Çatalhöyük, Neolitik yani Yeni Taş Devri’ne ait dünyanın en büyük ve en önemli yerleşim yerlerinden biri. Konya ilinin Çumra ilçesinde yer alan arkeolojik sit alanı, M.Ö 7400- 6200 yılları arasında sürekli yerleşim yeri olmuştur. 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine dahil edilen sit alanı, Türkiye’nin en önemli kültürel zenginlikleri arasında yer alıyor. Yaklaşık olarak 8000 kişinin yaşadığı kabul edilen Çatalhöyük, yerleşik hayata geçiş süreci hakkında değerli bilgiler sunuyor. Hayvancılığın başlaması, ekip-biçme, toplama, çömlek yapımının başlaması gibi gelişmeler bu höyükte gözlemleniyor.
İnsanlık tarihi meraklılarının ilgi odağında yer alan sit alanı, Cilalı Taş Devri ve sonraki 2000 yıla ışık tutuyor. Güney Anadolu Platosu’nda, 14 hektarlık alanı kaplayan bu eşsiz mirasın tanıtımını desteklemek amacıyla Çatalhöyük gezi rehberi hazırladık. Dünyanın her yerinden tarih tutkunlarının keşif rotalarında yer alan Çatalhöyük hakkında merak ettiğiniz konuları burada bulabilirsiniz. Konya’da gezilecek yerler listesinde yer alan bu sit alanı hakkında bilgi edinmeye hazırsanız, birlikte başlayalım.
İçindekiler
Yolcu360 yola çıkacak herkesin yanında! Türkiye’nin güvenilir ve saygın araç kiralama platformu ve uçak biletinin güvenilir adresi Yolcu360 ile dünyanın dört bir yanına ucuz uçak bileti alabilir, 180 ülkede binlerce marka ve model arasından ideal aracınızı uygun fiyatlarla kiralayabilirsiniz! Yolcu360’ın Konya ucuz kiralık araç seçenekleri arasından dilediğinizi seçerek, Çatalhöyük’e kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Çatalhöyük Hakkında
Çatalhöyük’ün önemini anlamak önce Neolitik Dönemde insanlığın yaşam biçimini anlamak gerekiyor. Neolitik Dönem nedir sorusunu, insanların avcı-toplayıcı yaşam tarzından yerleşik hayata geçtiği dönem olarak cevaplayabiliriz. Bu dönemde evcilleştirilmiş hayvanlar ve bitkiler sayesinde daha düzenli ve üretken bir yaşam başladı. Dünya üzerinde Neolitik döneme ait birçok yerleşim yeri bulunuyor. Çatalhöyük, büyüklüğü ve katmanları ile bu dönemin en önemli örnekleri arasında bulunuyor.
1958 yılında İngiliz arkeolog James Melleart tarafından keşfedilen Çatalhöyük’te ilk kazılar 1961- 1965 yılları arasında yapılmıştır. Bu kazılar sırasında Çatalhöyük’ün büyüklüğü anlaşılırken, 13 yapı katı da ortaya çıkarılmıştır. Neolitik bir kasabaya ev sahipliği yapan bölge, kentleşme evresine geçmesi ve toplumsal yapısıyla aynı dönem yerleşim yerlerinden ayrılıyor.
Çatalhöyük, Neolitik ve kalkolitik dönemlere ait izleri bir arada taşıması ile özel bir yerleşim yeridir. Aslında birbirine yakın iki höyükten oluşan sit alanı, Doğu Höyük ve Batı Höyük olmak üzere ayrılıyor. M.Ö 7400’lü yıllarda ilk yerleşimlerin olduğu Doğu Höyük, Neolitik döneme ait en erken yerleşim katmanlarını barındırıyor. Bu dönemde insanlar yerleşik hayata geçmiş, tarım ve hayvancılıkla uğraşmaya başlamış. Bölgede sosyal örgütlenmeyi ve yerleşik hayata geçişi simgeleyen duvar resimleri ve rölyefler bulunuyor. Pişmiş kil kapların kullanımının yaygınlaştığı bu dönemde, yemek yapımında ve günlük yaşamda kullanılan tüm aletlerin eşit olarak paylaşıldığı düşünülüyor. Eşitlikçi ve sosyal bir toplum özelliğinin gözlemlendiği dönemin kasabası, köylerden kentsel hayata geçişin izlerini taşıyor.
