Roma… Aşkın, Rönesans’ın ve tarihin şehri. Her adımda sizi daha çok mutlu eden şehir. Fakat Roma’da öyle bir eser var ki, onu görmeden dönenlerin İtalya’ya gittiğine inanmıyorlar. İşte dillere destan duruşuyla o meşhur eser Kolezyum ve Roma Kolezyum tarihi hakkında merak edilenler…
Roma Kolezyum
Herkesin kendi zevkine göre hazırladığı “Ölmeden Önce Gidilecek Yerler” listesi vardır. Eğer siz henüz listenizi hazırlamadıysanız Roma Kolezyum’u mutlaka eklemelisiniz. Dünyanın Yeni Yedi Harikası’ndan biri olan Kolezyum, İtalya’nın simgelerinden biridir. Öyle ki İtalya’ya gidip de Kolezyum’a uğramadan dönmek olmaz.
“Flavianus Amfitiyatro” namı diğer Kolezyum, 2.000 yıllık geçmişiyle görenleri kendine hayran bırakıyor. Roma İmparatorluğu’nun tarihe meydan okuyan değerli eseri her yıl milyonlarca turisti ağırlamaktan büyük keyif alıyor.
50.000 kişi seyirci kapasitesine sahip Kolezyum, yüzyıllar boyunca gladyatör dövüşlerinden, tiyatro gösterilerine çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmış.
Roma Tarihi
M.Ö. 9.YY’a kadar uzanan Roma tarihi, yeryüzünde iz bırakan bir geçmişe sahiptir. İtalya’da başlayan serüvenleri tüm Akdeniz’i etki altına almaları ile devam etmiştir. Toplum yapısı, yaşayış tarzları ve mimarisiyle pek çok ulusun belleğinde yer etmiştir.
Roma tarihi, Batı Avrupa başta olmak üzere hemen hemen tüm dünyaya ilham kaynağı olmuştur. Hukuk, edebiyat ve sanat alanında örnek eserler ortaya koymuştur. Öyle ki nereye giderseniz gidin mutlaka “Roma Dönemi’nden kalan”, “Romalılara ait”, “Roma İmparatorluğu’nun simgesi” gibi eserlerle karşılaşmanız mümkün.
Roma, küçük bir krallıkken zamanla imparatorluğa dönüşerek tüm dünyaya hakim olmuştur. Kuruluşundan yıkılışına kadar geçen yüzyıllık süreçte her daim adından söz ettirmeyi başarmıştır.
İtalya’da hangi şehirde ne yenir yazımızı okumak için tıklayın.
Kolezyum Tarihi
Roma Dönemi tiyatrolarına az çok aşinayız. Fakat böylesine büyüleyici bir arenaya daha önce denk gelmiş olamazsınız. Sizce bu gösterişli eserin yapılma amacı neydi? Sadece gladyatör dövüşleri için mi inşa edildi? Aklımızı kurcalayan sorulara gelin birlikte cevap bulalım.
Kolezyum’un yapımına Flavius Hanedanlığı’nın ilk krallarından Vespasian tarafından M.S. 72 yılında başlanmış. Kolezyum olduğu yerde önceden bir saray bulunurmuş. Bu saray İmparator Neron’a aitmiş. Fakat halk bu sarayı hiç sevmez; isyan ederlermiş. Oldukça ihtişamlı olan bu saray görgüsüzlüğün simgesi gibiymiş. Neron’un ölümünün ardından yakılan bu sarayın yerine arena yapılmasına karar verilmiş.
Yapımı tamamlanan arenanın açılısı Vespasian’ın oğlu Titus tarafından yapılmış. Tam 100 gün boyunca gladyöter dövüşlerinden, vahşi hayvan dövüşleri pek çok kutlamaya ev sahipliği yapmış.
Kolezyum gösterilerini izlemek istiyorsanız sosyal statünüz önemliymiş. Roma’nın en zenginleri, imparatorlar, rahipler loca kısmından gladyatörleri seyrederken yukarı katlarda ise Roma’nın en fakirleri yer alıyormuş.
İlk zamanlar “Arena” olarak bilinirken, girişte yer alan heykelden esinlenerek “Kolezyum” adıyla tanındı. 1900’lü yıllarda başlayan temizlik çalışmalarıyla Kolezyum biraz olsun yeni bir çehreye kavuştu.
