Her yıl yüz binlerce turistin akın ettiği Safranbolu, doğasıyla mimarisiyle ve kültürel dokusuyla Anadolu’nun en güzel köşelerinden biri olma özelliğini yıllardır kimseye bırakmıyor. Gezgin çift Merve & Furkan sizler için ünlü Safranbolu evlerinden, cam terasa kadar bu güzel ilçeyi karış karış gezdi ve çok özel bir gezi rehberi hazırladı. İşte ahşabın ihtişamını en güzel şekilde sergileyen Safranbolu ve o güzelim evleri…
Güzel tabirinin yetersiz kaldığı ilçe: Safranbolu
Huzurun bolu, manzaranın bolu, tarihin bolu… Safranbolu, Karabük’e bağlı, ‘’güzel’’ tabirinin yetersiz kaldığı, güzellik abidesi bir ilçemiz. Karadeniz Bölgesi’nin incisi olan, tarih kokan bu ilçeyi hala gezmediyseniz eğer, sizler için harika bir gezi rehberi hazırladık. Okurken bile her an Safranbolu’ya doğru koşmaya başlayabilirsiniz. O yüzden rehberimizi çantanız sırtınızda okumanızı tavsiye ederiz. 🙂
Gezi rehberinin içerisinde, Safranbolu evlerinden, Safranbolu lokumuna, Tokatlı Kanyonu’ndan, Mencilis Mağrası’na kadar Safranbolu hakkında bilgi sahibi olmak istediğiniz her detaya ulaşabileceksiniz. Bu geziyle ruhunuz arınacak, buram buram tarih kokacaksınız.
Safranbolu’da gezilecek yerler listesi oldukça kabarık ama bu durum sizi korkutmasın, hepsi birbirine yakın. Seyahatinizi bir güne sığdırabileceğiniz mesafelerde bulunuyor.
Tarih kokan evlere ve şirin mi şirin eski çarşıya inmeden önce, gözlerinizi manzaraya doyuran, doğa ile iç içe olan, dünyanın sayılı kanyonlarından biri olarak kabul görmüş Tokatlı Kanyonu ve onu en iyi şekilde görmenizi sağlayan Safranbolu Cam Teras’ı görmenizi öneriyoruz. Manzarayı ayaklarınızın altına seren Kristal Teras’a çıktığınızda yüreğiniz çarpacak, çok heyecanlanacaksınız.
Burayı olabildiğinde erken saatte ziyaret edin, yoksa kalabalıktan dolayı doğanın ve manzaranın tadına varamazsınız hatta fotoğraf bile çekemezsiniz. Kanyon’un kapı komşusu, buraların güzelliğini ikiye katlayan İncekaya Su Kemeri’ni de görmeden geçmeyin deriz.
Bir Anadolu ikonu: Safranbolu Evleri
Bu ilçenin güzelliğinin dillere destan olmasında en büyük etken olan Eski Çarşı ve tarihi evleri anlatmaya geldi sıra. Safranbolu’nun tarihi evleri, bozulmamış dokusu, taş sokakları ve çarşısı tüm güzelliğiyle bir araya toplanmış sizi bekliyor, gezdikçe sizi içine alıyor. Eski zamanlara yolculuk yapıyor ve huzur doluyorsunuz.
Safranbolu’nun geçmişe yolculuk yaptıran diğer iki çarşısı ise Demirciler Çarşısı ve Yemeniciler Çarşısı. Buralar da birbiriyle yarışacak kadar eşsiz güzellikte, huzur dolu. Demirciler Çarşısı’nda tokmak sesleri ile adımlayıp, kendinize ve sevdiklerinize el yapımı hatıralar alabilir, Yemeniciler Çarşısı’nda sağlı sollu sıralanmış 45 adet ahşap dükkanın arasında gezebilir ve kumda pişen kahvenizle keyif yapabilirsiniz.
Eski Çarşı’nın içinde Kaymakamlar Gezi Evi karşınıza çıkacak. 19.yy’dan günümüze kadar ayakta kalmayı başaran bu ev, geçmiş dönemlerin yaşam tarzını, kültürünü ve eski Osmanlı konaklarının yapısını her odada bir başka şekli ile karşınıza çıkaran bir müze ev. Oralara kadar gitmişken mutlaka gezmeli.
