Latmos Dağı diğer adı ile Beşparmak Dağları. 124 kilometrekarelik büyüklüğe sahip olan bu dağ hem tarihi hem de doğal alan açısından oldukça önemli. Bu nedenle Latmos Dağı tarihi ve Latmos Dağı’nda görülecekler merak konusu oluyor. Latmos gezisi için merak ettiklerinizi yanıtladık, devamını okuyun…
İçindekiler
Latmos Dağı Nerede?
Dağ, tarihi ve kültürel açıdan öneminin yanı sıra bulunduğu konum açısından da etkili bir yer olmaya devam ediyor. Dağın konumu, bugün Batı Menteşe Dağları olarak bilinen sıradağ sisteminin devamındadır. Alan, bu sıradağların bir parçası olarak bilinmektedir. Aydın ve Muğla’nın sınırları bünyesinde bulunan bu dağ Bafa Gölü’nün de doğu yönünde yer alıyor. Dağın en yüksek noktası ise 1375 metrelik bir yükseklikte oluyor. Buraya Tekerlek Dağ ismi veriliyor ve dağın bütünü Neolitik dönemden başlayan izleri ile ilgi çekiyor. Orojenik yani orojenik hareketlerle oluşan dağ uzun bir oluşum sürecin sahiptir.
Latmos Dağı nerede sorusu sıkça soruluyor. Pek çok kişi için tarihi ve doğal alan açısından önem arz eden bu dağ, Herakleia Antik Kenti ile de buluşuyor. Göl manzaralı dağ içerisinde uzun yıllar yaşanan bir alan.
Mersin Taşkuyu Mağarası: Mağara İncilerinin Kalbi yazımız için tıklayın.
Latmos Dağı Tarihi
Latmos Dağı tarihi 8000 yıl kadar önceye dayanıyor. Batı Menteşe Dağları içerisinde yer alan bu Beşparmak Dağları içerisinde yer alan yapı kalıntıları ve duvar çizimleri ile dağ bir tarihi süreci bünyesinde barındırıyor. Dağ 1994 yılından bugüne kazı çalışmaları ile pek çok şeyin açığa kavuşmasını sağlıyor. Alman arkeolog Anneliese Peschlow Bindokat’ın yönetiminde yapılan bu kazılarda akya resimler var. Özellikle tarih öncesi arkeoloji için önemli olan bu buluntular pek çok açıdan bilgilendirici oluyor.
Kaya resimleri özellikle Yeni Taş Devri olarak nitelendirilen Geç Neolitik dönemden başlıyor. Bakır Çağına kadar giden bu kaya resimlerinden yenileri de belirli aralıklar ile keşfediliyor. Burada bulunan resimler tarih öncesi yaşamın nasıl olduğuna dair bilgilendirici oluyor. Bunların arasında Anadolu içerisinde yer alan ilk aile tablosu yer aldığı gibi kadın erkek ilişkilerini de anlatıyor. 170’i geçen kaya resimleri arttıkça dönemin sanat ve yaşamını anlamak daha kolay bir hal alıyor. Aynı zamanda kendisi ile dönemdaş diğer duvar resimlerine nazaran hiç savaş figürünün olmaması da dikkat çekiyor.
Latmos Dağı’nın özelliği nedir?
“Tanrıların yaşadığı yer” olarak anılıyor olması öne çıkar. Bunun sebebi ise oldukça farklı kaya oluşumları. Farklı kaya formları, insanların burada tanrılara dair unsurlar görmesine neden oluyor. Özellikle Hava Tanrısı ve Dağ Tanrısının burada yaşadığı düşünülmüş ve bunun için ayinler yapılmıştır. Hava Tanrısı zaman içerisinde Zeus’a dönüşüyor ve burası Zeus ile diğer Tanrıların yaşadığı bir yer haline geliyor. Milattan sonra 4.yüzyıla kadar burada insan yaşamı ve beraberinde Tanrı yaşamı devam ediyor.
Latmos halkının dağ içerisinde mabetleri olduğu ve bunlara ulaşmak için de gizli geçitleri olduğu düşünülüyor. Milattan sonra 4.yüzyıl ile birlikte Hristiyanlığın yaygınlaşması bölgenin bir dönem önemini kaybettiğini gösteriyor. Ancak sonrasında milattan sonra 7.yüzyılda bölgeye Hristiyan papazlar geliyor ve manastır ile kilise inşaları için bu bölgeyi tercih ediyor. Kilise ve manastırlar Latmos Dağı ve çevresinde dağılıyor. 9.yüzyıla gelindiğinde bölge önemli bir piskoposluk merkezi oluyor. Bir dönem ise hac yolu içerisinde kullanılıyor. Bu sayede Latmos Dağı içerisinde birçok farklı döneme ait görülecek unsurlar yer alıyor.
