Ayasofya Camii, dünya mimarlık tarihinde önemli bir yere sahiptir. Her yıl yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaretçi akınına uğrayan önemli bir merkezdir. Tarihi boyunca kilise, müze ve cami olarak kullanılmıştır. İstanbul’un da önemli bir simgesidir.
86 yılın ardından Cuma namazıyla açılan Ayasofya Camii’nin adı Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi olarak belirlendi. Peki, Ayasofya Camii nerede, nasıl gidilir? Vapur, tren, tramvayla Ayasofya Cami yol tarifi gibi merak edilenlerin tümünü sizler için derledik.
Ayasofya Hakkında Bilgiler
Ayasofya Ne Demek?
Yurt dışındaHagia Sophia ismiyle bilinen kutsal yapı, ‘kutsal bilgelik, ilahi bilgelik’ anlamına geliyor. Bu kelime anlamı Ortodokslarda Tanrı’nın üç özelliğinden biri olarak kabul ediliyor. İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı bulunan Ayasofya Camii dünyanın 8. harikası olarak kabul ediliyor.
Ayasofya Nerede?
Cami, İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı Sultanahmet semtinde.
Ayasofya Camisi’ne Nasıl Gidilir?
İstanbul’da bu tarihi noktaya en kolay şekilde gitmek için tramvayı tercih edebilirsiniz. Tramvayı tercih etmeniz durumunda Sultanahmet durağından inerek birkaç dakikada camiye ulaşabilirsiniz. Bağcılar ile Kabataş tramvayı bu güzergahtan geçiyor. Ayrıca İstanbul’un pek çok noktasından İETT otobüsleriyle Eminönü’ne kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Buradan yine tramvay vasıtasıyla kısa bir süre içerisinde camiye ulaşabilirsiniz.
Vapur
Tarihi Ayasofya Camii’ne Anadolu Yakası’ndan gelmeniz durumunda; Üsküdar-Eminönü ve Kadıköy-Eminönü arasında yer alan vapurları tercih ederek kolaylıkla gelebilirsiniz.
Tren
İstanbul’un önemli simgesi olan Ayasofya’ya gidebilmek için öncelikle Halkalı-Sirkeci hattını tercih etmelisiniz. Ardından Eminönü’nde bulunan Sirkeci Garı’ndan inmeniz gerekiyor. Sonrasında da garın yakınlarına bulunan tramvay sayesinde Ayasofya Camii’ne kolaylıkla gidebilirsiniz.
Tramvay
Gülhane ve Sultanahmet duraklarını tercih ederek, Ayasofya’ya tramvay vasıtasıyla ulaşabilirsiniz. Bunun yanı sıra Ayasofya Camii’ne taksi ya da şahsi aracınızla da gelebilirsiniz. Ancak park edilebilir alan noktasında sıkıntı yaşamanız muhtemel. Bu sebeple toplu taşıma araçlarıyla gelmeniz daha isabetli olacaktır.
Fatih ilçesinde bulunan ve İstanbul’un önemli simgesi olan Ayasofya Camii’ne aşağıdaki toplu taşıma vasıtalarıyla ulaşabilirsiniz.
- Otobüs: EM2-44B-99-54E-66-35-90-91O-36KE-4A-36CE-47Ç-77Ç-336E-70FE-28-28T-30D-EM1-47-47E-33Y-92G-97A-94-33-33B-32
- Tren: Marmaray (Ataköy-Pendik), Marmaray (Halkalı-Gebze)
- Metro: M1B, M2
- Tramvay: T1
İstanbul Araç Kiralamalarınızda Yolcu360 Yanınızda!
Türkiye’nin 1 numaralı araç kiralama platformu Yolcu360 ile 1 dakikadan kısa sürede aracınızı kiralayabilirsiniz. Ödüllü Misafir Merkezimize (0850 360 5 360) 7/24 ulaşabilirsiniz. Ayrıca mobil uygulamamızı aşağıdaki bağlantılardan indirebilirsiniz.
Ayasofya Camii Hangi Saatlerde Açık?
24 Temmuz 2020 tarihinde cami olarak ibadete tekrar açılan Ayasofya Camii, 24 saat ziyarete açık. Hafta içi ve hafta sonu olmak üzere dilediğiniz zaman ziyarete gidebilirsiniz.
