Yolcu360 Blog
30-agustos-88 (1)
Araç Kiralama > Yolcu360 Blog > Bilgi > 30 Ağustos Zafer Bayramı: Zaferin 101. Yılı

30 Ağustos Zafer Bayramı: Zaferin 101. Yılı

Zaferin 101. yılını kutlayacağımız şu günlerde 30 Ağustos’un gururunu kalbimizde taşıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarını sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz.

30-agustos-4 (1)
Yurt içi ve yurt dışında yüzlerce lokasyonda, binlerce marka ve modelde aracı dakikalar içerisinde kolayca kiralamak için Yolcu360’ın kiralık araç seçeneklerini inceleyebilirsiniz!

 

30 Ağustos Zafer Bayramı

Küçüklüğümüzden bu yana coşkuyla kutladığımız milli bayramlarımız arasında elbette akla ilk gelenlerdendir 30 Ağustos Zafer Bayramı. Tarihe yön veren onca savaşın ardından Anadolu’nun derin bir nefes almasıdır. Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk ordusunun 26 Ağustos’ta başlayıp, 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi, dünyanın gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından biri olarak tarihe geçmiştir.

30 Ağustos 1922 Neler Yaşandı?

30-agustos-3

Bundan tam tamına 101 yıl önce 30 Ağustos 1922 yılında neler neler yaşandı? Tarihe yakından tanıklık etmeye ne dersiniz. Göğsümüzü gere gere; gururla bizden sonraki nesillere aktaracağımız zafer gününden sizlere bahsedelim. 1922 yılının Haziran ayı ortalarında, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa taarruza geçme kararı almıştır. Amacı elbette yok edici bir meydan savaşı yaparak, düşmana çabuk ve derin bir sonuç alacak şekilde karşı durmaktır.

Büyük Taarruz ve bu taarruzu taçlandıran Başkomutan Meydan Muharebesi, Türk Kurtuluş Savaşı’nın son safhasını temsil etmiştir. Nitekim Mustafa Kemal Paşa, 3 yıl 4 aylık kısa bir süreçte Türk milletini ve ordusunu adım adım hedefe doğru taşımıştır. Özellikle Eskişehir ve Afyon bölgelerinde düşmana karşı ciddi bir direniş sağlanmıştır. Her ne kadar o yıllarda silah ve mühimmat açısından zorluk yaşasak da Afyon ve çevresi derin bir savunma hattı ile kuşatılmıştır. İki ordunun insan ve tüfek yönünden birbirine denkliği söz konusu bile değildi. Makineli tüfek başta olmak üzere top, uçak ve özellikle motorlu araçlar yönünden üstünlük Yunan ordusundaydı. Mustafa Kemal Paşa, 19 Ağustos 1922’de Ankara’dan Akşehir’e giderek 26 Ağustos 1922 Cumartesi sabahı düşmana taarruz emrini vermiştir.

26 Ağustos sabahı Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, yanında Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ile birlikte muharebeyi idare etmek üzere hepimizin bildiği üzere Kocatepe’deki o büyülü yerini almıştır. Büyük Taarruz burada başlamıştır. Topçuların sabah saat 04.30’da taciz ateşi ile başlayan harekât, saat 05.00’te önemli bir noktaya yükselerek yoğun topçu ateşi ile devam etmiştir. 28 ve 29 Ağustos günleri başarılı geçen taarruz harekâtı, düşmanın beşinci tümeninin çevrilmesi ile sonuçlanmıştır. 29 Ağustos gecesi durum değerlendirmesi yapan komutanlar, hemen harekete geçerek muharebenin bir an önce sonuçlandırılması kararı almışlardır. 30 Ağustos 1922 Çarşamba günü taarruz harekâtı, Türk ordusunun yıllar boyu adından söz ettirecek zaferi ile sonuçlanmıştır. Bunun yanı sıra Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, dünya tarihinin en başarılı komutanları arasına altın harflerle adını kazıdı. Nitekim Büyük Taarruz’un son safhası Türk tarihine Başkomutan Meydan Muharebesi olarak geçti.

30-agustos-5 (1)

30 Ağustos Zafer Bayramı Önemi

1919 yılında gerçekleşen Birinci Dünya Savaşı sonrası İtilaf Devletleri, Mondros Ateşkes Antlaşması hükümlerine dayanarak türlü bahanelerle Anadolu’yu işgale başlamışlar. Cephanesi dahi elinden alınan Türk milleti, zor durumda kalmıştı. Anadolu’nun hemen hemen her vilayeti İtilaf Devletleri tarafından zapt edilmişti. İstanbul’da İtilaf donanması, Adana’da Fransızlar, Urfa’da İngilizler, İtalyanlar, Antalya ve Anadolu’nun güneybatısında ise İtalyanlar konuşlandı. 15 Mayıs 1919 tarihine geldiğimizde ise İtilaf devletlerinin yardımıyla Yunan Ordusu İzmir’e çıkarma yaptı. Artık o günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.

