Yolcu360 Blog
Araç Kiralama > Yolcu360 Blog > Gezi Rehberleri > Türkiye Gezi Rehberi > Van gezi rehberi: Doğu’nun Parisi / Van’da gezilecek yerler

Van gezi rehberi: Doğu’nun Parisi / Van’da gezilecek yerler

Türkiye en batısından en doğusuna güzelliklerle dolu. Bu sefer sizi en doğuya Van‘a götürüyoruz. Van’da gezilecek yerler, tadılacak özel lezzetler sizi bekliyor. Son yıllarda özellikle İranlı turistlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Van’ı, araç kiralama seçeneklerini değerlendirerek, sizin için Instagram’ın fenomen seyyahı Gezgininayakizleri hesabının yazarı Cüneyt Durhan gezdi gördü ve yazdı. İşte sizi Doğu’nun Paris’ine götürecek bir Van gezi rehberi…

Van için Doğu’nun Paris’i diye boşa dememişler. Muhteşem güzellikteki Van Gölü etrafına konuşlanmış olan şehir gezilecek yerler bakımından da oldukça zengin. Urartular’a başkentlik yapmış olan şehirde döneme ait pek çok eser görülebilir. Van denildiğinde ilk akla gelenler kuşkusuz renkli gözlü kedileri ve Van Kahvaltısı.

Van’da gezilecek yerler

Şehrin görülmesi geren yerlerinin başında kuşkusuz Van Kalesi geliyor. Şehir merkezine yürüyüş mesafesinde olankale Urartular döneminden günümüze ulaşan nadide eserlerden. Buraya gelmişken kalenin hemenaltındaki parkta yer alan tarihi Van Evi’ni ve tarihi köprüleri de görebilirsiniz. Şehrin simgesi olan mavi ve yeşil gözlü kedilerin yaşadığı Van Kedi Evi de yine bu yol üstünde yer alıyor. Van’ın bir diğer simgesi de Akdamar Adası ve adayla aynı adı taşıyan kilise. Dinler tarihi açısından da önemli bir yere sahip olan kilisede, Kudüs’ten İran’a kaçırılan ve 7.YY’da getirildiği rivayet edilen ve Kral 1 Gagik tarafından emanet edilen Hakiki Haç’ın bulunduğu tahmin ediliyor. Kralın haç ile birlikte bir keşişi de kiliseye yerleştirdiği biliniyor ki Ah Tamara hikayesini duymuşsunuzdur.

Ah Tamara…

Hikayeye gelince, Ahdamar (Akdamar) adasında yaşayan keşişin dünyalar güzeli kızı Tamara, bir gün Gevaş ilçesinin köylerinde babasıyla dolaşırken bir çobanın oğluyla karşılaşır. Tamara ile çobanın oğlu arasındaki ilişki zamanla büyür ve çobanın oğlu Tamara’yı görmek için Akdamar Adası’na yüzerek gitmeye başlar. Tamara ile genç bir fener yardımıyla birbirleriyle haberleşir ve buluşurlar. Derken keşiş durumu öğrenir ve kızının çobanın oğluyla görüşmesini istemez. Fırtınalı bir gecede keşiş kızından habersiz kayalıklara gider ve gence adaya yüzerek gelmesi için feneri yakar. Genç yüzmeye başlar ancak bir türlü kıyıya ulaşamaz çünkü keşiş gencin yorulması için feneri kıyı boyunca dolaştırır durur. Böylelikle genç yorulur ve daha fazla yüzmeye gücü kalmayınca “AH TAMARA, AH TAMARA” bağırışları suda yankılanarak boğulur. Bunu duyan Tamara ise kendini fırtınalı havada suya atar ve sevdiğiyle sulara gömülür.