Ayasofya’ya Giriş Ücretli mi?
Ayasofya müze halindeyken girişte ziyaretçilerden ücret talep ediliyordu. Müze statüsünden çıkarılıp, cami olarak ibadete açılmasıyla birlikte artık girişler ücretsiz. Ayasofya cami statüsüne kavuşmasıyla birlikte sadece Müslümanlar tarafından ziyaret edilmiyor. Müze zamanında olduğu gibi gayrimüslimler tarafından da ziyarete açık. Ayasofya, 24 Temmuz 2020 tarihinde kılınan Cuma namazıyla birlikte ibadete tekrar açılmıştır.
Otopark Var mı?
Şahsi aracınızla Ayasofya Camii’ne gitmek isterseniz, cami yakınlarında otopark bulmak noktasında zorluk yaşayabilirsiniz. Bölge turistler tarafından yoğun olarak ziyaret edildiği için ziyaret noktaları özel araç geçişlerine kapalı. Bunun yerine bölgeye yakın İspark alanlarına araçlarınızı park edebilir, tramway ile kolay bir şekilde alana ulaşabilirsiniz.
Ayasofya Hakkında Daha Fazla Bilgi
Caminin Tarihi Özellikleri Nelerdir?
Ayasofya Camii, İstanbul’un Fatih ilçesinde Sultanahmet Meydanı’nda yer almaktadır. İstanbul’a yapılmış olan en büyük Bizans kilisesidir. Aynı konumda üç defa inşa edilmiştir. Birinci inşada, ahşap çatılı bir yapıya sahip olan Ayasofya, çıkan halk ayaklanması sonucu yakılarak harap edilmiştir. Sonrasında İmparator 2. Theodosios tarafından tekrar yaptırılmıştır. Ancak bu imparator döneminde yapı yıkılarak harap ediliyor.
Günümüzde hali ise İmparator Lustinianos tarafından yaptırılıyor. Dönemin iki önemli mimarı yapıya önemli katkılar sunuyor. Bu mimarların isimleri Miletos’lu Isidoros ve Tralles’li Anthemios’dur. Yapının inşasına 532 yılında başlanıyor. Tamamlanması ise 5 seneyi buluyor. 537 yılında da ibadete açılmak üzere kapılarını ziyaretçilerine aralıyor.
Ayasofya Neden Önemli?
Ayasofya, İstanbul içerisinde bulunan, Doğu Roma İmparatorluğu’nun inşa ettirmiş olduğu en büyük kilise özelliğine sahiptir. Aynı lokasyonda 3 kez inşa ediliyor.
Ayasofya Ne Zaman Müze Oldu? Ayasofya Ne Zaman Cami Oldu?
1453 yılında İstanbul’un Osmanlılar tarafından fethedilmesiyle birlikte Fatih Sultan Mehmet, bu yapıyı camiye dönüştürüyor. Müzeye geçiş dönemi ise 1934 yılında yaşanıyor. Yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararnamesiyle Ayasofya resmi olarak müze oluyor. 2020 yılına kadar faaliyetlere müze olarak devam eden yapı bu tarih itibarıyla cami statüsüne kavuşuyor.
Ayasofya Efsaneleri ve Hikayeleri
Ayasofya’nın Yapılışı Hakkındaki Efsaneler
İkinci Ayasofya’nın çıkan isyan sonucu yakılıp yıkılması sonucu, dönemin imparatoru gece bir rüya görür. Yeşiller içinde beyaz, ak saçlı bir pîr rüyasında ona dünyada eşi benzeri olmayan büyük bir mabet yaptırmasını söyler. Tüm mal varlığını burası için harcamasını ister. İmparator, sabah uyandığında hazineleriyle büyük bir mabet yaptırmaya karar verir. Saraydaki tüm devlet erkanını toplayarak yaşadıklarını ve yapmak istediklerini aktarır.
Zaman içerisinde mabetin yapımına başlanır. Ancak mimarlar, dehlizlerin ve kubbelerin nereye yerleştirilmesi gerektiği noktasında anlaşmazlık yaşar. Bu olay üzerine imparator bir gece tekrar bir rüya görür. Ak saçlı bir pîr, bu sefer de rüyada Ayasofya’nın planını verir. İmparatorun dışında aynı rüyayı mimarlar da görür. Bu sayede ortadaki anlaşmazlık yerine çözüme bırakır. İnşaat tamamlanır ve kilisenin adı o günden itibaren Ayasofya olarak kalır.