Türk milleti, tarih boyunca gösterdiği millet olma bilinci ile işgallere karşı koymaya başladı. “Kuvayımilliye” hareketi adını verdikleri milis güçler ile işgallere karşı teslim olmadı. Dört bir yandan işgale uğramış Anadolu’yu yeniden ayağa kaldırmak için var gücüyle çabaladı. Bunun yanı sıra diğer bir taraftan da Batı Cephesi’nde hareketlilik bitmiyordu. Yunan ordusu 1921 yılında Polatlı’ya kadar geldi. Polatlı’da dünyanın en uzun sürecek meydan muharebesinin hazırlıklarına başlandı. Sakarya’da tam tamına 22 gün 22 gece süren kanlı bir savaşın ardından düşman ordusu durduruldu. Fakat düşman ordusunu tamamen yurttan atmak henüz o kadar kolay değildi. Bir yıl kadar uzun bir süre boyunca hazırlık dönemi devam etti. 26 Ağustos 1922’de günü Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz’u başlatan o meşhur harekat emrini verdi: “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!”

30 Ağustos’un Akılda Kalan Hikayeleri

Savaş sadece düşmanla çarpışmak değil elbette. Askerlerimizin ardında bıraktıkları gözü yaşlı anaları, sevdikleri. 30 Ağustos’ta akılda kalan hikayeleri pek çok. İşte en çok duyduğumuz tüylerimizi diken diken eden o hikayeye kulak verelim: 57’nci Tümen Komutanı Albay Reşat Bey’in, 27 Ağustos’ta Çiğiltepe’nin alınmasının yarım saat gecikmesi üzerine intihar ettiği o hikayeyi ne zaman dinlesek, hepimizi derinden sarsmıştır. Görevini tam zamanında yerine getirememenin üzüntüsü ile kendisini vurarak intihar eden başarılı komutanın, telefonu tekrar arandığında o kara haberi aldı Mustafa Kemal.

Albay Reşat’ın ardında bıraktığı yazıda ise şöyle diyordu: “Yarım saat zarfında o mevkiyi almayı size söz verdiğim halde, sözümü tutamamış olduğumdan dolayı yaşayamam.” Fakat bu notun daha acısı ise Çiğiltepe’nin, Albay Reşat Bey’in ölümünden sadece 15 dakika sonra bu mevkinin düşman askerlerinden kurtarılmış olması idi. Askerlerimizin, milletimizin vatanına ve Başkomutanına bağlılığını 101 yıl sonra düşünmek dahi boğazımızda düğüm oluyor. Bize düşen 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı bizden sonraki nesillere aktarmak. Zafer duygusunu, millet olma bilincini ve ülke sevgisini aktarabilmek. Daha nice 101 yıl boyunca dünyaya zaferin sesini duyurabilmek.

Büyük Taarruz’dan Zafer’e: 30 Ağustos

30-agustos (1)

Türk milletinin tarihinde önemli bir dönüm noktası olan Büyük Taarruz, Türk Kurtuluş Savaşı’nın kaderini belirleyen en kritik anlardan biridir. 30 Ağustos 1922 tarihinde gerçekleşen bu zafer, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin en parlak zaferlerinden biri olarak tarihe geçmiştir.

Büyük Taarruz’un Planlanması

Büyük Taarruz’un temeli, Türk Kurtuluş Savaşı’nın çeşitli cephe ve meydan muharebelerinin ardından kuruldu. Mustafa Kemal Atatürk, askeri yetenekleri ve stratejik dehasıyla, ordusunu düşmana karşı koymaya hazır hale getirdi. 30 Ağustos’a yönelik büyük taarruz, Türk ordusunun son hamlesi olarak planlandı.

26 Ağustos Zaferi: Sakarya Meydan Muharebesi

Büyük Taarruz’un öncesinde, Sakarya Meydan Muharebesi gibi önemli çatışmalar gerçekleşti. 23 Ağustos 1921’de başlayan ve 26 gün süren bu muharebe sonucunda Türk ordusu, düşmanı durdurmayı başardı ve ilerleyişini durdurdu. Sakarya Meydan Muharebesi, Türk milletinin azim ve direnişinin bir göstergesi oldu.

30 Ağustos 1922: Büyük Taarruz

30 Ağustos 1922 tarihinde, Türk ordusu büyük bir kararlılıkla düşmana karşı taarruza geçti. Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğindeki ordunun stratejik planları sayesinde, Türk birlikleri düşman hatlarını yararak ilerlemeye başladı. Düşmanın moralini bozan ve direncini kıran Türk askerleri, büyük bir hızla düşman hatlarını aştı.

Zaferin Etkileri

Büyük Taarruz, Türk Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktalarından biri olarak tarihe geçti. 9 Eylül 1922’de Türk ordusu, İzmir’i işgalcilerden kurtararak bağımsızlığın önemli bir adımını attı. Bu zafer, 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla sonuçlandı.

Büyük Taarruz, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesindeki en önemli adımlardan biridir. Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğindeki Türk ordusu, azim ve kararlılıkla verilen bu mücadele sonucunda zafer elde etti. 30 Ağustos Zafer Bayramı, her yıl bu büyük zaferin anısını canlı tutmak ve Türk milletinin birlik, beraberlik ve bağımsızlık duygularını pekiştirmek için kutlanmaktadır.

 

 

Yorum ekle