Latmos Dağında Gezilecek Yerler
Latmos Dağı’nda gezilecek yerler listesi kalabalık. “dağ” deyip geçmeyin 🙂 8000 yıl önceden gelen tarihi izler pek çok kişiyi bugün dahi etkiliyor. Bunlar arasında antik kent, kilise, manastır gibi yapı grupları ve yerleşim alanları olduğu gibi bunların yanında kaya resimleri de yer alıyor. Bafra Gölü ve Latmos Dağı içerisinde yer alan bu yerler ilginizi çeken farklı alanlara dağılıyor. Böylelikle herkesin hoşuna gidebilecek kalıntılar dağ içerisinde kendisine yer ediniyor. Bunları biraz açalım:
-
Herakleia
Herakleia bölgesi aslında bir antik kent. Gölün hemen kıyısında yer alan kentte bugün Kapıkırı Köyü var. Oldukça önemli bir ticari merkez olan bu kent için dağ içerisinde antik yollar da var. Antik yolların bir bölümü günümüze kadar ulaşıyor ve böylelikle yol üzerinden farklı yerlerin keşfi de mümkün hale geliyor. Kent bir liman şehriyken mal aktarma amacına da hizmet etmesi mümkün. Kent özellikle Helenistik dönemde önemli bir merkez iken Roma döneminde önemini yitiriyor.
-
Yediler Manastırı
Kellibaro Manastırı da denilen Yediler Manastırı, dağ içerisinde yer alan en büyük manastır. Köyden çıkan patika yol ile manastıra ulaşım mümkün oluyor. Kayadan yapılan manastırda küçük bir avlu da var. Burada hem sığınma kalesi hem de bir yukarı kale mevcut. Kayalardan yapılan bu manastır içerisinde Hz. İsa’yı anlatan freskleri görebilirsiniz. Fresklerin bir bölümü bugün dahi görülebiliyor. Manastır üzerinden bir mağaraya da ulaşılıyor ve bu arada 8000 yıl kadarlık bir geçmişe sahip çizimler yer alıyor.
-
Stylos Manastırı
Arap Avlusu olarak bilinen bu manastır Tekerlek Dağı’nın altında yer alıyor. 740 metre yüksekliğe sahip olan bu manastır kayalıklar içerisinde kuruluyor. Büyük oranda tahrip olan bu kompleksin hemen üzerinde ise yine freskler ile dolu olan bir mağara yer alıyor.
-
Latmos Dağı Hiyeroglifi
Duvar resimleri ile birlikte bir hiyeroglif de var. Suratkaya Hiyeroglifi olarak bilinen bu yazıtın Hititler tarafından yazılmış. Bu sayede aslında Hititler ’in Latmos ’un güneyine kadar geldiğini de gösteriyor.
-
Labranda
Erken Tunç Çağı içerisinde kurulan Labranda Karya Satrabının isteği ile kuruluyor. Mausolos’un isteği ile kurulan kent Zeus’a adanıyor. Kent parlak dönemlerini de Mausolos ve onun kardeşi İdrieus ile yaşıyor. Ayrıca burada her yıl 5 gün süren dini bayramlar yapılıyor. Bu nedenle bölge Batı Karia için kutsal bir alan haline geliyor. Bu dönemde de hac merkezi görevi gören kent Hristiyanlık için de önemli bir bölge.
-
Latmos Dağı ve Doğal Güzellikleri
Tüm tarihi kalıntıların yanında Latmos Dağı, doğal güzellikleri ile önemli bir doğal alan haline geliyor. Burada dağ kekiklerini yoğun olarak görebilirsiniz. Diken bunun yanında ormanlar, portakal bahçeleri gibi yerler de dikkat çekiyor. Lalelerin ilgi gördüğü bölgede zeytinyağı için atölyeler de yer alıyor.
Latmos Dağına Gidiş Rehberi
Latmos Dağına nasıl gidilir sorusu merak edilen ve cevaplanması gereken sorulardan biri oluyor. Buraya gitmek için öncelikle Bafa’ya gidebilmek gerekiyor. Bafa bir kasaba olup buraya erişim sağlandığında dağı görmek de mümkün oluyor. Bafa kasabası üzerinden Gölyaka Köyü’ne yaklaşık 10 dakika içerisinde geçiliyor. Sonrasında ise dağa erişim sağlanıyor.
Dağa erişim kolay olsa da bir araç ihtiyacı muhakkak oluyor. Özellikle yılın sıcak ve soğuk zamanlarında araç konforu önemli. Aracınız yoksa bölgeden araç kiralama yapabilirsiniz.
Kiralık Araç mı Arıyorsunuz?
Birçok farklı marka ve modeli bulabileceğiniz, Türkiye’nin 1 numaralı araç kiralama platformu Yolcu360 ile dünyanın 110 ülkesinde, 1 dakikadan kısa sürede aracınızı kiralayabilirsiniz. Ödüllü Misafir Merkezimize (0850 360 5 360) 7/24 ulaşabilirsiniz. Ayrıca mobil uygulamamızı aşağıdaki bağlantılardan indirebilirsiniz.
Bu yazdığınız güzel yerleri gezdirecek tur var mı peki ? Araç kiralama var sizde ama gezdirme tur gibi bir hizmet var mı ? Teşekkürler
Selamlar, yazımızın ilginizi çekmesine sevindik. Sadece kiralık araç ve uçak bileti satışı hizmetimiz bulunmaktadır. Herhangi bir tur organizasyonumuz bulunmamaktadır.