Kaybolan Mimar
Ayasofya’nın inşasında Frengistan’dan ünlü bir mimar gelmiş. Oldukça maharetli ve hünerlidir. Yapının temelini derinden kazdırmış. Sonrasında duvarlar inşa edilmiş. Fakat kubbenin üst tarafı kapatılacağı sırada esrarengiz bir olay yaşanır; mimar ortadan kaybolur. Her yer aranır ancak mimara ulaşılamaz. Konstantin bu durum karşısında şehirdeki tüm mimarları toplar. İnşaatın tamamlanması için görev verir. Ancak gelen mimarların hiç biri cesaret edemez. 18 yıl boyunca kubbe kısmı açıkta kalır.
Tüm bu olaylar yaşandıktan sonra ortadan kaybolan mimarın Frengistan’a gittiği ortaya çıkar. Burada başla bir kilise inşasında görev alır. Yine burada da kubbe kısmını tamamlamadan kaçar. Konstantinopolis’e getirilir. Kral Ayasofya’yı neden bu şekilde bıraktığı sorar. Mimar ise binanın iyi bir şekilde zemine oturması için zamana ihtiyaç olduğunu söyler. Aksi takdirde kubbenin tamamlanmasıyla binanın yıkılacağını belirtir. Bu söylediklerinden yola çıkılarak binanın geçen 18 yıl içinde zemine sağlam şekilde oturmuş olduğunu gösterir.
Ayasofya Efsaneleri: Bir Melek
Ayasofya’nın inşası zamanların şantiyede bir bekçi görevlidir. Bekçi bir gün Ayasofya içerisinde Aziz Mikail’e adanmış kilise bölümünde görev alırken, Aziz Mikail’i görür.
Aziz Mikail, bekçiye ustaların nerede olduğu sorar. Bekçi de usların yemek için saraya gittiğini, inşaatı ve eşyalarını da kendisinin koruduğu söyler. Aziz Mikail bu cevaba karşı hemen saraya gidip ustaları çağırmasını, kiliseyi acil bitirmelerini gerektiğini belirtir. Bekçiye gelinceye kadar da inşaatı koruyacağını ifade eder.
Bu olay karşısında bekçi hızlı bir şekilde saraya gider ve konuyu anlatır. İmparator bekçinin bu söyledikleri karşısında bekçiyi Roma’ya gönderir. Bekçinin geri dönemeyeceği bildiği için Ayasofya’nın inşaatını bir melek koruyor olacaktır.
Ayasofya’da bilinen melek efsanesi bununla sınırlı değildir. Aziz Gregorios için de aynı şeyler söylenmektedir.
Yine tarih 1453 yılları… Gece vakitlerinden Ayasofya kilisesinin üst katlarında bir yangın çıkar ve kubbeyi sarar. Yangın esnasında olaya şahit olanlar ‘Kyrie Eleison’ diye bağırır. Dönemin yaşayanları Kyrie Eleiso’nun da burayı koruyan bir melek olduğuna inanıyormuş. Osmanlı’nın İstanbul’u kuşatmasıyla birlikte Ayasofya’yı koruyan melek şehir düşmek üzereyken, kiliseden ayrılır.
Ayasofya Sırları: Bir Kadın Mezarı
Ayasofya’nın ikinci inşasının da yıkılmasının ardından üçüncü kez yapılmasına karar verilir. Ancak yeni inşanın yapılması için buraya yakın olan evlerin yıkılması gerekir. Bu bölgeye yakın olan tüm ev sahiplerinden rıza alınır. Lakin bir kadın evini yıktırmak istemez. İmparator da kadının kendi istediğiyle evini yıktırmasını ister.
Sonunda imparator kadına gider ve ne istediğini sormuş. Kadının tek bir şartı varmış. Öldükten sonra Ayasofya’ya gömülmesi durumunda evini yıkmalarına razı olur. İmparator kabul etmiş. Böylece kadın öldükten sonra istediği yere gömülmüş.