Safranbolu’nun gözbebeği: Cinci Hanı
Safranbolu’nun sokaklarında gezmekten yorulduysanız şimdi Cinci Han’da bir yorgunluk çayı içmek için ara verebilirsiniz. 1600’lü yıllarda inşa edilmiş olan bu han Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden.
Çay molası ardından ilçeyi kuş bakışı seyretmek ve harika fotoğraflar çekmek isterseniz sizi Hıdırlık Tepe’sine göndereceğiz. Bizce buradan o güzelim evlerin manzarasına bakmadan dönmeyin, pişman olursunuz.
Gezilecek diğer yerler ise; Bulak Mencilis Mağarası, Safranbolu Kent Müzesi ve Yörük Köyü. Aracınız var ise akşamüstü kalabalık dağılırken Yörük Köyü’ne gitmenizi şiddetle öneriyoruz. Safranbolu’nun minyatürü, çok ama çok sevimli bir yörük köyü burası.
*Editör Notu: Bu güzel ilçenin çevresindeki dağ köyleri de size bakir doğanın içerisine çekecektir. Zaman ayırma şansınız olursa Alören, Sakalar, Sabuncular, Çatak gibi dağ köylerini ziyaret edebilir eski köy evlerini fotoğraflayabilirsiniz. Ancak baştan uyarmak gerekirse bu köylerin çoğunda yaşayan kimse yok. Köyden kente göç sebebiyle bu bakir alanlar terk edilmiş durumda. Yani yanınıza, yiyecek içecek almadan, benzin deponuzu doldurmadan gitmeyin. Köylere ulaştığınızda piknik yapabileceğiniz pek çok alan olduğunu göreceksiniz. Kuycak bu güzel piknik noktalarından biridir. Medeniyetten ve şehirli hayatından tamamen kopup bu köylerin içinde kendinizi yeniden bulacaksınız.
Safranbolu’ya nasıl gidilir?
Kara yolu ile gidecekseniz eğer, navigasyonu kurup kendinizi Anadolu’nun bağrına doğru atmanız yeterli. Tabi bunun için yola çıkmadan önce Yolcu360’ın kiralık araç seçeneklerine bakmanızda fayda var. Karabük’e yaklaştığınız zaman zaten tabelalar sizi yönlendirmeye başlayacak. İstanbul’dan gelecek olanlar E80 Anadolu Otoyolu üzerinden bu güzel ilçeye ulaşabilirler.
İstanbul’dan arabayla kaç saat ? 🚗 Yaklaşık olarak 4.5 saat
Ankara’dan arabayla kaç saat ? 🚗 Yaklaşık olarak 3.5 saat
Uçakla Safranbolu’ya seyahat etmek isteyenler için ilk Kastamonu. Geri kalan mesafeyi ise kara yoluyla sağlamanız gerekiyor. Bu yüzden Kastamonu havalimanı araç kiralama sizin için başka bir tercih olabilir. Yolculuk yaklaşık 2 saat sürüyor.
Safranbolu’da Ne Yenir?
Safranbolu’da yemek yiyebileceğiniz birçok güzel restoran var. İnternetten alternatiflere göz atabilirsiniz. Bizim tavsiyemiz; Kazan Ocağı. Yıllardır devam eden bir aile işletmesi olan bu restoranın, yemekleri oldukça lezzetli. Safranbolu yemekleri arasından Ceviz Keşli Yayım ve Peruhi’yi denemenizi tavsiye ederiz.
*Editör Notu: Safranbolu’nun fırıncıları meşhurdur. Özellikle İstanbul’da yaşayanlar Oktay Kurabiye Fırını gibi yerlerin kıymetini bilirler. Bu sebeple Safranbolu’ya gittiğinizde fırınlardan simit ve kurabiyelerin tatlarına bakmanızda fayda var. Bununla birlikte meşhur Safranbolu lokumunu da kesinlikle tatmadan dönmeyin. Tavsiye olarak: çifte kavrulmuş lokum.
Yorum ekle