Bu kısa ama acıklı hikayeyi Gevaş Kasabası’ndaki amcalar of çekerek anlattılar. Bir ara kendimi hikayeye kaptırıp rahmet dileyecektim 🙂

Akdamar Adası

Akdamar Adası’na ulaşım için önce şehir merkezinden Gevaş İlçe minibüsüne biniyorsunuz. Adaya gideceğinizi söylerseniz sizi adaya giden teknelerin kalktığı limana bırakırlar. Limandan doldukça kalkan teknelerle 15dakika süren bir yolculuktan sonra adaya ulaşıyorsunuz. Adaya 10TL ücret ödeyerek ya da müze kart ile ücretsiz giriş yapabilirsiniz. MS 915-921 yılları arasında kral 1. Gagik denetiminde Keşiş Manuel tarafından inşa edilen Akdamar Kilisesi, Kutsal Haç şeklinde tasarlanmış. Kilisede, İncil ve Tevrat’tan dini ve günlük konuların işlendiği kabartma ve taş işlemeciliğinin en güzel örneklerini görebilirsiniz. Kubbenin içindeki uzun duvarda yer alan Hz.İsa figürünün yapıldığı günden günümüze kadar korunması kilisenin değerini daha da arttırıyor. Diğerlerinin aksine Akdamar Kilisesi’nin dış süslemeleri de oldukça dikkat çekici. Van’a geldiğinizde mutlaka görmelisiniz diyeceğim yerlerden.

Van’da ziyaret edilecek bir diğer nokta da her yıl nisan ayından temmuz ayına kadar süren kefal göçünün yaşandığı Muradiye Şelalesi’dir. Tarihiyle insanı büyüleyen ve dik bir kayanın üzerine kurulu olan Hoşap Kalesi de bir diğer ziyaret noktası. Kaleye ulaşmak için 1 saat yolculuğu göze almanız gerekiyor.

Kapadokya’ya benzer oluşumuyla adını da bu yöreden alan Vanadokya, Van’a kadar gelmişken görülecek listenizde olmalı. Her ne kadar Kapadokya kadar bilinmese de Van şehir merkezine 33km uzaklıktaki bölge en az Kapadokya kadar güzel. Şehre yarım saat uzaklıktaki Yedi Kiliseleri ve 45km uzaklıktaki Travertenler diğer görülecek yerler.

Van’a ulaşım

Ulaşım: Haftanın her günü İstanbul ve diğer büyük şehirlerden direkt uçuş bulabileceğiniz için Van Ferit Melen Havalimanı araç kiralama seçeneklerine Yolcu360’tan bakmakta fayda var. Şehir merkezinden araç kiralamak isterseniz de yine bu seçenekler Yolcu360‘ta mevcut.

Van’da ne yenir?

Tabii ki meşhur Van Kahvaltısı 🙂 Otlu peynirden, yöresel tereyağlarına, ev yapımı reçellerine, ballarına kadar masayı öyle bir donatıyorkar ki eminim akşama kadar başka bir şey yemek istemeyeceksiniz. Bu güzel şehir için bir başka lezzetli önerim ise Muradiye Şelalesi’yle ünlenen inci kefali olacak. Bu leziz balığı mutlaka deneyin. Aslında komşusu Bitlis yemeği olan büryan da sabah erken saatlerde tüketilen ve tükenen bir başka lezzet, eski çarşı civarında denemenizi öneririm. Anadolu’da hayvanlar doğadan beslendiği için bu yemeğin ana malzemesi olan et de bu yörede her zaman lezzetli.

Doğu’nun Paris’i

Öneriler: Bir haftasonu gezisi için Van ideal bir nokta. Türkiye’min cennet köşelerinden olan bu şehri daha hızlı gezmek istiyorsanız araç kiralamanızı öneririm. Buraya kadar gelmişken Doğubeyazıt’a geçip dünyanın ilk kalorifer tesisatının kurulduğu İshakpaşa Sarayı’nı da ziyaret edebilirsiniz. Yine Van Gölü’nün diğer kıyısındaki Bitlis’e bağlı Ahlat’taki Selçuklu Mezarları ve Nemrut Krater Gölü’nü de listenize alabilirsiniz.

Van’da Mutlaka Yapmanız Gereken 6 Şey;

*Akdamar adasında Akdamar Kilisesi’ni ziyaret etmeden,

*Hoşap Kalesi’ni görmeden,

*Urartular’dan kalma kaleyi görmeden,

*Muradiye Şelalesi’ni görüp, inci kefali göçünü seyretmeden,

*Van kedi evinde güzel renkli kedilerini sevmeden,

*Kahvaltı etmeden dönmemelisin.

 

 

Yorum ekle