Mekke Kumu
Yedinci yüzyılın başlarında Ayasofya’nın kubbelerinden biri çöker. En iyi ustalar dahi kubbeyi yeniden inşa edemezler. Bu olay karşısında dönemin imparatoru, Hz. Muhammed (s.a.v)’e elçi gönderir ve tavsiyesini almak ister. Elçiler kubbenin yapımıyla ilgili bilgiyle birlikte Mekke’nin kumundan yapılmış bir harç getirmiş. Kubbe bu şekilde tekrardan tamir görmüş. Bir rivayete göre Peygamberin yaşamı boyunca ikinci bir yıkım yaşanmamış.
Ayasofya’daki Tabutun Sırrı Nedir?
Ayasofya Camii’nde kıble kapılarının birinin içerisinde tabut yer alır. Tabutun Kraliçe Sofya’ya ait olduğu biliyoruz. Tabutun üzerindeki kubbede ise önemli bir detay var. Bunlar 4 melek figürü… Azrail, Mikail, Cebrail, İsrafil. Tabut ve üzerindeki figürler incelediğinde ortaya şöyle bir anlam çıkarılıyor: Tabutun yerinden oynatılması durumunda Ayasofya yıkılabilir. İçeriğimizde bahsettiğimiz gibi Ayasofya ile ilgili çok sayıda efsaneler var. Doğrulukları ispatlanamış olsa da yüzyıllardır konuşulmaya devam ediyor.
Kıyamet Tarihi
Ayasofya ile ilgili öne çıkan bir detay da kıyamet tarihi. Yapıda yer alan sütunların birinde kıyametin kopacağı tarih yazıyor. Sütunun üzerinde yazan ifade şöyle: On Sekizinde Yevm-i Pazar, sene 1038.
Kapıların Tılsımı
Efsaneleri sayılmakla bitmeyen tarihi yapının kapılarıyla ilgili de bir sırrı var. Ayasofya Camii’nde birbirinden heybetli büyükçe 361 kapı var. Lakin bunlardan 101’i diğerlerinden farklı. Bu kapıların tılsımlı olduğu söyleniyor. Nedeni ise bu kapılar ne zaman sayılsa ortaya fazla kapı çıkıyormuş.
Ayasofya Camii Yakınında Nerede Kalınır? Ayasofya Camii’ne Yakın Oteller
- Ishak Pasa Hotel
- Green Parrot Hotel
- Orka Royal Hotel
- GLK PREMIER Acropol
- Double Tree By Hilton İstanbul
- Aybar Hotel
- Hotel Evsen
- Sultanahmet Palace Hotel
- Ferman Konak Hotel
- Askoc Hotel
Sultanahmet’te Gezilecek Yerler
Ayasofya Camii’ne gelmişken Sultanahmet’te bu yerleri de mutlaka ziyaret etmelisiniz. Sultanahmet, ismi Sultanahmet Cami’ni yaptıran Birinci Ahmet’ten gelmektedir. Yedi tepeli şehir olarak tanınan İstanbul’un ilk tepesi Sultanahmet’tir… Bu semt yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça ilgi görüyor. Sizler için Sultanahmet’te gelmişken gezilecekler listesini de derledik.
- Sultanahmet Meydanı
- Sultanahmet Camii
- Ayasofya Camii
- İstanbul Arkeoloji Müzesi
- Topkapı Sarayı
- Yerebatan Sarnıcı
- Gülhane Parkı
- Haseki Hamamı
- Alman Çeşmesi
- Yılanlı Sütun
- III. Ahmet Çeşmesi
- Arasta Çarşısı
- Aya İrini Müzesi
- Türk İslam Eserleri Müzesi
- Soğukçeşme Sokağı
- Cağaloğlu Hamamı
- Örme Sütun
Sultanahmet’te Gezilecek Diğer Yerler
- Milyon Taşı
- Binbirdirek Sarnıcı
- İbrahim Paşa Sarayı
- Firuz Ağa Camii
- Şifa Hamamı
- Mozaik Müzesi
- Büyük Saray Mozaikleri Müzesi
- Bukoleon Sarayı
- Eski Şark Eserleri Müzesi
- Çinili Köşk Müzesi
- İslam Billim ve Teknoloji Tarihi Müzesi
- İstanbul Sağlık Müzesi
- Vakıflar Halı ve Kilim Müzesi
- Cumhuriyet Müze
- Sokullu Mehmet Paşa Camii
Yorum ekle