Kolezyum Bölümleri
Kolezyum’a, dışarıdan bakılınca tek bir bütün halinde görebilirsiniz. Fakat adım adım gezmeniz gereken bölümleri vardır. Tarihin puslu koridorlarında yolculuğa çıkmak gibidir. İşte en ince detayına kadar incelemeniz gereken bölümler:
Heybetli Duvarlar
Duvarlar, elbette arenaya baktığınız an dikkat çeken ilk noktadır. Kolezyum gezisi de buradan başlamalı. Güney kısmında yer alan duvarların eksik olduğu fark ediliyor. Buradaki taşların alınarak çeşitli köprü, saray yapımında kullanıldığı söyleniyor. Rönesans Dönemi’ne ait eserlerde Kolezyum’dan alınan taşları görmek mümkün.
Büyüleyici Arena
İşte karşınızda film sahnelerinde görmeye alışık olduğunuz gladyatörler meydanı! Hani derler ya “Duvarların dili olsa da konuşsa.” Kolezyum duvarları da pek çok dövüş sahnesine şahit olmuştur. Okul çıkışı liseli çocukların kavgası gibi düşünmeyin. Gladyatörler savaşçı ruhuyla karşı karşıya gelen dövüçüşlerdir. Hatta bu dövüşler o kadar kanlı geçermiş ki arenanın zemini kumla kaplıymış. Bu kum ölen ya da yaralanan gladyatörlerin kanını emmesi amacıyla kullanılırmış. Kolezyum gezisinde tüylerinizi en çok ürpertecek yer tam da bu nokta olacak.
Gizemli Yer Altı
Kolezyum buzdağının görünen kısmıydı. Bu tarihi arenanın bir de yer altı boyutu var. 1900 yılları sırasında başlayan arkeolojik kazılar sayesinde Roma Kolezyum yer altı gizemi aydınlanmaya başladı.
Aşağı kısımda yer alan koridorlar ve geçitler adeta tiyatronun sahne arkası gibiydi. Geçmiş zamanlarda düzenlenen gladyatör dövüşlerine, köleler ve suçlular sahneye buradan çıkarlardı. Mekanizma yukarı aşağı yönlü hareket eden kafes sistemi mantığıyla çalışırdı. Günümüzde kullanılan asansörlerin ilkel hali olarak düşünebiliriz. Kolezyum’a özel tasarlanan bu sistem dönemin mühendislik harikalarındandır.
Kemerli Yapı
Roma Kolezyum ile birebir ilintisi olmasa da yine de gezi sırasında mutlaka görmeniz gereken tarihi eserlerden biridir. Constantinus Kemeri, dev arenanın yanı başında yer alıyor. M.S. 312 yılında Roma Senatosu tarafından yaptırılıyor. 21 metre uzunluğa sahip bu yapıt üç kemerin bir araya gelmesinden oluşuyor. Roma’nın ilk Hıristiyan hükümdarı olan Constantin’in Maxentius’a karşı kazandığı zafer anısına yaptırılmış. Çevresi yeşillikler içerisinde olan kemerden geçerken sanki yemyeşil bir ormana giriş yapıyormuş gibi hissedeceksiniz. Ufak tefek yaralar alsa da günümüze kadar sapasağlam gelmeyi başarmış.
Henüz Avrupa’ya gitme imkanınız olmadıysa ilk rotanız İtalya olabilir. Bahar aylarını fırsat bilerek küçük bir Kolezyum gezisi yapabilirsiniz.
Şimdiden iyi tatiller. 😊
İtalya’da Kiralık Araç mı Arıyorsunuz?
Birçok farklı marka ve modeli bulabileceğiniz, Türkiye’nin 1 numaralı araç kiralama platformu Yolcu360 ile dünyanın 110 ülkesinde, 1 dakikadan kısa sürede aracınızı kiralayabilirsiniz. Ödüllü Misafir Merkezimize (0850 360 5 360) 7/24 ulaşabilirsiniz. Ayrıca mobil uygulamamızı aşağıdaki bağlantılardan indirebilirsiniz.
Add comment