Erikli Yaylası konumu itibariyle İstanbulluların rahatlıkla ziyaret edebileceği muhteşem kış manzaralarının olduğu çok güzel bir gezi rotası. Soğuk havalarda gezecek yer arayan maceraperestler için yazarımız Elif Omput bu muhteşem noktayı gezdi gördü ve yazdı…
Doğasever gezginler bu yazı dizisinde hep beraber sisli bir havada İstanbul gibi dev olmuş bir şehre sadece 2 saat mesafedeki Erikli Yaylası’nı keşfedeceğiz. Yalova’nın Çınarcık ilçesine bağlı yayla şelaleler, göller ve tabi güzelliklerle dolu. Çınarcık ilçesi sahil şeridi ve termal tesisleri ile zaten fazlası ile çekici bir bölge ama siz de benim gibi orman ve dağ seviyorsanız tabii ki sahil şeridi ile yetinmeyeceksiniz.
Yaylaya çıkmadan alışverişinizi Teşvikiye köyünden yapabilirsiniz ben köyü oldukça tatlı ve sempatik buldum. Puslu ve hafif bir yağmurlu havada denk gelmeme rağmen bu keşif beni çok heyecanlandırdı. İstanbul’dan gelecekler, Yolcu360‘tan İstanbul araç kiralama seçeneklerini değerlendirip hemen yola çıkabilirler.
Erikli Yaylası ‘nda kamp deneyimi
Erikli Yaylası’nda mesire alanları bulunuyor, elektrik ve su da mevcut gönül rahatlığı ile kamp yapılabilir. Hem ilçe merkezine öyle çokça uzak değil bu yönden avantajlı olabilirsiniz. Kamp alanına ulaştık ve çadırlarımızı kurduk mevsimi umursamadan yola düşen onlarca kampçı vardı; bu bizim ülkemizde de kampçılığın gelişiyor olması anlamına geliyor. Umuyorum ki bilinçli bir akım halinde olur, doğaya en az zarar vererek gelişir.
Erikli Yaylası’nda kampımızı kurduktan sonra 15 20 dakika süren Çifte şelalelere yürüdük. Muazzam o puslu serin hava suyun sesi ve huzur kime sorsanız yalancı cennete vardığını size söyler fotoğrafta da gördüğünüz üzeri mutlu bir Gezginkz var.
Hemen hemen her yazımda tatlı suları sevdiğimi dile getiriyorum ve şelaleler benim gözbebeğim gibi. Ne zaman bir şehre keşfe gitsem ve oralarda bir şelale olduğunu öğrensem ziyaret etmeden dönmek istemiyorum.
Gezi burada son bulmuyor elbet sırada o korku filmlerinden fırlamış gibi görünen Dipsiz göl var. O esrarengiz hava, kapkara rengi ve içine düşmüş kırık ağaç dalları ile oldukça ürkütücü görünüyor. Buraya ulaşmak o kadar kolay ki şu miskin halinizi bir yana koyup en basitinden feribota atlayıp kendinizi bir anda yayla yolunda bulursunuz.
O sisin içinden sizi selamlayan karaçamlar, dalları ile size gülümseyen kestane ağaçları, nazlı nazlı gözkırpan gürgenler ve ismi kendilerine saklı kalan ormanın gerçek sahipleri size tüm samimiyetleri ile evlerini açıyorken bu cömertliğe karşılık vermemek büyük bir haksızlık olur.
Yalova’yı büyük bir kamp alanı gibi düşünebilirsiniz hem İzmir’e hem Ankara’ya hem de İstanbul’a çok yakın. Biraz lüksten uzaklaşıp doğaya yaklaşma fikri size cazip gelebilir. Ailecek bir haftasonu kaçamağı kulağa oldukça cazip geliyor bu sıralar havalar tam soğumadan ya da ilkbahar aylarında eminim şelale daha bir heybetli akarken ziyaret ederseniz unutulmaz bir küçük tatil olur sizin için.
İşleriniz için endişe etmeyin onlar sizi döndüğünüz de bekliyor olacak önemli olan kendinizle veya sevdiklerinizle yaşadığınız zaman dilimi. Gezginkz der ki; Doğa ile kalın doğa da kalın..
Yorum ekle