Çatalhöyük’ün Kendine Özgü Mimari Yapısı
Çatalhöyük yerleşimi, günümüzde tuhaf karşılayacağımız bir mimariye sahiptir. Pişmemiş kerpiç, ağaç, kamış kullanılarak inşa edilen evler, dikdörtgen şeklindedir. Evler aralarında sokak olmayacak şekilde yan yana yapılmıştır. Her bir yapının kendine ait dört duvarı olan yerleşim alanında binalar arasında sadece birkaç santimetre ile birbirinden ayrılıyor. Zemin seviyesinden erişim olmayan evlere, çatıda bulunan bir delikten giriliyordu. Yaşayan halkın hareketleri ise farklı yükseklikteki çatılar arasında yer alan bir dizi ahşap merdivenle sağlanıyordu.
Çatıdaki giriş deliğinin altında bir ocakla modellenen evlerde yaşam alanı olarak merkez oda kullanılıyordu. Bu odada, zeminden nispeten yukarıda oluşturulan platformlar, uyumak ve günlük aktivitelerde mobilya görevi görüyordu. Yaşam alanına bağlı yan odalar ise eşyaları saklama ve depolama amaçlı kullanılmaktaydı.
Çatalhöyük evlerinin duvarları, nişler ve mobilyalar beyaz kireç karışımlı kil ile yılda en az bir defa sıvanıyordu. Sıvanan duvarlar toplumsal olayların anlatıldığı duvar resimlerine zemin oluşturuyordu.
Çatalhöyük Evlerinin Yenilenmesi
Çatalhöyük’ün en ilginç özellikleri arasında evlerinin bakımı ve yenilenmesi yer alıyor. Sıklıkla yangınların olduğu bölgede evler en fazla seksen yıl kullanılıyordu. Evi sökme işlemi başlamadan önce içindeki taşınabilen eşyalar dışarı çıkarılıyor, çatı kirişlerini kaldırarak sökme işlemine başlanılıyordu. Sonrasında duvarlar kontrollü şekilde yarısına kadar yıkılır ve evin içine dökülen kerpiçler parçalanarak sıkıştırılırdı. Evin içinde oluşan zemin yeni binanın temelini oluşturuyordu. Çatalhöyük’te evler arasında ortak duvar olmaması, yıkım ve yenileme işlemlerinin yapılmasını kolaylaştırıyordu.
Çatalhöyük’te Yaşam
Eşitliğin Çatalhöyük insanları için en önemli unsurlardan olduğunu düşündüren buluntulara göre günlük yaşam yerleşke ve çevresinde geçmekteydi. Bölgede ele geçen aletlerin yapımında pişmiş toprak, kemik, obsidyen ve ağaç kullanılmış. Ekinleri biçmek için boynuzların iç kısmına çakmak taşı yerleştirilerek orak hazırlandığı ve çiftçilik yaptıkları çıkan buluntulardan anlaşılıyor. Çatalhöyük’ün dikkat çekici özelliği geleneklerinden biri, ölen insanlarını evlerinin zeminine gömmeleridir. Ölü bedenleri az alan kaplayacak şekilde sıkıca bağlayıp, evin zeminine yerleştiriyorlardı. Zeminde oluşan platform da hayatın içinde kullanılıyordu.
Çatalhöyük’te Gezilecek Yerler
Cilalı Taş devrinden sonra uzun süre yerleşim gören Çatalhöyük, Neolitik ve Kalkolitik Dönemlere ışık tutuyor. Medeniyetin Beşiği olarak nitelendirilen Anadolu’da başka Neolitik yerleşim yerleri de bulunuyor. Bunların arasında Çatalhöyük, köy olamayacak kadar kalabalık olması ve sosyal yaşam, sanatsal ve kültürel özellikleri ile ayrılıyor. Evrensel bir değer olan Çatalhöyük’te, dönemini anlatan duvar resimlerinden, heykellere ve yaşam alanlarına birçok önemli buluntuyu görebilirsiniz. Bu sit alanında, insanların hayvanları evcilleştirip daha üretken bir yaşama adım attığı Neolitik dönemin izlerini keşfedebilirsiniz.
-
Çatalhöyük Ziyaretçi Merkezi
Çatalhöyük kazı alanının yanında ahşap malzeme ile hazırlanan yapı, ziyaretçilere bu benzersiz alan hakkında kapsamlı bilgiler sunuyor. Burada, maketler, bilgi panelleri, fotoğraflar ve çeşitli buluntular kullanılarak, Neolitik dönemin sosyal yapısı ve kültürel yaşantısı anlatılıyor. Sergi ve grafik tasarımlarının özenle hazırlandığı merkezde, Çatalhöyük’teki yaşama daha yakından bakılıyor. Çatalhöyük ziyaretçi Merkezi, misafirlerin kazı alanına geçmeden önce dönemin özelliklerini anlamalarına yardımcı oluyor.
