşı yalnızca yel değirmeni olduğunu görebilmişti.
Bu şimdi sizin Sancho Panza olduğunuz anlamına mı geliyor?
Bir bakıma evet. Çünkü neyin gerçek olup neyin olmadığını fark edebilmesine destek vermek için insanın yanında birinin olması bazen önemlidir.

Yürüdüğünüz, ilerlediğiniz yolda yanınızda sizi anlayan size destek olan birinin olması dileğiyle.”

Hepinize mutlu kamplar. Doğayla Kalın.

Yorum ekle