Bu yazıda sizlere çok değişik bir yerden bahsedeceğiz. Adeta masallardan fırlamış gibi görünen Petra Antik Kenti’nden bahsediyoruz. Buraya geldiğinizde kendinizi bir hikayenin içerisinde gibi hissediyorsunuz. Ürdün‘de bulunan Petra, kesinlikle ziyaret etmeniz gereken bir yer. Ürdün gezilecek yerler listesinde ilk sırada olan Petra Antik Kenti için bu yıl bir tatil planı hazırlamanız şiddetle tavsiye ediyoruz. Seyahat planlamanızı yapmadan önceyse Petra Gezisi yazımıza göz atmanızda fayda var. E böylesine gizemli ve güzel bir antik şehrin hakkını vererek gezmek gerek. 🙂 Ürdün vize, Ürdün’e nasıl gidilir gibi bilgilerinde yer aldığı Petra gezi rehberi için gezi yazısı Yolcu360 ekibi tarafından sizler için hazırlandı.
Petra Nerede?
Ürdün’ün Wadi Musa bölgesinde bulunan Petra Antik Kenti, başkent Amman’a 250 kilometre mesafede yer alıyor. Araç kiralama seçeneklerinden faydalanarak, buraya 3 saat 14 dakika içerisinde rahat bir şekilde varabilirsiniz.
Petra Antik Kenti
Dünya’nın 7 harikasından biri olan Petra için bir seyahat planı hazırlamaya ne dersiniz? Ama durun önce Petra hakkındaki yazımıza bir göz atın. Okuduktan sonra zaten buraya gitmeyi daha çok isteyeceğinize eminiz. 😊 Petra Antik Kenti’nin geçmişi M.Ö. 400 yılına tarihleniyor. Petra Antik Kenti, Kral IV. Aretas döneminde Nebatiler isimli Güney Ürdünlü ve Arap topluluğu olan Nebati imparatorluğuna başkentlik yapmış. Petra’nın inşaatı yaklaşık 500 yıl sürmüş.
Her ne kadar Petra Antik Kenti, M.Ö. 400 ve M.S. 106 yıllarında inşa edilmiş olsa da antik şehrin yeniden keşfedilmesi 1800’lü yıllarda olmuş. Gerçekten çok uzun bir zaman boyunca tarihin tozlu sayfaları arasında gizli kalmış. Böyle güzel bir yerin hiç keşfedilemeyeceğinin düşüncesi dahi çok üzücü. Çünkü inanılmaz bir tarihi zenginliğe ve değişik bir atmosfere sahip.
Petra Antik Kenti adeta büyülü bir yer gibi. Büyülü diyoruz çünkü gün ışığının geliş açısına göre gün içerisinde bu taşlar farklı renklere bürünüyor. Petra Antik Kenti’ni anlatmaya isminden başlamak istiyoruz. Petra, eski Yunanca’da taş anlamına geliyor. Petra Antik Kenti’de adının hakkını yüzde yüz veriyor. Petra Antik Kenti, Nebatiler döneminde bir ticaret şehriymiş. Hatta ticaretin merkeziymiş desek daha doğru olur. Hatta Petra Antik Kenti; Hindistan, Arabistan, Suriye, Roma, Yunanistan ve Mısır’ı bağlayan büyük bir ticaret konumuymuş.
Petra Antik Kenti içerisinde anıt mezarlar, kaya mezarlar, tapınaklar, evler ve ticaret binaları yer alıyor. Şehir Nebati döneminde her gün biraz daha zenginleşmiş ve M.S. 106 yılında Romalılar tarafından ele geçirilmiş. Daha sonrasında Petra’ya sırası ile Bizans, Emevi Uygarlığı ve Abbasi Uygarlığı egemen olmuş. Peki Petra Antik Kenti nasıl görünmez oldu?