-
Model Evler
Misafirlerine Neolitik Dönemin yaşam alanları içinde olma deneyimi sunan model evler, 2017 yılında yapılmıştır. Çatalhöyük kazısından alınan bilgiler doğrultusunda inşa edilen dört ev, dönemin yaşam alanlarını modelliyor. Bu replika evlerde, kırmızı aşı boyası ile yapılan duvar resimleri, orjinal buluntulara uygun olarak yapılmıştır. Bunun yanında kullanılan el aletleri, ev içine gömülmüş ölü kemikleri ve duvarlarda da akbaba tasvirlerini görebilirsiniz.
-
Doğu Höyük
Doğu Höyük, Anadolu’da bulunan en eski ve gelişmiş yerleşim yerlerinden biridir. Bu alanda yapılan kazılar, Neolitik Dönemin daha yakından tanınmasını sağlıyor. Çatalhöyük ziyaretinizde, girişten itibaren yürüme yolunu takip ederek Doğu Höyük’e ulaşabilirsiniz. Kazı alanından çıkan buluntuların doğal ortamında sergilendiği ören yerinde de ahşap yürüme yolları bulunuyor. Üzeri kapatılarak koruma altına alınan ören yeri, ziyaretçilerinin hava koşullarından etkilenmeden gezmesini sağlıyor. Yürüyüş yolları Neolitik dönemin yaşam alanlarını daha detaylı gözlemlemeye olanak tanıyor.
-
Boncuklu Höyük
Çatalhöyük’e 9 km mesafede olan Boncuklu Höyük, Konya’nın Karatay ilçesinde yer alıyor. Çatalhöyük’ten 1000 yıl öncesinde yerleşim yeri olan ören yeri, yaklaşık olarak 1 hektar alanı kaplıyor. Tarihi Çatalhöyük kültürünün öncüsü olduğu düşünülen sit alanı, adını yüzey araştırmalarında yüzey üzerinde görülen boncuklardan alıyor. Çatalhöyük ziyaretinizde Boncuklu Höyük için de vakit ayırmanızı öneriyoruz.
Çatalhöyük Müzesi Bilgileri ve Giriş Ücreti
Tatil günü bulunmayan Çatalhöyük’ü haftanın her günü ücretsiz olarak gezebilirsiniz. Saat 09:00’da açılan ören yeri 17:00’da kapanıyor.
Çatal Höyük Nerede? Çatalhöyük’e Nasıl Gidilir?
Çatalhöyük Konya’nın Çumra ilçesine 13 kilometre mesafede yer alıyor. Bu tarihi hazineyi keşfedebilmek için öncelikle Konya’ya ulaşmak gerekiyor. Konya’ya havayolu, karayolu ve demiryolu üzerinden ulaşım sağlayabilirsiniz. Seyahat aracı seçiminiz bulunduğunuz şehre göre değişebilir. Karayolunu kullanmak isteyenler için pek çok şehirden Konya’ya karşılıklı otobüs seferleri olduğunu belirtmeliyiz. Ankara’dan Konya’ya Yüksek Hızlı Tren ile 1,45 saatte, özel aracınızla 3 saatte ulaşabilirsiniz.
İstanbul’dan Konya’ya özel aracınızla 7,5 saat, Yüksek Hızlı tren ile 4,5 saatlik yolculuk yaparak gidebilirsiniz. İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan aktarmasız olarak 1 saat 15 dakikalık uçuşla Konya Havalimanı’na daha hızlı ulaşım sağlayabilirsiniz.
Konya’dan Çumra’ya şehir merkezinden kalkan ilçe minibüsleri veya otogardan şehirlerarası otobüsle ulaşabilirsiniz. Dilerseniz Konya- Karaman treni ile Çumra’ya ulaşım sağlayabilirsiniz. İstanbul ve Ankara’dan Yüksek Hızlı Tren seferlerinin bazıları Karaman’a kadar gidiyor. Bu seferlerin durakları arasında Çumra Garı da bulunuyor.
Çumra ilçe merkezinden yaz boyunca Çatalhöyük’e minibüs seferi bulunuyor. Ulaşım için taksi, özel araç veya kiralık araç kullanmanızı tavsiye ediyoruz. Konya merkezden karayolu ile 40 dakikada sit alanına ulaşabilirsiniz.
Kiralık araç aramalarınızı Yolcu360 üzerinden kolaylıkla yapabilirsiniz. Güvenilir birçok araç kiralama firmasıyla işbirliği içinde olan Yolcu360, kullanımınıza ve bütçenize en uygun araçları listeleyerek seçim yapmanızı kolaylaştırıyor. Size en uygun noktadan teslim alacağınız aracınızla tarihi mirasımız Çatalhöyük’ü gönlünüzce keşfedebilirsiniz.
Add comment