Yol hipnozu kavramını daha önce duydunuz mu? Hipnotize olmakla herhangi bir bağlantısı var mı? Gelin bu gizemli kavramı birlikte inceleyelim.
İçindekiler
Yurt içi ve yurt dışında yüzlerce lokasyonda, binlerce marka ve modelde aracı dakikalar içerisinde kolayca kiralamak için Yolcu360’ın kiralık araç seçeneklerini inceleyebilirsiniz!
Hipnoz Nedir?
Öncelikle hipnoz kavramını inceleyerek başlayalım. Yunanca “hypnos” kelimesi “uyku” anlamına gelmektedir. Gözle, sözle ya da herhangi bir yardımcı nesne kullanarak kişi farklı bir bilinç boyutuna getirmektir. Başka bir tabirle trans hali diyebiliriz. Nitekim kişi trans halinde iken çevreden gelen tüm uyaranlara kendini kapatmaktadır. Bu uyaranlar ses, ışık, koku vs. olabilir. Hipnoz yapan kişiye odaklanılır ve o kişi dikkatle dinlenir. Hipnoz için üç gerekli unsur mevcuttur. Bunlar:
- Gönüllülük
- Konsantrasyon
- Hayal gücü
Hipnoza başlamadan önce kişi gönüllü olmak zorundadır. Aksi takdirde kimse kimseyi zorla hipnoz edemez. Ardından gönüllü olan kişi uzman yardımı ile kendisine söylenen hipnoz cümlelerini yani telkin cümlelerini dikkatle dinlemelidir. Aynı zamanda hipnoz edilecek kişinin hayal gücü de yeterli olmalıdır. Kısacası bu üç unsurdan biri eksik olduğu takdirde kişi hipnoz edilemez.
Yol Hipnozu Nedir?
Aslına bakarsanız bu kavrama aşinayız. Fakat birçoğumuz sözlük anlamı olarak bilmemektedir. Peki yol hipnozu nedir? Gelin biraz bahsedelim. Yol hipnozu sürücünün yol üzerindeki bir noktaya kilitlenmesi ve bir çeşit dalgınlık hali anlamına gelmektedir. İlk defa 1921 yılında bir makalede “yol hipnozu” kavramı kullanılmıştır. Bilincin ve bilinçaltının o an için farklı nesnelere ya da durumlara odaklanması; gözlerin açık halde olmasına rağmen uyuyormuş gibi görülen duruma verilen isimdir. Sürücü o an içinde bulunduğu durumdan uzaklaşıp, bambaşka bir nesneye ya da olaya odaklandığı için beyin otomatikleşiyor.
Otoban Hipnozu Nedir?
Yol hipnozu aynı zamanda “otoban hipnozu” olarak da bilinmektedir. Bilincin ve bilinçaltınızın araç kullanırken farklı şeylere konsantre olması durumunda beynin otomatisite yani hiçbir şeyden etkilenmeyen, kendi kendine çalışan özelliğinin ortaya çıkması durumudur. Araç hareket halindeyken otoban hipnozu yaşayan sürücü, aracını güvenli bir şekilde sürmeye devam etmesi için gerekli olan uyaranları algılayıp, doğru zihinsel işlemleri yapmasına rağmen aslında bilinçli zihni sürüşten tamamen farklı bir konuya odaklanmıştır. Otoban hipnozu problemi genellikle uzun yolculuklarda ortaya çıkar.
Otoban Hipnozu İle İlgili Bilgiler
Aslında otoban hipnozuyla ilgili ilk bilimsel açıklama 1921 yılında gerçekleşmiştir. “Yol hipnozu” olarak bahsedilen terim araç kullanımı sırasında kişinin, tek bir noktaya odaklanarak, trans benzeri bir durumla karşı karşıya kalması olarak ifade edilmiştir. İlerleyen yıllarda ise yol hipnozu üzerine bilimsel araştırmalar devam etmiştir. 1929 yılına gelindiğinde ise Walter Mitty tarafından yapılan bir araştırmada “Gözler açıkken uyumak.” olarak tanımlanmıştır. 1950’li yıllarda ise nasıl gerçekleştiği anlaşılmayan trafik kazaları genellikle bu kavram ile açıklanmaya başlanmıştır. 1963 yılında terim ilk kez G. W. Williams tarafından “otoban hipnozu” olarak kullanılmıştır. Ernest Hilgard bilimsel teorisini açıklarken otoban hipnozu kavramını tanımlarken “farklı bir farkındalık hali” olarak belirtmiştir. Bazı teorisyenler de bilincin hipnotik bir ayrışma yaşayabileceğini öne sürmüşlerdir. Yani sürücünün bilincinin bir kısmı hipnoz altına girerken, diğer kısmı ise otomatik bir şekilde yaptığı işi gerçekleştirmeye devam edebilmektedir. Kişi bu süreçte kısmi ya da tamamen bellek yitimi diye adlandırdığımız amnezi olayını yaşamaktadır.
Yol Hipnozuna Karşı Neler Yapılabilir?
Sebebini bilmediğimiz pek çok kazada temel etken olarak yol hipnozu gelmektedir. Özellikle uzun saatler süren yolculuklar sırasında sıklıkla karşılaşılan bir problemdir. Yol hipnozuna karşı neler yapılabilir?
- Yorgun olmadan, ortalama 5 saat sağlıklı bir uyku sonrasında yola çıkılmalı
- Aracın iç sıcaklığı sık sık kontrol edilmeli. Camlar açılarak araç belirli aralıklarla havalandırılmalı.
- Sürücü bol sıvı tüketmeli; su kaybı yaşamamalı. Aksi takdirde su kaybı, bilinç kaybını da meydana getirmektedir.
- Tek bir melodisi olan, sürekli aynı ritme sahip müzik dinlenmemeli.
- Hatta gerekirse dikkati dağıtmayacak şekilde sürücü ile sohbet edilmeli.
- Trafik levhaları, yol kenarındaki ağaçlar takip edilerek sürekli aynı noktaya odaklanmanın önüne geçilmeli.
- Uzun yolculuklarda sık mola vermelisiniz. Gerekirse 2 saatten bir mutlaka çay/ kahve, ihtiyaç molası vermelisiniz. Kafein zihninizi açacağı için yola odaklanmanız kolaylaşacaktır.
- Kimi sürücüler araba kullanırken sakız çiğnemenin yol hipnozuna karşı faydalı olduğunu söylemektedir.
Yol Hipnozu Hakkında Bazı Gerçekler
Sürücülerin korkulu rüyası yol hipnozuna maruz kalan kazazedelerden duyduğumuz bazı gerçekleri sizlere aktaralım. Pek çok kazazedenin: “Aniden karşıma çıktı.”, “Göremedim.” gibi ifade ettikleri durumların hepsi aslına bakarsanız yol hipnozu kaynaklı. Manuel vitesli araçlara oranla otomatik vitesli araçlarda yol hipnozu ile daha sık karşılaşıyoruz. Hatta duran araçlara yüksek hızla çarpılmasının en önemli sebeplerinden biri otoyol hipnozu olmaktadır. Tüm bunlara sebep olmamak için yol farkındalığımızı artırmamız gerekmektedir.
Add comment