Geçmişte bu bölgede sürekli depremler oluyormuş. Depremlerle birlikte sürekli başka bir uygarlığın altına giren şehrin ticari açıdan önemi de azalmaya başlamış. 1300’lü yıllarda şehir tamamen yalnızlığa terk edilmiş. 1300’lü yıllardan 1800’lere kadar da hiçbir insan buraya uğramadığı için Petra Antik Kenti, bozulmadan korunabilmiş. 1812 yılında İsviçre vatandaşı olan gezgin Johann Burckhardt tarafından yeniden keşfedilen antik kentin içindekilere bir göz atmaya ne dersiniz? 🙂
Petra Gezi Rehberi
- The Siq
Antik kente girdiğinizde deri bir vadi görüyorsunuz. İşte bu vadide bir yürüyüş yolu var ve buraya The Siq deniyor. Bu yolda yürürken su kanalları ve suyun taşmasını engelleyecek barajlar görüyorsunuz. O dönem için böyle bir şeyin yapılmış olması gerçekten etkileyici ve şehrin su ihtiyacını bu sayede karşılıyorlarmış.
- The Treasury
Türkçe karşılı ile Hazine. Hemen The Siq yolunun sonunda yer alan Hazine, Petra’nın başlangıcı kabul ediliyormuş. Burada dikkatinizi ilk çeken şey kayaların renginin kızıl olması. Bu kızıl kayaların içleri insanlar tarafından elle oyulmuş. Hazine kısmının mimarisine bakarsanız, Roma imparatorluğunun izlerini görebilirsiniz. Bunun sebebi ise Petra’nın ticaret merkezi olduğu dönemde Romalılar ile tanışmaları ve onlardan etkilenmeleri.
- The Monastry
Dikkat dikkat! 800 basamak çıkmanız gerekiyor. Ama buna değiyor. 🙂 Zaten Manastır ile karşı karşıya geldiğinizde ne demek istediğimizi anlayacaksınız.
Bizden siz bir öneri: Petra By Night.
Haftanın üç akşamı Petra mumlarla süsleniyor ve inanılmaz bir görüntü ortaya çıkıyor. Bu günler; Pazartesi, Çarşamba ve Perşembe. Petra Antik Kenti’ni gezerken mutlaka bu akşamlardan birine katılmanızı tavsiye ediyoruz. Bir de buraya sevdiğiniz kişi ile gidiyorsanız, sizi çok romantik bir an bekliyor diyebiliriz. 🙂
Vizesiz Ülkeler: Ürdün Vize
Ürdün vize istiyor mu diye merak ediyorsanız, Ürdün ve Türkiye arasında 1 Aralık 2009 tarihinde bir anlaşma imzanmış ve bu anlaşma kapsamında altı ay içerisinde 90 günü aşmamak kaydı ile vizesiz seyahat edebiliyorsunuz. Ancak Ürdün’e kara yolu üzerinden gidecekseniz, arabanızın trafik sigortasını yapmak zorundasınız. Trafik sigortasını sınır kapısında da halledebiliyorsunuz. Ayrıca kara yolu ile gerçekleştireceğiniz Ürdün ziyaretiniz için yurt dışı çıkış harcı pulu almanız gerektiği unutmayın.
Ürdün’e Nasıl Gidilir?
Petra Antik Kenti ve Ürdün gezisi için Ürdün’e gitmek istiyorsanız, Türkiye’den Ürdün’ün başkenti Amman’a seferler mevcut. Türkiye ve Ürdün-Amman arası direkt uçuşlar yaklaşık 2 saat 20 dakika sürüyor. Amman’a uçak bileti almak için Kraliçe Aliye Uluslararası Havalimanı‘nı tercih etmeniz gerekiyor.
Petra Antik Kenti gezisi sonrasında İstanbul‘a gelecek olan seyahat severler, İstanbul Havalimanı araç kiralama olanaklarından yararlanarak seyahatlerine kolayca devam edebilirler.
Petra turu için gezilecek yerler listesini bitirip Ankara‘ya havayolu ile gidecek olanlar, Ankara Esenboğa Havalimanı araç kiralama olanaklarını inceleyerek bir sonraki gezileri için konforlu bir ulaşım seçeneği tercih edebilirler.
Petra gezisini tamamlayıp, İzmir’e dönecek olan gezginler ise İzmir Adnan Menderes Havalimanı araç kiralama seçeneklerine bakabilirler.
Birkaç yıl önce Petra Antik Kenti’ne eşimle gitmiştik. Gerçekten çok değişik bir yer. Gitmenizi tavsiye ederim.